Ekolojik yapı örnekleri çoğalıyor

Özellikle son yıllarda, küresel ısınmanın olumsuz etkileri, çevre kirliliği, fosil bazlı enerji kaynaklarının azalmaya başlaması, artan enerji maliyetleri ve çevreye duyarlı, bilinçli tüketicilerin artıyor olması, birçok alanda olduğu gibi konutlarda da değişime neden oluyor. “Yeşil Ev”, “Çevreci Bina”, “Çevreci Akıllı Ev”, “Pasif Ev”, “Yapı Biyolojisi” gibi tanımlarla sık sık karşılaşmaya başladık. Dünyada 1990’lı yıllardan itibaren yaygınlaşmaya başlayan çevre dostu evlerin sayısı ülkemizde de giderek artıyor.

Müteahhitler için yeni bir pazar

Ne yazık ki ülkemizdeki yapıların büyük bir kısmında hala yalıtımsızlık sorunları yaşarken, AB ülkeleri, 2019 yılından itibaren inşa edilecek olan tüm binaları Pasif Ev olarak yapmak için bir anlaşma yaptı. Dünyada birçok ülkede, özellikle yeni yapılan tüm kamu binalarının tükettiği kadar enerji üretmesi zorunluluk haline geliyor. Ülkemiz bu konunun çok gerisinde. Ancak çevre dostu evlerin ekonomik, çevresel ve sağlıkla ilgili avantajları duyuldukça bu evlere olan talep de artıyor. Fakat talebe oranla arz oldukça sınırlı. Çünkü müteahhit firmaların pek çoğu bu tip yapıları üretecek bilgi ve tecrübeye sahip değil. Ayrıca böyle bir talebin farkına varan müteahhitlerin de sayısı çok az. Bu durum, çevre dostu ev pazarına giren müteahhit firmalara büyük avantajlar sağlayacak gibi görünüyor.

Yeşil evler

Farklı kriterlere göre değişen çevre dostu yapılardan “Yeşil  Evler” denince, daha çok çevre ile ilgili unsurları içeren yapılar akla geliyor. Bu tür yapıların “yeşil ev” , “çevreci bina” gibi isimlerle tanımlanmaları; yer seçimi, tasarım,  binada kullanılan yapı malzemelerinin özellikleri, yapım aşamasında dikkat edilen çevresel özellikler, yapım tekniği, atık malzemelerin yeniden kullanımı gibi konularındaki seçici yaklaşımlardan kaynaklanıyor. Yeşil evler aynı zamanda Çevreci Akıllı Evler olarak da adlandırılıyor. Bu evler, yaşamı kolaylaştıran unsurların yanı sıra,  çevreye olan etkilerinin de ön planda tutulduğu evler olarak değerlendiriliyor. Bu evlerde en az atık oluşumu planlanarak, oluşan atıkların da yeniden kullanımı ve geri dönüşümü yapılarak değerlendirilmesi hedefleniyor. Yeşil evler, dünyada en yaygın olarak ABD çıkışlı LEED ve İngiltere çıkışlı BREEAM sistemlerince sertifikalandırılıyor.

Pasif evler

Pasif evler, mümkün olan en az enerji sarfiyatıyla ısıtmayı, soğutmayı ve havalandırmayı hedefleyen evler olarak tanımlanıyor. Pasif evler, AB’deki EN normlarına dayanıyor. Pasif evlerde, düşük enerji tüketim hedefinin sağlanması için öncelikle binanın dış cephesine iyi bir ısı yalıtımı sisteminin uygulanması gerekiyor. Dış cephede yapılacak ısı yalıtımının, kayıpları tamamen ortadan kaldıracak biçimde tasarlanması önemli. Bu yapılarda yüksek standartlı ısı yalıtım malzemelerinin de seçilmesi gerekiyor. Yalıtımın, yapının tüm detaylarında sürekliliğini koruması da büyük önem taşıyor.

Başarılı bir ısı yalıtımıyla ısı kayıplarının yok edilmesi ve hava sızdırmazlığının sağlanması Pasif Evlerin başlıca koşulları arasında yer alıyor. Bu özelliklerinden dolayı Pasif Evlerde ısıtma ya da soğutma sistemi kullanmaya gerek kalmıyor. Fakat yine de gerek duyulursa güneş enerji panellerinden destek alınan bir ısıtma sistemi uygulanabiliyor.

Evin mimarisi de Pasif Evler için oldukça önemli. Mimari tasarımı yapılırken güneş enerjisinin en efektif şekilde kullanılmasına dikkat ediliyor. Bu noktada güneş enerjisinin evi kışın ısıtacak, yazın da ısıtmayacak şekilde planlanması gerekiyor.

Isı yalıtımının yanı sıra, ısı sızdırmayan enerji verimli pencereler kullanılması da Pasif Evlerin bir başka şartı. Havalandırma sistemi de oldukça önemli. İyi tasarlanmış mekanik havalandırma sistemleri sayesinde havalandırmadan kaynaklanan kayıplar yüzde 90’a varan oranlarda azaltılabiliyor.

Tüm bu çalışmaların sonucunda evin hava sızdırmayan bir yapıya kavuşması gerekiyor. Bu noktada dışarıdan içeriye hava girmesi önlendiği gibi, içeriden de dışarıya hava kaçması engelleniyor.

Sanıldığından çok daha ekonomik

Bu tip evlerin yüksek fiyatlara mal olduğu yönünde yanlış bir algı var. Bir pasif evde ısıtma için sarf edilen enerji, metrekare başına yaklaşık 15 kw civarında oluyor. Toplamda ısıtma, soğutma ve elektronik unsurlar için harcanan enerji ise metrekare başına yıllık 120 kw’yi geçmiyor. Pasif evlerde işletme maliyeti de daha düşük. Evde ısıtma, soğutma cihazına gerek olmadığı için arıza sorunları ve maliyetleri de olmuyor. Yapı maliyetine yaklaşık %5 oranında bir yük getiren pasif ev standartları, elde edilen kazanımlarla yaklaşık 5 yılda kendisini amorti ediyor.

Yapı biyolojisi

Gerek Yeşil Evler, gerekse Çevreci Akıllı Evler “yapı biyolojisi”nin kapsamında kalıyor. Yapıların insan sağlığına olan etkilerini inceleyen bir bilim dalı olan “yapı biyolojisi”; yapılarda kullanılan malzemelerin gaz salımı, nem tutma kapasiteleri, toksik değerleri, radyoaktivite durumları, iklimlendirmenin hava kalitesine etkisi ve yapıların enerji odaklı tasarımı ile yapısal çevrenin iyileştirilmesi yönünde birçok başlığı kapsıyor.

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like