Temel olarak girişimcilik kültürü ve zihin yapısı üzerine çalışıyorum. Kültür ve zihin yapısı doğal olarak psikolojik ve sosyolojik faktörlere dayanıyor. Bu konularda uzmanlık gibi bir iddiam kesinlikle yoktur. Sizlere sadece kendimce gördüğüm deneyimlerimi aktarmaya çalışacağım.
Toplumların kültürel yapısı on yıllar geçtikçe sürekli olarak değişiyor. Bir dönem için “kötü” olarak algılanan şeyler bir dönem çok rahatlıkla kabul görebiliyor. Bilinçaltında “doğru” olarak konumlandırdığımız her şey, günlük hayatımızdan tutunda, makroekonomik ve siyasi yapıya kadar sürekli olarak değişmektedir.
Temel inanışlarımızı bilinçaltımızda kabul ediyoruz ve gerçekleri sorgulamadan o inanışların doğru olduğuna inanarak kararlarımızı alıyoruz. Bu durumda yaptığımız her şey için bir “normal” ve “ideal” durumu farkında olmadan belirlemiş oluyoruz. İşte bu zihin yapısı bizim daha kaliteli bir hayat yaşamamızı, daha iyi bir girişim yapmamızı engelliyor.
Şimdi kısaca istediğimiz girişimi yapmamızı engelleyen hatta istediğimiz hayatı yaşamamızı engelleyen 5 bilinçaltı davranışı kısaca listeleyebilirim:
1 Kendi hayatınızı en iyi yapacak şeyin, en sevdiğiniz şeyi bularak onun peşinden gitmek olduğunu düşünüyorsunuz: Gerçekte psikolojik olarak sizin neyin mutlu edeceğini tahmin etmek için hepimiz yetersiz durumdayız. Beyniniz sadece olanı algılamak üzere kurgulanmıştır. Dolayısı ile ideal olanı sadece kendiniz yaratıyorsunuz. Bunu da geçmişte kendinizce ideal olan bir anı seçerek yapıyorsunuz. Bu durumda sürekli olarak geçmişe dem vurup idealinizden uzaklaştığınızı ve başarısız olduğunuzu düşünüyorsunuz.
2 Sürekli olarak dışardan hayatınızın bir fotoğrafını çekip mutlu olup olmadığınızı görmeye çalışıyorsunuz: Kendinizi her “an”ın sizin hayatınızdan bir parça olduğuna ikna ediyorsunuz, ancak gerçekte sizin hayatınızda bir an yaşanıyor oluyor. Kendi “an”larımızı nasıl bittiklerine, ne kadar güzel hikayeleştiklerine ya da birinin o anı nasıl yargıladığına bakarak algılıyoruz. Anlamanız gereken varacak bir yer yok, ileri ve ölümünüze doğru gidiyorsunuz. Bir hedefe varmaktan çok o yolculuğu nasıl yaşadığınız ve nasıl geliştirdiğiniz daha önemlidir.
3 Hayatınızda gereksiz yere problem ve kriz yaratıyorsunuz çünkü durumu gerçekten yaşamaktan korkuyorsunuz: Kendi olacağımız durumdan korktuğumuz için kriz ve problemi kendimiz yaratarak o durumdan kendimizi uzaklaştırmış oluyoruz.
4 Problemlerin her zaman önünüzde engel olduğunu düşünüyorsunuz: Gerçekte problemler yolun ta kendisidir. Marcus Aurelius “Hareketin karşısındaki engel hareketi sağlar” demiştir. Yani hayatınızda bir problem ile karşılaştığınızda hareket etme ihtiyacını duyarsınız.
5 Geçmişinizin sizi tanımladığını düşünüyorsunuz: Daha da kötüsü geçmişin değişemeyecek bir gerçeklik olduğuna inanıyorsunuz. Ancak gerçekte olan siz deneyim yaşadıkça geçmiş ile ilgili yorumlarınızda değişmektedir.