Çeşme ile ilgili ciddi bir sürprizim olabilir!

İzmirli, sempatik sanatçı Pınar Aylin, müziğe nasıl başladığını, mesleki planlarını, günlük yaşamını ve kızı Maya’yı Narlıdere Life’a anlattı.

ekran-resmi-2016-10-25-12-11-08

Çoğumuz sizi o kamyonetin arkasında söylediğiniz ilk çıkışınızı yaptığınız “Deliler Gibi” klibinizle hatırlıyoruz. Bu çalışmadan biraz bahseder misiniz?

1995 yılında yaptığım ilk albüm “Ben Bahara Hazırım”ın çıkış parçasıydı ve evet benim için gerçekten çok şanslı ve doğru bir başlangıçtı…

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdiniz. Müzikteki başarınız sadece tutku ve yetenekle mi gelişti, ayrıca müzik eğitimi aldınız mı?

İletişim Fakültesinde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık okurken, müzik, amatör denemelerle keyifli bir hobiden ibaretti. Esas yoğunluğum TRT İzmir Televizyonu’nda sunduğum gençlik programlarında idi. Dolayısıyla, müzik eğitimi almadığım gibi, eğitimini alıp çok iddialı olduğum branşı değil, hayatın hoşluğu olarak algıladığım daha renkli bir kariyer yolculuğunu seçtim. Tabii ki yetenek olmasa, hayat bu tür hoşlukları önünüze getiremiyor!..

Çok sık albüm çıkarmayı sevmediğinizi biliyoruz. Albüm çalışmaları dışında son zamanlarda neler yapıyorsunuz?

Televizyonda bir anne-çocuk ve bir de kişisel gelişim hikâyeleri olarak adlandırabileceğim iki program yaptım ve devamı da gelecek.

‘Hit 70’ler’ diye bir albüm yaptığınıza göre, eski şarkıları okumayı seviyorsunuz.  80’ler gibi devamı gelebilir mi bu çalışmanın?

Evet “Hit 70’ler”, adından da anlaşıldığı gibi o dönemin en güzel 12 eserinin, yeniden canlı kayıtlarla, Berlin senfoni etkisini de katarak günümüze yeniden aranje edilip hazırlanmasıyla oluştu. Çok uzun ve yorucu bir buçuk senelik bir çalışmanın ürünü oldu. Devamı gelecek bir proje olsa da bu kadar özenilerek yapılan işler, 3 aylık albümler kadar sık ve kolay olamıyor. Ama kalıcı oluyor…

Eski şarkılar sizi nasıl etkiliyor? Yeniler ile eskiler arasında bir genelleme yapılabilir mi?

Onlar sadece benim için değil, sanırım hepimiz için çok değerli; gerek müzikaliteleriyle, gerek nefis sözleriyle ve gerekse çok kıymetli bulduğum yaşanmışlıklarıyla…

Neredeyse bir genç kız annesisiniz. Bir yandan da hâla sizi o ilk klibinizden hatırladığımız sevimli, sempatik genç kızsınız. Aradan geçen bunca yıla rağmen hiç değişmemiş olmanızı neye borçlusunuz?

Evet, kızım ne mutlu ki boyumu geçti. Genlerimize kendi kattığımız artılar var; kendine iyi davranmak, iyi bakmak gibi… Uyku, su, tükettiğim her şeyin doğala yakın olması, sigara ve içkiyi minimumda tutabilmek benim artılarım sanırım ve bir de sevgi var besin kaynaklarım arasında!

Peki, formunuzu nasıl koruduğunuz konusunda okuyucularımıza önerileriniz var mı?

Hiçbir zaman diyet derdim olmadı ama ilk genç kızlık dönemimdeki avantajlı durumu devam ettirebilmek için yaklaşık 10 yıldır her şeyi dikkatli tüketmeyi yaşam şekli hâline getirdim. İşin içine egzersiz de katılsa daha rahat olacak ama bende maalesef o disiplin pek yok! Sporu tekrar hayatıma sokmak istiyorum.

Kızınız Maya ile aranız nasıl?

Kızım Maya, ilk doğduğunda 2 sene mesleğime ara verme kararı alıp uygulamıştım. Ne iyi etmişim de temelde benden alması gereken en küçük detayı bile kaçırmadan şimdi muhteşem dönüşlerini aldığım çok doğru bir şey yapmışım. Onunla aramızda, çok tutkulu bir aşk var diyebilirim.

Çocukluğunuzu ve gençliğinizi yaşadığınız Çeşme’nin gönlünüzde ayrı bir yeri olduğunu biliyoruz. Hâlâ gelebiliyor musunuz Çeşme’ye?

Hâla, yazlarımın büyük bölümünü Çeşme’de geçirmeyi tercih ediyorum. Hatta ileriye dönük vaktimizi daha çok orada geçirmekle ilgili ciddi projelerimiz var. Şimdilik sürpriz olsun.

Yaptığınız İzmir ve Ege yemekleri var mı?

Annemin yaptığı yemekler favorim olsa da ben Ege – Akdeniz mutfağını gerçekten çok seviyorum. Özellikle otlarımız ve zeytinyağı benim vazgeçilmezlerim. Balık ve mezeler de tabii ki… Çok da şanslıyım ki eşim de İzmirli ve mutfakta çok iyi.

Evde vakit geçirmeyi seviyor musunuz? Bir gününüz nasıl geçer?

Evde vakit geçirmeye bayılırım, hele film izlemek en keyif aldığım şeylerden. Günde bazen 3 film izlediğim çoktur. Dergiler, gazeteler ve ipadımle tüm gün gayet mutlu olabilirim ve tabii dostlarımı da unutmayalım! Modern dekorasyonu eve değil iş yerlerine yakıştırırım. Evde önce sıcaklık, rahatlık ve şıklık ararım.

Ev dekorasyonunda sizi ifade eden tarz nedir? Tercihleriniz ve vazgeçilmez aksesuarlarınız nelerdir?

Dekorasyon dergilerim başköşe konuklarımdır, ev her zaman benim hobim olmuştur. Yaşadığımız yerin çok önemli olduğunu, bize enerji verdiğini düşünüyorum. Yurt dışı keşiflerimizde antika pazarları önceliklidir. Modern eşya sevmem, modern dekorasyonu eve değil daha çok iş yerlerine yakıştırırım. Evde önce sıcaklık, rahatlık ve şıklık ararım. Şömine çok önemli, ailece ateşi çok seviyoruz ve çocuk gibi saatlerce ateşle oynayabiliyoruz. Bazı objeleri çok beğenirsem dünyanın neresinde olursam olayım, kucağımda bile getirebilirim.

İzmir ile ilgili bir yatırım düşünceniz var mı? Örneğin bir ev alıp ilerleyen zaman içerisinde İzmir’e yerleşmek gibi?

Çok önceden yapmış olduğum yatırımlar var zaten, hem İzmir’de hem Çeşme’de ve dediğim gibi ciddi bir sürprizim olabilir Çeşme’yle ilgili.

Bazı sanatçıların, profesyonel anlamda başka sektörlerde de faaliyet gösterdiklerini biliyoruz. Sizin de böyle bir girişiminiz oldu mu?

Ben, amaçsız bir hayatın boş olduğunu düşünenlerdenim, dolayısıyla bir şeyler üretmek, her ne olursa çok önemli hayatımızda. Yeni olan her şey  heyecan getiriyor ve renk katıyor hayata, dolayısıyla her an her şey olabilir.

 

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like