Sinema 68’de “başyapıtlar geçidi”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Yeniden Sinematek” gösterimleri, yılın son ayında Ingmar Bergman ve Tomas Gutierrez Alea’nın filmlerine yer verecek. Bu ay sınırları genişleterek 4 farklı ilçede seyirciyle buluşacak filmler “başyapıt” niteliği taşıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, ‘Yeniden Sinematek’ gösterimleriyle sürdürdüğü sinema keyfinde bu kez “Sinema 68” temasıyla iki önemli filmi beyaz perdeye taşıyor. Her ay farklı temalarda önemli filmleri Kültürpark ve Seferihisar’da seyirciyle buluşturan Büyükşehir Belediyesi, Ingmar Bergman’ın “Utanç” ve Tomas Gutierrez Alea’nın “Az Gelişmişliğin Anıları” filmlerini Aliağa ve Selçuk’ta da gösterime alacak.

Savaş ve utanç

“Utanç”, orijinal adıyla “Skammen”, Ingmar Bergman’ın 1968 yılında çevirdiği, her filmi gibi dehalığını konuşturduğu bir başyapıt niteliğini taşıyor. Bergman’ın yazıp yönettiği, Liv Ullmann ve Max Von Sydow’un başrolünü oynadığı bu drama, “en iyi yabancı film” dalında Altın Küre’ye aday oldu.  Film, kırsal kesime yerleşen iki müzisyenin savaşın etkileriyle nasıl hayvanlaştıklarını anlatıyor. Bu hayvanlaşma da akabinde ikisinin utancını doğuruyor. Gösterim saati 20.00 olan Utanç filmi, 11 Aralık Salı İzmir Büyükşehir Belediyesi Aliağa Kültür Merkezi’nde, 12 Aralık Çarşamba İzmir Büyükşehir Belediyesi Seferihisar Kültür Merkezi – Çağan Irmak S alonu’nda, 13 Aralık İzmir Büyükşehir Belediyesi Selçuk Kültür Merkezi’nde, 14 Aralık Cuma akşamı ise İzmir Sanat Büyük Salon’da izleyiciyle buluşacak.

Devrimden sonra

Orijinal adı “Memorias Del Subdesarrollo”       (Az Gelişmişliğin Anıları) olan film, Edmundo Desnoes’in romanından beyazperdeye uyarlandı. Tomas Gutierrez Alea’nın yönetmenliğini üstlendiği 1968 yapımı film, Küba’da yaşanan sosyal değişimlerin karmaşık doğasını gözler önüne seriyor. Tomas Gutierrez Alea’nın sosyalist devriminden sonra Küba’daki sosyal hayatın değişimini, bir burjuva entelektüelinin gözünden onun topluma karşı yabancılaşmasına vurgu yaparak aktardığı filmi “Memorias Del Subdesarrollo”..

Kübalı burjuva sınıfının umut vaat eden yazarlarından Sergio, arkadaşları ve karısının daha iyi bir gelecek için Miami’ye taşınmalarının ardından tek başına kalır. Onlarla birlikte gitmeyi kabul etmez, bunun yerine adada tek başına kalmaya karar verir. Sergio, 1959 devriminin ardından Fulgencio Batista’nın düşmesiyle birlikte ülkede yaşanan değişimi birebir gözlemlemeye ve yaşamaya devam edecektir.

Film 21 AralıkCumaİzmir Sanat – Büyük Salon’da, 25 Aralık Salı İzmir Büyükşehir Belediyesi Aliağa Kültür Merkezi’nde, 26 Aralık Çarşamba İzmir Büyükşehir Belediyesi Seferihisar Kültür Merkezi – Çağan Irmak Salo nu’nda, 27 Aralık Perşembe ise İzmir Büyükşehir Belediyesi Selçuk Kültür Merkezi’nde gösterilecek. Başlama saati 20.00.

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like
Devamını oku...

Başka Bir Tarım Sertifikasyonu Uluslararası Geçerlilik Kazandı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kuraklık ve yoksullukla mücadele üzerine temellenen Başka Bir Tarım Mümkün vizyonu doğrultusunda çalışmalar sürüyor. Büyükşehir Belediyesi şirketi İzDoğa’nın hazırladığı Başka Bir Tarım Sertifikası programı, uluslararası alanda geçerlilik kazandı. Program, döngüsel ve doğa ile uyumlu tarım için dünyadaki ilk sertifikasyon sistemlerinden biri kabul ediliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi İzDoğa’nın hazırladığı Başka Bir Tarım Sertifikası programı, uluslararası alanda geçerlilik kazandı. Bu sertifika ile İzDoğa, mera hayvancılığı alanında uluslararası kriterlere göre değerlendirme yapacak. Asya Pasifik Akreditasyonu’nun (APAC) yetkili kuruluşu olan Ulusal Akreditasyon Merkezi’nin (NAC) akredite ettiği İzDoğa, üreticilere uluslararası alanda geçerlilik kazanan Başka Bir Tarım Sertifikası vermeye başladı. Sertifikayı doğa ile uyumlu yöntemlerle tarım ve hayvancılık yapan üreticiler alabilecek. Sertifikasyon sistemine bağımsız üreticiler de baskabirtarim.com sitesinden başvurabilecek. Kırla kent arasında dengeyi kuran mekanizma Kuraklıkla mücadele etmeyi, yoksulluğu sonlandırmayı, güvenilir ve sağlıklı gıdaya erişimi kolaylaştırmayı hedefleyen Başka Bir Tarım Sertifikasyonu, döngüsel ve doğa ile uyumlu tarım için dünyadaki ilk sertifikasyon sistemlerinden biri kabul ediliyor. Başka Bir Tarım Sertifikasyon Programı ile İzDoğa, tarımın ve mera hayvancılığının geleceğine dair önemli bir uygunluk değerlendirme kuruluşu olarak hizmet verecek. Sertifika programı, tarım ve hayvancılığın yalnızca ekonomik bir faaliyet olarak sürdürülmesini değil, aynı zamanda kırla kent arasındaki dengeyi koruyan bir mekanizmanın da hayata geçirilmesini amaçlıyor. Sertifika için denetimler başladı Sertifikanın dağıtım süreci için İzDoğa çalışmalara başladı. Daha önce Mera İzmir projesi kapsamında İzmir’in tüm köyleri dolaşılarak çıkarılan Çoban Haritası’nda yer alan üreticiler ziyaret edilmeye başlandı. Tarım ve hayvancılık yapan üreticiler birçok kriter doğrultusunda sertifikaya uygunlukları için değerlendiriliyor. Yapılan denetimler sonucunda kriterlere uygun üretim yapan üreticiler sertifika almaya hak kazanıyor. İzDoğa ve İzTarım’ın birlikte yürüttüğü Mera İzmir projesi kapsamında İzmir’de yüzlerce üreticiden toplanan sütler ile İzmirli markası adı altında temiz ve güvenilir birçok ürün tüketici ile buluşturuluyor. Sertifika ilk aşamada İzTarım tarafından üretilen et ve süt ürünlerine verilecek. Sertifikanın 8 ana kriteri bulunuyor Başka Bir Tarım Sertifikası, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliğini teşvik etmek için geliştirildi. Sertifikasyon programı kapsamında üreticilerin, tarım ve hayvancılık faaliyetlerini yaparken aşağıdaki kriterleri yerine getirmesi gerekiyor: ● Yetiştirilen ürünler yetiştirildiği bölgenin mikrokliması ile uyumlu olmalı ● Yüksek su ve elektrik tüketmemeli, düşük karbon emisyonuna sahip olmalı ● Yüksek su ve elektrik kullanılarak üretilen, bulunduğu bölgenin iklim ve coğrafi koşullarına uymayan ve yüksek karbon emisyonuna neden olan harici tarımsal girdiler kullanılmamalı ● Büyük ölçekli hafriyat yapılarak ve doğal koşullar bozularak üretim yapılmamalı ● Üretimde biyolojik çeşitliliği azaltan yoğun müdahaleler yapılmamalı ● Üretim bulunduğu havzanın ve coğrafyanın doğal karakterine uygun bir bütünlük içerisinde gerçekleştirilmeli ● Üretilen ürünler üretici, tüketici ve o bölgedeki biyolojik çeşitliliğe zarar vermeyecek şekilde işlenmeli…