Barbaros’ta sıra dışı bir festival…

Barbaros köylüleri tarafından, bu sene ikincisi düzenlenen ve Türkiye’nin ilk “temalı festivali “olan Barbaros Oyuk (Korkuluk) Festivali bu yıl 19 Mayıs’ta başlıyor. 3 Gün sürecek festival için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor.

Geçen yıl, Barbaroslular, köylerinin kaybolmaya yüz tutan tarımsal, kültürel ve geleneksel değerlerini canlandırmayı hedefleyen sıra dışı bir festival hazırlığına giriştiler ve ilki 3-4-5 Haziran 2016 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Yöresel adı “oyuk” olan ve tarlaları korumak amacıyla kullanılan korkuluk, festivalin simgesi olarak belirlendi. Böylece etkinliğin adı da Barbaros Oyuk Festivali oldu.

Festivalde yapılan ilgi çekici etkinlikler ve düzenlenen yarışmalar ile kaybolan değerler üzerinde farkındalık yaratmak, üretimi artırmak ve Barbaros’u markalaştırmak amaçlanıyor. Dolayısı ile yerli halkın kalkınarak, köyden kente göçün durdurulması ve genç nüfusun geri dönmesi hedefleniyor.

Festival boyunca çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayacak olan Barbaros sokaklarında bulunan köylülerin yaptıkları yüzlerce oyuk, bu yıl da ziyaretçileri hem düşündürecek hem de gülümsetecek.

Neden Oyuk (Korkuluk)?

Festivalin simgesi olarak kullanılan oyuk, tarlalardaki ürünlerin ve dolayısı ile emeğin koruyucusu olarak bilinir. Diğer yandan genişletilmiş anlamı ile tarlalara, çevreye ve tarımsal üretime zarar verecek her türlü oluşuma karşı caydırıcı bir güç olarak değerlendiriliyor. Peki oyuklar köye neden ve nasıl geldi? Festival komitesi üyesi ve Batı Urla Köyleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Aşkın Yaka’nın anlattıklarını birebir aktaralım.

“Barbaros Köyü’nde yıllardır tarım yapılmamaktadır. Tarlaların  büyük bir kısmı boştur. Sahipleri gelecek de ürün ekecek diye bekleyen korkuluklar düşman bildikleri kuşlar ve domuzlarla adeta dost olmuştur. Bu durumdan çok rahatsız oldukları için de beklemeye tahammülleri kalmamıştır. Sonunda hep birlikte köye gitmeye karar verirler. Bazısının elinde bir fidan bazısında ise bir tutam lavanta vardır. Amaçları köylülere ve ziyaretçilere şirin görünerek  boş tarlaları hatırlatmak ve onları üretime çağırmaktır.

Köye vardıklarında kötü bir sürprizle karşılaşırlar. Birçoğunun sahibi ölmüş, bazıları da değişmiştir. Sağ olanların da tarımla ilgisi kalmamıştır. Gençler, miras yolu ile küçülen tarım arazilerinin artık ekonomik olmadığını gerekçe göstererek kente göçmüş ve başka iş alanlarına yönelmiştir. Köy artık eskisi gibi değildir. Korkuluklar boş tarlalar kadar, köyün yeni haline de üzülürler. Çünkü sorun sadece ekilmeyen tarlalar değildir. Köyü özgün kılan tüm değerler unutulmaya başlanmıştır. Gelenekler ve  kültürel değerler hızla kaybolmaktadır.

Korkuluklar durumun vahametini görünce bu işi tek başlarına yapamayacaklarını anlarlar. Duyarlı buldukları bir grup insanla işbirliği yapmaya karar verirler ve anlaşırlar. Köyün yok olan değerlerini korumak ve yeniden canlandırmak konusunda ilk yapılması gereken iş farkındalık yaratmaktır. Bu amaçla insanlar tarafından ortaya atılan bir festival düzenleme fikri tüm korkuluklar tarafından da benimsenir ve  hazırlıklar başlar…”

Festival komitesi
Geçen yıl, Demet Küçükkayalar başkanlığında kurulan komitede Ali Karcı, Aşkın Yaka, Çiğdem Yazıcı, Belkıs Ersan Yaka, Gülfem Kessler, Banu Ersan, Gülhan Kara, Barbaros Ersan ve Ümit Demirtaş var. Festival hazırlığı sürecinde düzenli toplantılar, planlamalar yapan komite üyeleri bir yandan da periyodik aralıklarla oyuk atölyeleri düzenliyor. Urla Belediyesi tarafından verilen el işi kurslarına katılan köy köylü kadınlar, festivalde satmak üzere el ürünleri biriktiriyorlar.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Urla Belediyesi ve Batı Urla Köyleri Derneği’nin desteklediği festivalde çok sayıda sponsor firma da yer alıyor.
Festivalde neler var?

“Çatkapı evleri”

Festival boyunca Barbaroslular evlerini konuklara açıyor. Köydeki bazı evlerin kapısında “çatkapı” tabelası ve bir de yemek menüsü asılıyor. Festivale gelen ziyaretçiler istedikleri çat kapıya evine gidip yöresel yemeklerden yiyebilecekler. Konuklar bu uygulamayla, yöresel yemekleri tadabilecekler.

Yarışmalar

Festivalde Barbaroslu Oyuklar ve Konuk Oyuklar kategorilerinde oyuk yarışması düzenlenecek. Oyuk yarışmalarının yanı sıra, Barbaros’un en güzel bahçe ve avlularının değerlendirildiği Bahçe ve Avlu Yarışması, Yemek Yarışması, kaybolmaya yüz tutmuş tarım ve hayvancılığa dikkat çekmek için Keçi/koyun Sağma Yarışmaları düzenlenecek.

Etkinlikler

19 Mayıs Cuma akşamı, canlandırmalarının çoğunluğunu Barbarosluların oynadığı, Yönetmenliğini Abdulkadir Bayar’ın yaptığı, Banu Ersan’ın projesi olan “Sıradam’dan Barbaros’a” belgeselinin gösterimi yapılacak.

20 Mayıs Cumartesi akşamı köy meydanında temsili kına gecesi düzenlenecek.

Festivalin 2. Ve 3. Günü 13.00 – 19.00 saatleri arasında Çocuklarla Oyuklar etkinliği olacak. Çocuklar için düzenlenen oyuk yapma atölyeleri, oyuk resimleri sergisi, boyama oyuk figürleri yapımı, akıl oyunları.

Sergiler

Çeyiz Sandığı Sergisi

Kırkyama Sergisi

Görsel Sanatlar Sergisi

Fotoğraf Sergisi

Bonsai Sergisi

“Yaşayan Barbaros” Keçeden Figürler sergisi

 

Barbaroslu Kadınlar Korosu

Barbaroslu kadınların oluşturduğu koro, seslendirdikleri türkülerle festivali renklendirecek.

 

 

 

 

 

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like
Devamını oku...

Hayatımız kitap

Kütüphane Haftası başladı İzmir Büyükşehir Belediyesi, bugün başlayan Kütüphane Haftası’nda renkli etkinliklere evsahipliği yapacak.  Büyükşehir’in toplu ulaşımı kullanırken…