İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Antik Smyrna Agorası’nda toplandı

1500 yıl sonra yeniden

İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin Eylül ayı toplantısı, tarihi ve kültürel mirasın geleceğe taşınması adına farkındalık yaratmak amacıyla, tarihte önemli kararların alındığı 2 bin 300 yıllık Antik Smyrna Agorası’nda gerçekleştirildi. Başkan Aziz Kocaoğlu, 1500 yıl sonra ilk kez bir toplantıya ev sahipliği yapan Smyrna Meclisi’nde yaptığı konuşmada kentteki kazı çalışmalarına her yıl 5 milyon lira destek verdiklerini söyledi. İzmirlilere bir de çağrıda bulunan Başkan Kocaoğlu, imkanı olan ailelerin tescilli tarihi yapılardan birini satın alarak kentin dokusunun geleceğe taşınmasına katkıda bulunmasını istedi.

Dünya genelinde kent merkezindeki agoraların en büyüklerinden biri olan Smyrna (İzmir) Agorası, binlerce yıl aradan sonra tarihi günlerinden birini daha yaşadı. Kent belleğinde çok önemli bir yeri olan Agora, bu kez İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis oturumuna ev sahipliği yaptı. Kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarılan meclis yapısında 1500 yıl sonra ilk kez bir toplantı gerçekleştirildi. Romalıların çok önemli kararlar aldığı bu özel mekan, tarihe saygı konusunda farkındalık yaratmak amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin Eylül ayı birleşimine ev sahipliği yaptı. Toplantıyı İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu üyeleri de izledi. Toplantı öncesi Dokuz Eylül Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Agora Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy, meclis üyelerine İzmir Agorası hakkında bir sunum yaptı. Ersoy, Agora içerisinde düzenlenen gezide ise meclis üyelerine mekan ve kazı çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Tarihi ayağa kaldırmak için çalışıyoruz

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tarihi meclis toplantısında yaptığı konuşmada, İzmirlilerin tarihle ilişkisini güçlendirmek ve çöküntü bölgelerini ayağa kaldırarak insanlığa sunmak amacıyla İzmir Tarih Projesi’ni yürüttüklerini ve Agora’daki çalışmaların da bunun bir ayağı olduğunu söyledi. Başkan Kocaoğlu, gerçekleştirdikleri toplantıyla tarihi ve kültürel mirasa dikkat çekmek istediklerini söyledi.

Agora bölgesinde Ahmet Piriştina zamanında başlayan bazı kamulaştırma çalışmaları olduğunu hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, şunları kaydetti:

“Biz göreve geldikten sonra bugüne kadar 128 binayı kamulaştırdık. Özelikle ön cephedeki binaların kamulaştırılması bir hayli külfetli oldu. Ama Agora çok önemli bir merkez. Kamulaştırmalarla İkiçeşmelik Caddesi’ne bakan yüzünün açılması görünürlüğünü ve bilinirliğini artırdı. 16 bin kişilik Roma Antik Tiyatrosu’nun ortaya çıkarılması için 190 civarında binayı kamulaştırarak, bakanlığa teslim ettik. Bu kapsamdaki kazı çalışmaları devam ediyor. Kadifekale sur duvarlarının restore edilerek, aydınlatılması Türklerin İzmir’de bilinen en eski ibadethanesi ve su sarnıcının restorasyon çalışmaları devam ediyor. Kadifekale heyelan bölgesinde 1968 binayı kamulaştırarak büyük dönüşümü kimsenin burnunu kanatmadan gerçekleştirdik. Halen bu alanda ağaçlandırma çalışmalarımız devam ediyor. Kazılara birçok destek veriyoruz. İzmir’de yapılan bütün kazılara her yıl 5 milyon lira civarında destek veriyoruz. Ayavukla Kilisesi, Emir Sultan, Beith Hillel Sinagogu, Ahmet Ağa Konağı’nı restore ettik. Namazgah Hamamı’nın restorasyonu sürüyor. Anafartalar Caddesi, İkiçeşmelik Caddesi’ndeki sağlıklaştırma çalışmaları yaptık.”

Sadece 2 belediye ile olmaz

2004-2009 döneminde Konak Belediyesi ile birlikte yürütülen çalışmalarla Kadifekale, Basmane, Kemeraltı, Konak aksındaki 270 hektar alanın tarihi bölge statüsüne alındığını vurgulayan Başkan Aziz Kocaoğlu, “Dünyanın neresine giderseniz gidin, 24 saat yaşayan cazibe merkezi haline gelmiş tarihi bir kent merkezi var. Bizde de geçmişte Karşıyaka’da, Kordon’da, Güzelyalı’da köşkler, yalılar vardı. Onları koruyamadık. Ama  2 bin 500 yıldır varlığını sürdüren bu tarihi bölge İzmir’in en büyük zenginliklerinden biri olmayı sürdürüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi elinden gelen her türlü katkıyı koyarak bu bölgedeki kamulaştırma ve restorasyon çalışmalarını sürdürüyor. Ama 11 bin binanın sadece 2 belediye tarafından ayağa kaldırılması çok uzun süre alacaktır. Bugün en çok konuşulan ‘İzmir’in merkezine turist gelmiyor, burada konaklamıyor’ serzenişlerini aşmamızın tek yolu bu bölgenin ayağa kalkması, 24 saat yaşamasıdır. Biz altyapı, aydınlatma üst örtü çalışmalarını yürütüyoruz. Olanağı olan hemşerilerimizin bu bölgede kesesine göre bir bina alıp el vermesi gerekiyor. Bu devam ettiğinde bu bölge ve binalar değerlenecektir. İkiçeşmelik, Kadifekale, Basmane yönünde ciddi boş binalar, çöküntü alanları var. Bu çağrıyı yapmayı bir borç biliyorum. Burayı ayağa kaldırdığımızda İzmir’in en önemli kaldıraçlarından biri olacaktır” diye konuştu.

Büyükşehir’in desteğiyle yaklaşık 3 kat büyüdü

Agora Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy ise kazılarla ortaya çıkarılan Smyrna Meclisi’nin 1500 yıl sonra ilk kez bir toplantıya ev sahipliği yapmasından mutluluk duyduğunu belirterek, Agora’nın tarihi boyutundan ve özelliklerinden bahsetti. Bu alandaki çalışmaların 1932 yılında başladığını ve aralıklarla sürdüğünü belirten Ersoy, 2 binli yıllarda İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde kazıların yeniden başladığını vurguladı. 2005 yılından itibaren Büyükşehir Belediyesi imzasıyla Agora kazı alanının 15 dönümden 41 dönüme çıktığını dile getiren Akın Ersoy, “Hem zorlu bir o kadar güzel bir kent merkezine sahibiz. İzmir’i Atina ve Roma’yla karşılaştırma imkanımız var. Onlardan bir adım geride olabiliriz ama ufkumuz çok açık” diye konuştu. Ersoy, Smyrna Agorası’nın İzmir’in 8 bin 500 yıllık tarihinin 2 bin 500 yılık dönemine tanıklık ettiğine vurgu yaparken, dünyanın en zengin duvar resim koleksiyonunu da barındırdığını söyledi.

Meclis gündeminin tamamlanmasının ardından meclis üyeleri ve başkan Aziz Kocaoğlu, kazı Başkanı Akın Ersoy rehberliğinde kazı alanını gezerek incelemelerde bulundu.

Agora kazılarının lokomotifi Büyükşehir Belediyesi

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “tarihi desteği” kapsamında atılan en önemli adım, 250 hektarlık “Kadifekale-Agora-Kemeraltı” aksının dev bir “arkeoloji ve tarih” parkına dönüştürülmesi projesi oldu. Bu proje çerçevesinde en önemli adımlar ise Agora’da atıldı. İzmir’in son 2 bin 300 yıllık geçmişine tanıklık eden antik kentte, İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle koordinasyon halinde hazırlanan Agora ve Çevresi Koruma – Geliştirme ve Yaşatma Projesi çerçevesinde başlayan çalışmalarla, 1930’lu ve 1980’li yıllarda başlayıp tamamlanamayan kazılar sürdürüldü.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu alanda yapmış olduğu istimlak ve yıkımlar sonrasında, bölgenin önemli bir bölümü arkeolojik çalışmalara açıldı.  Agora ve Eşrefpaşa Caddesi arasında kalan niteliksiz yapıların kamulaştırma ve yıkım çalışmaları gerçekleştirildi. 38 milyon liraya mal olan bu çalışmalar sonrasında alanda çok sayıda kalıntıya ulaşıldı. Özellikle antik Roma hamamı, kapladığı alanın büyüklüğü ve bugüne kadar İzmir’de bulunanlar arasında “ilk” olduğu için büyük önem taşıyor. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı ile 2017 Ocak ayında protokol imzalayan Büyükşehir Belediyesi Smyrna Antik Kenti (Agora) Kazı Başkanlığı’na 1 milyon 260 bin TL destek veriyor.

Bazilika duvarındaki grafitiler

Dünyanın kent merkezindeki en büyük agorası olarak bilinen Smyrna (İzmir) Agorası, Büyükşehir Belediyesi’nin satın alıp yıktığı binaların yerinde yapılan arkeolojik çalışmalar sayesinde tüm görkemiyle ortaya çıktı;  pek çok önemli yapı ve eser bu sayede gün yüzüne çıkarıldı. Agora’da kamulaştırmaların ardından yapılan çalışmalarda, İzmir için büyük bir önem taşıyan Smyrna kentinin yönetim ve adli işlerinin yürütüldüğü, depo, borsa ve diğer ticari mekanların bulunduğu Bazilika, “Batı Portiko” adı verilen mimari yapı, “Mozaikli Yapı” adı ile tanımlanan antik salon ve dört yüz kişilik Bouleuterion –Kent Meclisi ile Antik Roma Hamamı ortaya çıkarıldı. Bazilika’nın duvarlarında milattan sonra 2. yüzyıldan sonra yapıldığı tahmin edilen grafitiler bulundu. Ziyaretçilerin büyük ilgisini çeken grafitler, dönemin günlük yaşamına dair önemli bilgiler sunuyor.

Hem tarihe saygı hem de geleceğe miras

Agora kazı alanı içinde yer alan terk edilmiş tarihi bina ile 17. yüzyıla ait tarihi tescilli bir bina, yine İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edildi. Bu binalardan ilki “kazı evi” diğeri ise “Agora Müze ve Sergi Evi” olarak hizmet verecek.

Agora kazı alanının güneyinde bulunan ve 17. yüzyıldan kalan Namazgah Hamamı da yine özgün işlevinde hizmet vermek üzere restore ediliyor.

İkiçeşmelik Caddesi’ne açılan Antik Smyrna Kazı Alanı’nın güvenliğini sağlamak ve ziyaretçilerin ilgisini buraya çekmek üzere özel bir duvar tasarımı yapıldı. Duvar, kalıntıların görünürlüğüne engel olmayan, oturmaya yönelik çözümler de içeren bir kentsel mobilya olarak ele alındı.

Agora’nın tarihçesi

Kadifekale’nin kuzey yamacında şimdiki adı ile Namazgah Mahallesi’nde bulunan İzmir Agorası, Büyük İskender tarafından yeniden kurdurulan kentin iskan sahası içinde yer alıyor. İzmir- Smyrna Agorası, mevcut haliyle M.Ö. 333′de Kadifekale’de kurulan Smyrna’nın Roma Dönemi’ne ait. İzmir Agora’sı ticari olmaktan daha çok bir devlet agorası görünümünde. Roma dönemine ait devlet agorasının büyük bir bölümü kazılan sonrası ortaya çıkarıldı. İzmir Agora‘sının kalıntılarında Roma döneminde yapılmış Tanrı Poseidon’un kabartma heykeli ve Poseidon kabartmasının hemen yanında Tanrıça Demeter’in de bir kabartması bulunuyor. Günümüzde, yaşayan bir kentin içinde bulunması özelliği ve büyüklüğüyle dünyada eşine az rastlanan örnekler arasında yer alıyor.
Grekçe bir kelime olan Agora, “toplanılan yer, kent meydanı, çarşı, pazaryeri” gibi anlamlara geliyor. Antik Çağ’da agoraların ticari, siyasi ve dini fonksiyonlarının yanı sıra sanatın yoğunlaştığı ve birçok sosyal olayların geçtiği veya gerçekleştirildiği kentin odak noktası olduğu biliniyor.

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like