Deri sektörü ÖTV desteği ile rakipleriyle rekabet gücü kazandı

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, Türkiye’nin üretim ve ihracatı adına, ham kürk ve derilerde Özel Tüketim Vergisi (ÖTV)’nin sıfırlanmasının, deri sektörüne rakipleriyle rekabet edebilme fırsatı sunacağını kaydetti.

Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren düzenlemeyi deri sektörünün uzun yıllardır beklediği bilgisini veren Zandar, “Ham Kürkler, dabaklanmış ve aprelenmiş kürklerde ki burada kastedilen kesinlikle koyun, keçi, kuzu gibi küçükbaş hayvanlar değil. Vizon, astragan, tilki, çinçila gibi av hayvanları ve özel olarak yetiştirilen hayvanların kürklerinde ÖTV sıfırlandı. Bu sayede kürk giysi ve aksesuar ihracatçıları Çin gibi, Uzak Doğulu rakipler ile pazar payımızı kaybetmemize neden olan Yunanistan karşısında dış pazarlarda önemli bir avantaj yakalamış olduk” dedi.

“Çinli ve Yunanlı kürk giysi ve aksesuar üreticilerinin ham ve tabaklanmış kürkü “sıfır” ÖTV ile aldıklarından bu ülkelere karşı rekabette dezavantajlı durumdaydık” diyen Zandar şöyle devam etti: “Dünya genelinde 30 milyar dolar pazar büyüklüğü olan Kürk giysi ve aksesuar üretiminde Türkiye’de ciddi bir bilgi birikimi ve know-how var, üretimde çok iyiyiz. Ancak, rekabet dezavantajı nedeniyle 2018 yılında sadece 60 milyon dolarlık ihracat yapabilmiştik. Bundan sonraki süreçte 30 milyar dolarlık pastadan daha fazla pay alabileceğiz. Deri sektörüne bu fırsatı sunan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak ve Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan başta olmak üzere emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz.”

Resmi Gazete’de yayınlanan aynı kararla işlenmiş kürk ürünleri olan çanta, şal, kürk ceket, kürk manto gibi ürünlerde giysi ve aksesuarlarda yüzde 20 olan verginin yüzde 25’e çıkarıldığı bilgisini veren Zandar, “Bu iç piyasada kürk giysi ve aksesuarlarının halen lüks tüketim sayıldığı ve ucuzlamadığı anlamına gelmekte. İthalatı azaltıcı etkisi olacak. Burada sadece ihracatımıza sağlanan bir avantaj söz konusu. Bu düzenlemeyi de destekliyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like
Devamını oku...

Başka Bir Tarım Sertifikasyonu Uluslararası Geçerlilik Kazandı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kuraklık ve yoksullukla mücadele üzerine temellenen Başka Bir Tarım Mümkün vizyonu doğrultusunda çalışmalar sürüyor. Büyükşehir Belediyesi şirketi İzDoğa’nın hazırladığı Başka Bir Tarım Sertifikası programı, uluslararası alanda geçerlilik kazandı. Program, döngüsel ve doğa ile uyumlu tarım için dünyadaki ilk sertifikasyon sistemlerinden biri kabul ediliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi İzDoğa’nın hazırladığı Başka Bir Tarım Sertifikası programı, uluslararası alanda geçerlilik kazandı. Bu sertifika ile İzDoğa, mera hayvancılığı alanında uluslararası kriterlere göre değerlendirme yapacak. Asya Pasifik Akreditasyonu’nun (APAC) yetkili kuruluşu olan Ulusal Akreditasyon Merkezi’nin (NAC) akredite ettiği İzDoğa, üreticilere uluslararası alanda geçerlilik kazanan Başka Bir Tarım Sertifikası vermeye başladı. Sertifikayı doğa ile uyumlu yöntemlerle tarım ve hayvancılık yapan üreticiler alabilecek. Sertifikasyon sistemine bağımsız üreticiler de baskabirtarim.com sitesinden başvurabilecek. Kırla kent arasında dengeyi kuran mekanizma Kuraklıkla mücadele etmeyi, yoksulluğu sonlandırmayı, güvenilir ve sağlıklı gıdaya erişimi kolaylaştırmayı hedefleyen Başka Bir Tarım Sertifikasyonu, döngüsel ve doğa ile uyumlu tarım için dünyadaki ilk sertifikasyon sistemlerinden biri kabul ediliyor. Başka Bir Tarım Sertifikasyon Programı ile İzDoğa, tarımın ve mera hayvancılığının geleceğine dair önemli bir uygunluk değerlendirme kuruluşu olarak hizmet verecek. Sertifika programı, tarım ve hayvancılığın yalnızca ekonomik bir faaliyet olarak sürdürülmesini değil, aynı zamanda kırla kent arasındaki dengeyi koruyan bir mekanizmanın da hayata geçirilmesini amaçlıyor. Sertifika için denetimler başladı Sertifikanın dağıtım süreci için İzDoğa çalışmalara başladı. Daha önce Mera İzmir projesi kapsamında İzmir’in tüm köyleri dolaşılarak çıkarılan Çoban Haritası’nda yer alan üreticiler ziyaret edilmeye başlandı. Tarım ve hayvancılık yapan üreticiler birçok kriter doğrultusunda sertifikaya uygunlukları için değerlendiriliyor. Yapılan denetimler sonucunda kriterlere uygun üretim yapan üreticiler sertifika almaya hak kazanıyor. İzDoğa ve İzTarım’ın birlikte yürüttüğü Mera İzmir projesi kapsamında İzmir’de yüzlerce üreticiden toplanan sütler ile İzmirli markası adı altında temiz ve güvenilir birçok ürün tüketici ile buluşturuluyor. Sertifika ilk aşamada İzTarım tarafından üretilen et ve süt ürünlerine verilecek. Sertifikanın 8 ana kriteri bulunuyor Başka Bir Tarım Sertifikası, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliğini teşvik etmek için geliştirildi. Sertifikasyon programı kapsamında üreticilerin, tarım ve hayvancılık faaliyetlerini yaparken aşağıdaki kriterleri yerine getirmesi gerekiyor: ● Yetiştirilen ürünler yetiştirildiği bölgenin mikrokliması ile uyumlu olmalı ● Yüksek su ve elektrik tüketmemeli, düşük karbon emisyonuna sahip olmalı ● Yüksek su ve elektrik kullanılarak üretilen, bulunduğu bölgenin iklim ve coğrafi koşullarına uymayan ve yüksek karbon emisyonuna neden olan harici tarımsal girdiler kullanılmamalı ● Büyük ölçekli hafriyat yapılarak ve doğal koşullar bozularak üretim yapılmamalı ● Üretimde biyolojik çeşitliliği azaltan yoğun müdahaleler yapılmamalı ● Üretim bulunduğu havzanın ve coğrafyanın doğal karakterine uygun bir bütünlük içerisinde gerçekleştirilmeli ● Üretilen ürünler üretici, tüketici ve o bölgedeki biyolojik çeşitliliğe zarar vermeyecek şekilde işlenmeli…