“Stres Kanser Yapmaz”

Stresin doğrudan kanser artırıcı bir etkisinin bulunmadığını belirten Özel İzmir Avrupa Cerrahi Tıp Merkezi Genel Cerrahi Doktoru Yrd. Doç. Dr. M. Kasım Arık, meme kanserinin giderek artan bir hastalık olduğunu vurgulayarak erken teşhisin önemine vurgu yaptı. Meme kanseri değil teşhiste geç kalmak öldürür ifadesini kullanan Arık, “Egzersiz, uygun gıda alımı, zararlı bağımlılıklardan kaçınmak gibi güncel hayatımızda ufak tefek fakat etkili değişikliklerle bu kanseri yenmemiz mümkündür.” dedi.

Her 8 kadından birini hayatının bir döneminde meme kanserine yakalandığını belirten Yrd. Doç. Dr. Arık, “Kanserin tüm türleri olumsuzluk ifade etse de kadınların hayatında ciddi değişiklik ve etki yapan kanser türü kuşkusuz meme kanseridir. Çünkü meme bir kadının hem cinsiyetini hem de doğurganlığını simgeleyen organlardan biridir. Doğası gereği kadınlık sembolü olan bu organın  kanseri diğer kanserlerden farklı olarak çok ciddi bedensel ve ruhsal değişikliklere yol açmaktadır. Teşhisinde geç kalındığı takdirde hem organ kaybı hem de uzun ve yorucu bir süreç kadınlarımızı beklemektedir.” dedi.

MEME KANSERİNİN ÇIĞ GİBİ ARTIŞI

Meme kanserindeki artışa dikkat çeken Dr. Arık sözlerine şöyle devam etti:

“Kadın memesi ergenlik, hamilelik, doğum ve her ay tekrarlayan adet görme döneminde birkaç hormonun uyarıcı etkisine maruz kalmaktadır. Bu hormonların süt kanalları ve destek dokuları üzerinde çoğaltıcı ve büyütücü etkileri vardır. Doğal olarak bu hormonlara ve değişimlere daha erken ve uzun sürede maruz kalan kadınlar daha sık meme kanserine yakalanmaktadır. Şöyle ki; ilk adet görme yaşı daha erken olanlarda, sık adet görenlerde ve daha geç menopoza girenlerde meme kanserinin sıklığı artmıştır. Bilinen en önemli faktörler arasında ışın tabir edilen radyasyon ile temas bazı durumlarda riski 70 kata kadar artırmaktadır. Tek defalık düşük radyasyondan çok sık ve yüksek doz radyasyon alınması özellikle genç yaştaki meme kanserlerini tetiklemektedir. Günümüzde birçok elektromanyetik cihazın radyasyon yaydığı bilinmesine karşılık küçük dozlarda olduğundan kanseri artırıcı etkisi henüz ispatlanamamıştır.”

 ‘ŞİŞMANLIK VE ALKOL RİSKİ ARTTIRIYOR, STRESİN KANSERE ETKİSİ YOK’

“Alkol, Östrojen diye isimlendirilen hormonun mekanizmasını etkilediğinden alkol kullanımının fazlalığı kanser riskini de artırmaktadır. Keza çağımızın hastalığı kabul edilen şişmanlık da aynı şekildedir. Vücuttaki yağ oranın yüksekliği bu hormonun üretim ve vücutta kalma süresini artırır. Hipertansiyon ve şeker hastalığının nispeten meme kanserini artırdığı bilinmektedir. Her ne kadar halkımız arasında stres kanser yapar diye bilinse de stresin doğrudan kanser artırıcı bir etkisi bulunmamaktadır. Baskı altındaki eski kölelik toplumlarında kölelerden çok onları yöneten aşırı beslenmiş ve alkol kullanan yönetici sınıfında  kölelerden daha fazla meme kanseri bulunmaktaydı. Bilinmesi gereken şudur ki stresin kanserle mücadelede olumsuz etkisi olduğu aşikârdır.”

ERKEN TEŞHİSİN TEDAVİDEKİ ÖNEMİ

Erken tanı ve önemini anlatan Dr. Arık, “Kanserlerin  birçoğunda kanserin boyutu önemlidir. Dolayısıyla erken saptanan meme kanserleri daha küçük olacağından tedavisi daha başarılı ve kısa sürmektedir. Ayrıca geciken kanserler başka organlara sıçrama yapabilir. Sadece memede kalan ve çapı küçük olan bir kanser ile yakın veya uzak başka organlara sıçrayan, büyük boyuttaki kanserler arasında tedavi çok farklıdır. Ülkemizde henüz yeterli sağlık bilinci oluşmadığından maalesef birçok vaka gecikmiş olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğitimin ilk basamağından sonuna kadar temel koruyucu alışkanlıkların öğretilmesi meme kanseriyle mücadelede ilk basamak olmalıdır. Her kadın kendini muayene etmeyi ve bunu yaşantısı boyunca devam ettirmeyi öğrenmelidir.”

Meme kanserinin giderek artan bir hastalık olduğunu, erken tanı ve tedavinin öneminin yeterince anlatılması gerektiğinin altını çizen Arık, “Egzersiz, uygun gıda alımı, zararlı bağımlılıklardan kaçınmak gibi güncel hayatımızda ufak tefek fakat etkili değişikliklerle bu kanseri yenmemiz mümkündür. Unutmayalım meme kanseri değil geç kalmak öldürür.” diye konuştu.

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like
Devamını oku...

CAMELEON 1975

1975’te doğan ilk Camper ayakkabısı olan Camaleon Akdeniz mirasımızın sadeliğini, becerikliliğini ve günlük zarafetini somutlaştırıyor. Yüzyıldan uzun bir…