Pandemi süreci ile birlikte hayatımızın her noktasında değişiklikler yaşamaya başladık. Artık şartlar olağanın çok dışında gelişiyor. Günlük yaşamın en sıradan anlarını bile farklılaştıran bu süreç, duygusal ilişkilerde de yeni bir boyutu hayatımıza kazandırdı.
Evde daha fazla zaman harcayan insanlar, sosyal medya platformlarında her zamankinden çok vakit geçirmeye başladılar. Dışarı çıkma konusunda tereddüt yaşayanlar da, evde duvarlara bakmak yerine aşklarını çevrimiçi dünyaya taşıdılar. Peki, aşkın sonu neye hazırlanıyor? Pandemide doğan online aşklar bitmeye mahkum mu? Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Yalnızlaştık mı? Hep mi yalnızdık?
Yaşadığımız süreç hiç şüphesiz ruhumuzda tamiri zor yaralara neden oldu. Yalnızlaştığımızı, aslında süreçten öncede ne kadar yalnız olduğumuzu anlamış olduk. Kendimizle baş başa kalmaya başladığımızda tanımaya başladık kendimizi… Modern zamanın en büyük eksiklerinden birisi, sürekli kocaman bir karmaşanın içerisinde yer almamızdır. İşte bu nedenle çoğu kişi kendinin farkına varamadan hayatını sürdürmeye devam ediyor. Pandemi, içsel yolculuk için bir basamak yarattı adeta. Kendimizle daha çok vakit geçirdikçe, daha çok tanımaya başladık kendimizi. Ivır zıvırla dolu evlerimizden sıkıldık. Basit ama mutluluk veren şeyleri özledik…
Gerçekçi olmayan ilişkiler bizi yıpratıyor…
Dışarıda telefon edebileceğiniz kaç kişi var? İnsanlar bu dönemde iş yerlerinde, sohbet aralarında, herhangi bir yerde tanıştıkları insanları arayamayacaklarını düşündüler. Çünkü çok uzun süredir gerçekçi ilişkiler kurmayı bıraktılar. Paylaşacak bir şey olmayınca, konuşacakta pek bir şey kalmadı… İşte böyle bir dönemde insanlar var olan yalnızlıklarını örtbas etmeye çalıştılar. Sosyal medyada bunun en kolay yoluydu. Sosyal medyada biri ile tanışmak, sohbet etmek, arkadaş olmak ve aşık olmak en kolay alternatifler arasında yer alıyor. Artık aradığınız aşk dağlar arkasında değil, tek tuş uzağınızda…
İnsanlar birbirlerine çabuk tutuluyor ve çabuk vazgeçiyor
Elimizin altında kocaman bir dünya taşıyoruz. O kadar çok kişiyi tanımaya fırsatımız var ki, ilişkilerin bitmesinden korkmaz hale geldik. Yani, bir nevi aşkı alternatifleştirdik. Yetinme duygusunu arka plana aldık ve aşkta da kendimiz için yeni seçenekler aramaya başladık. Eskilerde, iki insan birbiri için koca bir dinleyici kitlesi gibiydi. Birini tanımak ve anlamak oldukça uzun zaman alan ve emek isteyen bir yol içeriyordu. Şimdi ise bir beğeni ya da yorum yeni bir aşkı alevlendirebilir. Bu kadar kolay bir hale geldi aşk. Duygular değişmedi belki ama şekil değiştirdiğini apaçık görüyoruz. Ama unutulmamalıdır ki, her yerde olan hiçbir yerde olmaz, birçok ilaç denendi mi yara kabuk tutmaz ve durmadan yeri değiştirilen bitki serpilmez…
Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz
