Kırdığı renkli taşlara tuvalin üzerinde yeniden hayat veriyor

Batuhan Bozkurt’un dünyanın dört bir yanından topladığı rengarenk taşlar yaptığı tablolarda yeniden hayat buluyor.

 

Türkiye’de ‘Taş resim sanatı’nın ilk temsilcisi Bozkurt, kırarak çok küçük parçalar haline getirdiği doğal taşlara, tuvalin üzerinde yeniden hayat veriyor. Taşla yapılan bu sanata uzun yıllarını veren Batuhan Bey’in dünyanın dört bir yanından topladığı rengarenk taşlarla hayat bulan tabloları oldukça etkileyici duruyor.

Batuhan Bozkurt, uyguladığı teknikle ilgili “Mineral modern mozaik çakıl taşı resim tekniği” olarak Almanya’dan patent almış. Bu tekniği 42 yıldır kullanıyor. Almanya, İngiltere, İsviçre, Fransa, Kıbrıs ve Kahire olmak üzere yurt dışı, İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Malatya, Mersin, Muğla, Adana Urfa, Elazığ, Maraş, Bursa’da olmak üzere yurt içi sergileri olmuş.

Tablolarında kullandığı taşlar:  jespir, lapis, pirit, manganez, bazalt, hematit, lamatit, serpantin, kuvars, kemererit, lapıslazuri, turkuaz, granit, traverten, oniks, kayaç, ve çakıl taşlarıdır.

Maddi olanaksızlıklar yüzünden yarım kalan yağlıboya tablosunu renkli taşları kırıp yapıştırarak tamamlamış. 

Batuhan Bozkurt 1950 Adana-Osmaniye doğumlu. Resim sanatına olan ilgisi Mersin İlköğretim Okulu’nda yatılı öğrenci olarak okuduğu yıllarda başlamış. Öğretmen olan babasının vefatından sonra yetim maaşının geç bağlanması sonucu yaşadığı maddi sıkıntı sebebiyle yaptığı yağlı boya resimlerine ara vermek zorunda kalmış. Bu konu onu farklı teknikler araştırmaya yöneltmiş. Maddi olanaksızlıklar yüzünden yarım kalan yağlı boya tablosunu renkli taşları pirinç büyüklüğünde kırarak tek tek yapıştırmak suretiyle kolaj bir çalışma olarak tamamlamış. O günden bu güne kadar taşla resim yapma tekniğini hiç bırakmamış. Köy öğretmenliği yaptığı yıllarda, elektriği olmayan dağ köylerinde bile gaz lambası ışığında bu teknikle resimler yapmış.

Batuhan Bozkurt 1960 -1980 yılları arasında çeşitli köylerde ilkokul öğretmenliği yapmış. 1990 yılında Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı’nda lisans eğitimini tamamlamış. 11 yıl Muğla ve Malatya’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda Devlet Güzel Sanatlar Galeri Müdürlüğü yapmış. 2004 yılında İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nde Güzel Sanatlar Şube Müdürlüğü’ne atanmış. 2009 yılında emekli olup Emek Kültür Evi’ni açmış.

 

Sanatımı gençlere öğretmek istiyorum. 

Sanatını gençlere öğretmek istediğini söyleyen Batuhan Bozkurt, “Sanatımı gençlere aktarmak için İzmir’in Urla ilçesine bağlı Barbaros köyünde Emek Kültür ve Sanat Evi’ni kurdum. Buradaki atölyede bu sanata ilgi duyan gençlere kurslar vermeyi amaçladım. Bahçeye ahşap bungalovlar yaptırdım. Bu sanatı öğrenmek isteyenler burada hem konaklayıp hem de eğitim alabilirler.” diyor.

“Taşlarla resim yapmak, taşlarla hikaye anlatmaktır.” diyen Batuhan bey, kendi hikayelerini, duygu ve düşünüşlerini, doğal renkli taşları, dövüp, eleyip ve resimlerine yapıştırarak anlatıyor. Yapıştırma malzemesi ise diş hekimlerinin kullandığı diş dolgu malzemesidir. Ve bu resimlere dokunulabildiğini, hatta bu resimlerin tazyikli su ile yıkanabildiğini söylüyor.

 

Emek Kültür Evi

Emek Kültür Evi, Barbaros Köyü’nde geniş bahçesinde çam ağaçları olan tarihi bir bina. Bu yapı Barbaros Köyü’nün eski okul binasıdır. Dört yıl önce Batuhan Bey ve Eşi Zeynep Hanım tarafından tadilatı yapılarak hayata geçirilmiş. Odalar rengarenk kanaviçe işli beyaz örtülerle düzenlenmiş. Eski bir Ege evi olarak dekore edilen binanın bütün odaları bir salona açılıyor.  Odalardan birisi resim atölyesi olarak kullanılıyor. Atölyede cam kavanozlarda havanda dövülür öğütülüp, elenmiş renk renk taşlar ve çalışılan resimler var.

{gallery}dergi/tanyuz/0018-batuhan/galeri{/gallery}

 

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like
Devamını oku...

Araftayım

İki dünya arasında kalmış bir vicdanın kuşkularla örülü sancılardan serzenişidir araf. Bunca yıllık yaşamda günah ile savap miktarını…
Devamını oku...

Rengarenk beslenme

Sağlımızı korumak, geliştirmek, yaşam kalitemizi yükseltmek için vücudun gereksinim duyduğu besin ögelerini yeterli ve dengeli bir şekilde almak…