Türkiye’de 20 yaş üstü her 7 kişiden 1’inin diyabet hastası olduğu bilinmektedir. Dünya’da 382 milyon diyabet hastası bulunmaktadır. Bu sayının 2035 yılında şişmanlık (obezite) ve hareketsiz yaşam nedeniyle 592 milyona ulaşacağı öngörülmektedir.
Özel Ege Şehir Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Namıg Jafarov diyabet ile ilgili önemli bilgiler verdi. Jafarov: ”Şeker hastalığı olarak da bilinen diyabet sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı nedeniyle ortaya çıkabilmektedir. Diyabet tüm dünyada hızla artış gösteren önemli bir toplum sağlığı sorunudur” dedi.
Diyabet Konusunda Toplumda Farkındalık Yaratılmalı
Özel Ege Şehir Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Namıg Jafarov diyabetin kişinin yaşam kalitesinin azalmasına sebep olduğunu, bu konuda farkındalık yaratılması ve diyabeti önlemek için neler yapılması gerektiği topluma anlatılmalıdır dedi. Jafarov, diyabet ile ilgili şu bilgileri verdi: ”Diyabet, pankreasın kan şekerini düzenleyen bir hormon olan insülini yeterli üretemediğinde ya da üretilen insülinin kullanımında bozukluk sonucu oluşan kandaki şeker düzeyinin yükselmesiyle gelişen kronik bir hastalıktır. Besinler, vücudun başlıca yakıtı olan şekere dönüşmek üzere bağırsaklarımızda parçalanırlar. Daha sonra bu şeker bağırsaklardan kana geçer ve kandaki şeker düzeyi yükselmeye başlar. Sağlıklı insanlarda kana geçen şeker, vücutta kan şekerini düzenleyen ve insülin adı verilen hormon yardımıyla hücrelerin içine taşınır. İnsülin hormonu eksikliği ya da kullanım bozukluğu var ise şeker hücrenin içine taşınamayacağı için, şeker kanda artarak şeker hastalığı denilen kan şekeri yükselmesi gelişmiş olur.”
Diyabet Tipleri ve Belirtileri
Tip 1 diyabet (insüline bağımlı diyabet veya çocukluk çağında başlayan diyabet) insülin üretimi olmaması ile karakterizedir. Tip 2 diyabet (insüline bağımlı olmayan diyabet) vücudun etkisiz insülin kullanımı neden olur. Tip 2 diyabet sıklıkla aşırı vücut ağırlığı ve fiziksel aktivite eksikliğinden kaynaklanır. Gestasyonel diyabet (gebelik diyabeti) yalnızca gebelikte ve gebeliğin son dönemlerinde ortaya çıkan, bebeğin doğumu ile birlikte genellikle ortadan kaybolan, geçici bir diyabet şeklidir. Diyabet hastalarının çoğunu tip 1 ve tip 2 diyabet oluşturmaktadır. Sık idrara çıkma, aşırı susama, yorgunluk, kilo kaybı, bulanık görme, tekrarlayan enfeksiyonlar, yaralarda geç iyileşme gibi belirtiler diyabet hastalığında sıklıkla ortaya çıkan belirtilerdir.
Prediyabet (Diyabet başlangıcı) Ne Demektir?
Eğer bir kişinin kan şekeri düzeyi normalden yüksek olmasına karşın diyabet tanısı koymaya yeterli yükseklikte değilse bu durumda kişi pre-diabetik (gizli şeker hastası) olarak tanımlanır. Prediyabet, ileride diyabet gelişme riskinin yüksek olduğunun göstergesidir ve bu dönemde yaşam tarzındaki değişikliklerle diyabet gelişmesi yüzde 45 önlenebilir. Pre-diyabet bulunan kişilerde mutlaka zayıflama, düzenli fiziksel aktivitenin artırılması, kilo kaybının sağlıklı bir yaşam tarzı ile devam ettirilmesi ve bazı ilaçlar durumun diyabete dönüşmesini engelleyebilecektir. Prediyabette erken tanı oldukça önemlidir.
Diyabetin Neden Olduğu Sağlık Sorunları
Hiperglisemi (yüksek kan şekeri), diyabet hastalığının kontrolsüz olduğu durumlarda birçok ciddi hasara yol açabilir. Zaman içinde özellikle sinir sistemi, kalp, böbrek ve göz gibi organlar etkilenir. Kalp hastalığı ve inme riski artar. Hastaların yüzde 50’si kalp hastalığı ve inme nedeniyle ölmektedir. Azalmış kan akımı ile birlikte, ayaklarda sinir hasarına, ayak ülserlerine; enfeksiyon nedeniyle amputasyon ile bitecek sonuca yol açabilmektedir. Diyabet, gelişmiş ülkelerde görme kaybının en sık görülen nedenleri arasında yer almaktadır. Diyabet böbrek yetmezliğinin de önde gelen nedenlerindendir.
Nüfusun Yaşlanması Diyabet ve Kanser Riskini Arttırıyor
Diyabet ile kanser birlikteliği uzun zamandan beri ilgi çeken bir konudur. Epidemiyolojik veriler obez ve diyabetli bireylerde çeşitli kanser türlerinin belirgin ölçüde artmış olduğunu göstermektedir. Nüfusun yaşlanması, hem diyabet hem de kanser riskini artıran başlı başına bir neden olabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre 65 yaş üzeri erişkinlerin yüzde 25- 30’u diyabetli olup yüzde 60’ında ise kanser riski yüksektir. Karaciğer, pankreas ve endometrium kanserleri yönünden risk artışı, normal topluma göre diyabet hastalarında yaklaşık iki kat kadar daha yüksektir. Diyabetli hastalarda kolon, mesane ve kadınlarda meme kanserleri açısından da yüzde 20-30 arasında risk artışı olduğu bildirilmiştir.
Diyabeti Olan Kişilerde Korunma Yaklaşımları
Yaşam tarzınızı değiştirmek, diyabetten koruyucu ya da tip 2 diyabet başlangıcını geciktirmede etkilidir. Diyabeti olan kişilerin dikkat etmesi gerekenler:
Normal vücut ağırlığına ulaşmak
Düzenli bedensel etkinlik (haftada 150 dakika; düzenli aralıklarla)
Kilo kaybı sağlamak, kan basıncını düşürmek, insülin duyarlılığını artırmak açısından önemlidir.
Her gün 3-5 öğün şeklinde sağlıklı besinler, özellikle sebze ve meyve tüketilmesine dikkat edilmelidir.
Sigara içmemek gerekmektedir.
Diyabet tedavisinde amaç kan şekerinin normal düzeylere indirilmesi ve hastalığın bilinen diğer zararlı etkilerini en alt düzeye çekmektir. Tedavi klinisyenler tarafından düzenlenmekte ve hastanın düzenlenen tedaviye uyumu olduğu sürece diyabetin ortaya çıkardığı sağlık sorunlarından korunmak mümkün olmaktadır. Kan şekeri düzeyi yanında diyabetli bir bireyde, kan basıncı kontrolü ve kolesterol düzeyleri düzenli olarak kontrol edilmelidir.