Urla Belediye başkanı Sibel Uyar; “Kadın eli değecek Urla kazanacak” diyor.
Urla’nın ilk kadın başkanı; Meclis Üyeliği’nin yanı sıra bugüne kadar çok sayıda sosyal projelerde rol almış. “On beş dakika yerimde duramam!” diyor. Heyecanlı, samimi, halktan… Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar seçim serüvenini ve projelerini anlattı.
Sibel Uyar kimdir?
1971 doğumluyum. Çeşmealtı’lı bir ailenin çocuğuyum. Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği mezunuyum. 17 yaşında bir oğlum var. Ailemle birlikte çalıştırdığımız bir işletmemiz var.
Öncelikle nasıl başladı seçim serüveniniz?
2009 yılından bu yana Urla Belediyesi’nde Meclis Üyesi olarak görev aldım. Ben hizmet için siyasete girenlerdenim. Bundan 5 yıl önce “Ne neden olmuyor” noktasından yola çıkarak Meclis Üyesi adayı oldum.
Urla’da öncelikli olarak çözmek istediğiniz sıkıntılar nelerdir? Hizmet ajandanızda neler yazılı?
Urla bir kıyı kenti ve seçildiğimiz dönemden itibaren hemen yaz mevsimine girdik. Öncelikli olarak sahillerin bizim için çok önemi var. Bu sene için öncelikle ıslah çalışmaları yaptık. Bu çalışmalar gelecek sezon için de altyapı çalışması niteliğinde oldu. Önümüzdeki yaz sezonunda çok farklı sahiller göreceksiniz Urla’da.
Siyasete yöneliminizde üzerinizde etkili olan nedenler neler olmuştur?
1866’da kurulmuş olan bir belediyede bu zamana kadar bir kadının belediye başkanı adayı olmamış. Oysa bu 1930’larda bize verilmiş bir haktı. Türkiye’nin en batısında bulunan Urla’dan adaylığımı koydum. Takdir bu yönde gelişti. Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir’de iki kadın başkan adayı vardı. Bir tanesi olmaktan gurur duyuyorum. Yalnız şunu da söylemeden geçemeyeceğim; 2009 yılında Meclis Üyesi olarak seçildikten sonra Sayın Türkan Miçoğulları’yla tanıştım. Benim hayatımda çok çok çok önemi vardır. Ben bugün burada oturuyorsam çok önemli bir sebeptir benim için. Benim rehberliğimi ciddi olarak yapmış bir kadındır. Kendisine huzurunuzda da teşekkür etmek isterim.
Urla çok eski bir dokuya sahip bir liman kenti halen devam eden klozemenai kazı çalışmaları var örneğin, su altı kazıları var, bir müze projesi var. Urla’nın sahip olduğu değerlerin tanıtımı adına bir proje yürütülüyor mu?
Klozemenai denizaltı kazısı dünyadaki ilk on kazının içinde. Ayrıca bu zamana kadar Urla’da kazılarda çıkmış olan tüm eserler farklı müzelerde sergileniyor. Kazı çalışmaları Ankara Üniversitesi Profesörlerinden Sayın Hayat Erkanal başkanlığında devam ediyor. Benim Meclis Üyeliği dönemimde gerçekleşen bir tahsis protokolü ile Çeşmealtı sınırları içerisinde bir Arkeopark projesi var. Arkeopark bir müze, önünde büyük bir havuzu var. Havuza eski kitlak tekneleri dediğimiz teknelerin ve buradan çıkmış bütün eserlerin sergileneceği Koç Holding’in sponsorluğunda gerçekleşecek bir müze projesi olacak.
Sahip Olduğumuz değerleri öne çıkarmak istiyorum. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum; dünyada 3 tane olan taaffuzhaneden bir tanesi ilçemizde. Fakat hâlihazırda bir müze olarak kullanılmıyor. Sağlık Bakanlığı’nın orayı bir müze halinde değerlendirmesini ve taaffuzhanenin mutlaka ziyarete açılmasını istiyoruz. Çünkü 1865’te kurulmuş gerçek bir değerdir burası.
Seçimden sonra nasıl karşılandınız? Vatandaşların sizlerden talepleri neler oldu?
Beni evlerinin kızı gibi gördüler, ablaları gibi gördüler, kardeşleri gibi gördüler. Kadındır, yapamaz, olmaz gibi bir yaklaşımları olmadı hiç bir zaman. Aksine bağırlarına bastılar diyebilirim.
Belediye başkanlığına aday olmanız cesaret miydi?
Bana göre değildi, olması gerekendi. Ama birçok kişiye göre çok cesurdum ben. Ben kadınların cesur olması gerektiğine inanıyorum.
Oldukça enerjik bir yapınız var. Hep böyle hareketli misiniz?
Ben on beş dakikadan fazla bir yerde duramam, yapım bu benim. Urla’da sürekli mekânları dolaşırım. Gitmediğim yer kamasın isterim.
Seçim sloganınız “kadın eli değecek Urla kazanacak” olmuştu. Bir kadın başkan olarak Urla’da yaşayan kadınlar için düşünceleriniz var mı?
Meclis Üyeliği dönemimde de ben Üretici Kadın Pazarı için çalışmıştım. Bundan sonraki süreçte de çalışmalara devam edeceğiz. İkinci olarak Çeşmealtı Kadın Pazarı var. Bu yıl ciddi farklılıklar yapıldı orada. Urla’da üretmek isteyen, üretici kadın çok fazla var. İlk etapta Kadın Üretici Kooperatifi kuracağız. Neyi satabileceksek onu üretmekten yola çıkarak bir yapılanmaya gideceğiz.
Uzun yıllardır, aktif siyasette olmanın yanı sıra Ege Kadın Dayanışma Vakfı Yönetim Kurulu üyesi olarak, kadınlara yönelik projelerde yer almanızın da verdiği deneyimle kadının siyasetteki yerini nasıl tanımlarsınız?
Kadınları siyasette çok seviyorlar, destekliyorlar. Kadın kapı çalacak, broşür dağıtacak, seçim çalışması yapacak vs. Ama ne yazı ki, listelemeye, yönetim sıralamasına geldiğinde kadının yeri listelerde en sonlara düşüyor. Kadınların burada daha atak olmaları gerekiyor. Az laf çok iş prensibinden yola çıkarak bahane üretmek yerine işlerini yapmaları gerekiyor. Ben omuz atmayı siyasette öğrendim. Bir adım öne geçebilmeniz için bazen gerçekten omuz atmanız gerekiyor. Dolayısıyla kadınlar daha güçlü olmalılar, daha cesur olmalılar ve daha kararlı olmalılar!
Urla, İYTE, Su ürünleri Üniversitesi gibi üniversitelerin, dolayısıyla üniversite öğrencilerin de bulunduğu bir ilçe öğrencilerin ihtiyaçlarına yönelik planlamalar var mı?
Üniversitelerle beraber özellikle ortak hizmet projeleri yapıyoruz. Şu an proje aşamasında olan bu çalışmaları yakın zamanda göreceksiniz. İki fakülte bir de üniversite kampüsünün Urla’da bulunması bizim için çok önemli. Öğrencilerin Urla’nın içinde zaman geçirmelerine yönelik bir projemiz var. Ayrıca buraya gelen yatırımcıları da gene öğrencilere yönelik yatırım yapmaları konusunda teşvik ediyoruz. Geçilen değil gezilen Urla olsun istiyoruz.
Başkanlık görevinden sonra eminim zaman çok daha hızlı geçiyordur sizin için. Evde zaman geçirebiliyor musunuz? Örneğin yemek yapabiliyor musunuz?
17 yaşında bir oğlum var. Ona bile çok az zaman ayırabiliyorum. Ailecek daha yeni alışabiliyoruz bu duruma. Meclis üyesiyken harcanan mesaiden çok daha aktif bir tempo var şimdi. Bir de ben hafta sonu da dâhil olmak üzere gece 23.00’lere kadar çalışıyorum. Bu durumda biraz annemle işbirliği yapıp biraz oradan biraz buradan fedakârlık edip aile yaşantımızı da idame ettirmeye çalışıyorum. Ama bayram boyunca her akşam kendim yaptım yemeği. Hatta ütü de yaptım temizlikte.
Genellikle sorulan soruyu ben ters sorayım. Belediye başkanı olarak Urlalılardan isteğiniz var mı?
Yaşadıkları çevreye sahip çıksınlar. Bakıyorsunuz klozetler, koltuklar, değişik ev eşyaları çevreye atılıyor! Bu çok kötü bir şey! Denizler bizim, bu çevre bizim, bu tarih bizim. Lütfen biraz farkında olalım çevremizin! Urlalıyız biz. Bu yüzden de aidiyet duygusuyla Urla’ya sahip çıksınlar istiyorum.
Sokaktan davet var!
Urla’yı konuşurken sanat sokağındaki faaliyetlerden söz etmeden olmaz. O sokaktaki doku farkı bariz hissediliyor, etkinlikler kapsamında; canlı müzik dinletileri, söyleşiler, sergiler, imza günleri olduğunu biliyoruz. Oradan biraz bahseder misiniz?
Bu sokakta sanatın bütün dallarını bir arada kullanmayı planladık. Önceden başlatılmış olan bu oluşumu biraz daha halka yaydık. İsteyen herkesin gelip burada sanatını sergileyebileceği ve daha geniş kitlelere hitap eden bir oluşum haline getirdik. Bunun dışında Zafer Caddesi’nin cephe restorasyon çalışması var. Seneye cephesiyle beraber çok daha farklı bir ambiyansla karşılaşacaksınız orada.
İnsanların o sokakta gezerken tatlı bir müzik tınısıyla beraber sanatın bütüm dallarını bir arada görebilecekleri bir yer haline getirmeyi amaçlıyoruz. Sokaktan davet var diyoruz.
Çeşmealtı Gece Pazarı yenilendi. Neler yapıldı?
Çeşmealtı Gece Pazarı’nda standlar yenilendi, standların aralarındaki geçiş yollarına Urla’da üretimi yapılan, ilçe ile özdeşleşmiş ürünlerin isimleri verildi. Kınalı Bamya Sokak, Hurma Sokak, Enginar Sokak, Bardacık Sokak ve Üzüm Sokak oldu. Böylelikle hem daha derli toplu bir görünüm kazanırken hem de ilçemizde üretimi yapılan ürünlerin tanıtımı yapılmış oluyor.
Pazardaki ürünlerin çoğunluğunu kadın üreticilerin ürettikleri oluşturuyor. Yaz boyunca her akşam açık olan gece pazarı ziyaretçilerini bekliyor.
Genel Yayın Yönetmeni/İmtiyaz Sahibi
