Çağdaş mimarlığı besleyen kırsal yaşam kültürü

Türkiye’de nüfusun büyük bir kısmı şehirlere yoğunlaştığı için politika ve gündemi belirleyen çoğunlukla yüksek nüfusa sahip kentlerin ihtiyaçları veya potansiyelleri oluyor. Oysa dünyanın birçok yöresinde ve özellikle Avrupa’da yaygın yerleşim ve küçük ölçekli birimlerin ademi merkeziyetçi yönetimi önemseniyor. Bu sayede kültürel devamlılık sağlanabiliyor, sosyal doku, çevre bilinci ve yerel ekonomi gelişiyor. Bu duruma iyi bir örnek Avusturya’nın batısındaki Vorarlberg bölgesi, yörede insanlar yerel kültürlerinden taviz vermeden farklılıkları dahil etmiş, doğal ekosistemlerine uyum sağlayacak şekilde üreterek yapılaşıyorlar. Aslında her çalışma kolunda odağa insanın ve çevrenin alındığını görüyorsunuz. Bu sayede Voralberg’in köy veya kasabalarında yaşam standardı oldukça yüksek. Dolayısıyla yöre çağdaş, işçilik kalitesi yüksek, yerine ait yapı örnekleri açısından da oldukça zengin.

Yapı Biyolojisi ve Ekolojisi Enstitüsü- YBE olarak öncelikle İzmir Yarımada’sında olmak üzere Türkiye’nin kırsalında çağdaş mimari kültürün gelişmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu yönde dünyadan iyi örneklere çeşitli sunumlarımızda yer veriyoruz. İzmim mimarlık platformunda Vorarlberg’deki mimari kültüre dair yaptığımız sunum yüksek ilgi görünce,  yöreye teknik gezi düzenlenmesinin etkili olacağı kararlaştırıldı. Gezi, İzmir’de yapı sektöründe çalışan çoğunluğu mimar 25 kişinin katılımı ile 30 Kasım-3 Aralık 2017 tarihlerinde gerçekleşti. YBE, Vorarlberg Mimarlık Enstitüsü ile işbirliği içinde gezi rotası, yapıların belirlenmesi ve rehberlik koordinasyonunu üstenirken, İzmim Platformu tanıtım ve ulaşım desteği sağladı. Gezi boyunca sürdürülebilir mimariye örnek teşkil eden 17 yapı incelendi.

Vorarlberg bölgesinin %80’i dağlık, ovaların bir kısmını da nehir yatakları oluşturuyor. Aslında bölgenin %95’i yapılaşmaya uygun değil ve Avusturya’nın 2. en küçük eyaleti olmasına rağmen Vorarlberg ülkenin en üretken endüstriyel bölgelerinden biri. Aynı zamanda ülkenin en çok ihracat yapan bölgesi olan Vorarlberg’in ekonomisine mühendislik, elektroniğin yanısıra turizm hakim. 2601km2’lik yüzölçümünün %38’i ormanlık alan ve %9 da koruma alanı olan bölgede turizm doğa ve kültür odağında şekilleniyor.

Vorarlberg’de geçmişten gelen güçlü bir ahşap işçiliği bilgisi ve yapı ustalığı var. Ayrıca farklı ülkelere sınırı olan bölgede zamanla yeniliklere açık olma ve işbirliği kültürü oluşmuş. Bu sayede bugün yörenin mimarisinde geleneksel yapıların yanı sıra kültürel ve doğal çevre ile uyumlu yenilikçi yapı tasarımlarını da çokça görüyorsunuz. Vorarlberg mimarlık kültürü, geçmişi bugüne ustalıkla taşıyan, insan ve çevre sağlığını önceleyen, sade ve etkin örnekleriyle dünya çapında dikkat çekiyor. Yapılarda ahşap teknolojileri ustalıkla ve ileri seviyede kullanılırken, toprak, kağıt, kamış, kenevir gibi çevre dostu malzemelerden de sıkça faydalanılıyor.

Vorarlberg’de gezdiğimiz 17 yapının tümü, iç iklimin insan sağlığına etkisi ve yapıların çevre etkisi düşünülerek doğal yapı malzemeleri kullanılarak üretilmiş binalardı. Ayrıca binaların kullanım süresince enerji tüketimini sıfırlayan pasif iklimlendirme yöntemleri uygulanmıştı. Gezdiğimiz yapılar arasında halk evi, yuva, okul binası, hastane, çok fonksiyonlu kamusal mekanlar, sosyal ve özel konutlar vardı. İncelediğimiz bu yapılar ve yapımına vesile olan kişi ve bakış açılarına aşağıda değiniyoruz.

 

Feldkirch devlet hastanesi ziyaretçi koridoru

Vorarlberg’de ilk gezdiğimiz yapı Feldkirch devlet hastanesi oldu, bu yapının ziyaretçi koridoru 160 metre uzunluğunda camekan bir koridor. Mekanın kış aylarında ve ziyaretçi süresi boyunca kendi kendini ısıtabilmesi için koridor boyunca toprak duvar uygulanmış. Bu duvar ısıl kütle gibi çalışarak güneşli saatlerde ısı depoluyor ve güneş battıktan sonra da 2-3 saat ısıyı mekana geri veriyor.

 

Vorarlberg Mimarlık Enstitüsü- V-A-I

Sonraki ilk durağımız V-A-I oldu. Amacı Vorarlberg yöresindeki mimari kültürü geliştirmek olan bir birlik V-A-I. Bu doğrultuda mimari kültürü görünür kılacak ve bu yönde bilgi birikimini arttıracak faaliyetler yapıyor. Yerel gazeteye mimarlık ile ilgili güncel yazı içerikleri hazırlamaktan, yöredeki yapıların envanterinin tutulmasına, çocuklar ve gençlerin eğitiminden, sergi içerikleri ve sektörel buluşmalara kadar birçok etkinliği oluyor.

Martin Rauch’un atölyesi ve evi

Sıkıştırılmış toprak duvar tekniğinin geliştirilerek çağdaş mimaride kullanımına öncülük eden Martin Rauch, aslen seramik sanatçısı, yapı sanatına ilgisi onu toprağın yapı malzemesi olarak kullanımı ve yenilikçi uygulamalara yöneltmiş. Kendisinin 20 yıl önce yaptığı konut ile atölye olarak kullanılan Schlins evinin tüm duvarları sıkıştırılmış topraktan. Bu süre içinde asgari ölçüde zarar görmüş toprak duvarlar, bu yenilikçi uygulamanın kalıcılığına dair de fikir veriyor.

 

Klaus- Weiler- Fraxern Orta Okulu

Yeni okul binası 2003 senesinde tamamlanmış. Ahşap karkas olarak yapılmış bina pasif yöntemlerle iklimlendiriliyor, eski binaya göre eski göre %75 daha tasarruflu olduğu anlatıldı. 10-14 yaşında 200 öğrenciye hizmet eden binanın etkinlik salonu, spor alanları ve kütüphanesi aynı zamanda halka da açık. Kütüphanesinde 23.000 kitap bulunan okulda kız ve erkek öğrencilerin sayıları eşit tutularak, aynı dersleri almaları sağlanıyor (teknik dersler, işçilik, yemek yapma gibi dersleri dahil).

Zwischenwasser beldesi belediye binası

Muntlix merkezin de Belediye binası ve halkevi olarak kullanılan yapı restorasyon ödülü almış. Mimari projesini Hein Architects’in üstlendiği yapıda 53m3 hafriyat toprağı kullanılmış. Binanın enerji tüketimi için güneş panellerinden elde edilen 36.000kwh enerji kullanılıyor. Belediye’nin sadece kendi binasında değil politikalarında da enerji etkinliği önemsediği anlaşılıyor: 10 yıldır devam eden karne sistemi uygulaması var. Bu sistemle yapılar belli düzeyde enerji etkinlik performanslarına ulaştığında karne alabiliyor ve desteklerden faydalanabiliyor.

 

Muntlix Çocuk yuvası

Yine ödüllü olan bu yapı ahşap karkas sistem ile inşaa edilmiş. Binaya girdiğinizde ilk dikkatinizi çeken tamamen ahşap ile kaplı yüzeylerin verdiği sıcaklığın yanısıra yer döşemesi. Binaya girdiğinizde toprağa bastığınızı fark ediyorsunuz, döşemelerin tamamı, 9cm derinliğinde sıkıştırılmış topraktan yapılmış. Bu uygulamada çocukların velileri ve öğretmenler de gönüllü olarak çalışmış. Binanın yapımında sadece yöreden malzemeler, izolasyon için de selüloz (kağıt atığı) kullanılmış. Mobilyaların yüzeylerine ise sadece yağ sürülmüş.

Nenning evi, Hittisau

Yörede tanınan bir marangoz ailenin evi. Vorarlberg’deki yapı yönetmelikleri doğrultusunda marangozlar müstakil ev uygulamasında mimar veya mütahitten faydalanmak zorunda değil. Böyle bir yetkisi olduğu halde, ev sahibi olan marangoz ‘Bu işin uzmanları ile çalışmasaydık bugün hala taş devrinde yaşıyorduk’ diyerek bize çağdaş mimarlık için işbirliği ve uzmanlığın önemini hatırlattı.

Geleneksel dili geleceğe taşıdığı için ödül alan Nenning evinin çatı yapısında eski oranlar, bina yüzeyindeki ahşap dizisinde geleneksel şıngıl yerleştirmesindeki ara ölçüler dikkate alınmış. 15 yıllık binada 2 konut ve giriş katında dükkan var. Herşeyin ahşap olduğu binada yerel beyaz çam kullanılmış. Taşıyıcı, duvarlar ve döşemeler ahşap. Dış cephede izolasyon için kağıt selüloz kullanılırken, ısı kütlesi oluşturması için 2cm kalınlığında toprak plakalar duvar içlerinde ve yer döşemelerinin altında kullanılmış. Yörede soğuk hava şartlarına rağmen evin ortasına yerleştirilen soba yeterli ısınma sağlıyor, döşemenin altına grid ısınma sistemi de entegre edilmiş ama sadece bir kez ihtiyaç duyulmuş.

Sulzberg Kaymakamlık binası ve Krumbach semtinin gelişimi

Krumbach 8,7 km2 lik alana sahip ve toplam nüfusu 1050 kişi. Yerel yönetim halkı karar verme süreçlerine dahil ederek semtteki kültürel, sosyal ve çevresel standartları yükselten uygulamaları hayata geçirmiş. 1995 yörenin nüfusu düşüyor ve ekonomik sıkıntılar yaşanırken o zaman yeni seçilen Belediye Başkanı ile halk biraraya geliyor. O zamanki nüfus 950 kişi olan topluluktan 50 kişi belediye projelerine aktif olarak destek vermiş. 1996 yılında ilk verdikleri karar halkın beslenme ihtiyacını mümkün olduğunca yerelden karşılaması yönünde politika ve uygulamaların geliştirilmesi olmuş. Kasaba merkezi, kamusal alanlar ve yeni yapılaşmaya dair kırsal dönüşüm programı hazırlanmış. Bu süreçe Hermann Kaufman dahil olarak, semtin ihtiyaçları doğru öngörerek etkin çözümler üretilmesine ve mimari bilinç oluşmasına katkı sağlamış. Belediye on yıl içinde kasabanın merkezindeki dört parseli satın alarak, ihtiyaçlar doğrultusunda (Otobüs durağı, konut, otopark, çöp dönüşüm yeri) mimari ve çevre düzenlemesi çalışmalarını yönetmiş. Merkezde yapılmış üç sosyal konut da yüksek işçilik kalitesinde, ahşap binalar ve hepsi pasif yöntemlerle iklimlendiriliyor. Bu yörede en son projelendirilen bina kiliseden 90 yıllığına kiralanan papazın evi olmuş. Halkın ihtiyaçları yönünde yapının işlevleri belirlenmiş. En üst kat kütüphane, en alt kat müzik odası, giriş katı etkinlik alanı ve orta katta toplantı odaları bulunuyor. Yıkılıp baştan yapılan binanın zemini dışında her yerinde beyaz çam kullanılmış. 2,9 milyon euro proje maliyetinin, %30’u devlet, %30’u Belediye tarafından, %40’ı da kredi ile karşılanmış. Bu ölçekteki bir inşaatta Avrupa Birliği müktesebatının koşullarına ters düşmeden yerel iş gücünü kullanabilmek için inşaat sürecini üç aşamaya bölerek ihale açılmış.

Krumbach semtinin uluslararası mimarlık projesi

Krumbach belediyesi ve halkından temsilciler, mimarinin yaşam kalitesini arttırmadaki aracı rolünü fark ederek, semti diğer ilçelere bağlayan terminal ve otobüs duraklarını tasarım projesi olarak ele almaya karar veriyor. Terminal binası yerel mimar ve yapı ustaları tarafından gerçekleştiriliyor, otobüs duraklarının ise çağdaş mimarlığa farklı yaklaşımlarıyla katkı sağlamış uluslararası tanınırlığı olan mimarlık ofisleri ile birlikte yapılması düşünülüyor. Viyena Mimarlık Merkezi ile işbirliği içinde 7 durak için Japonya’dan Şili’ye, Çin’den Hollanda’ya uzanan mimar ve mimarlık ofislerine ulaşılıyor. Krumbach belediyesi ve yerel işletmelerin desteği ile mimarların yöreyi keşif gezisi organize ediliyor sonrasında da yerel ustalar ve mimarlarla işbirliği içinde projelendirme ve uygulama gerçekleşiyor. Otobüs durakları kendi başına mimari gezi rotasına dönüşüyor.

Tüm bu yapılar ve hikayeleri bize kırsalda yaşam kalitesini arttırabilmenin en önemli unsurunun aslında niyet olduğunu gösteriyor. Eğer yerel yönetimlerin ve vatandaşların niyeti birlikte çalışmak, dahil etmek ise, projeler de Vorarlberg’de olduğu gibi yenilik içeren, sosyal imkanları genişleten, kapsayıcı işler, ortamlar olarak somutlaşıyor.

Hazırlayan: Merve Titiz Akman

www.yapibiyolojisi.org

www.vai.at

https://www.dezeen.com/2014/05/16/bus-stop-project-fujimoto-shu-radic-austria/

www.kulturkrumbach.at

 

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like