2007 yılında Iphone ile hayatımıza giren iOS uygulama mağazası kavramı 2010 yılından sonra çok ciddi bir artış göstermiş ve 2015 yılı itibariyle ise bu hızlı büyümenin artık sonuna gelinmiş olduğu gözüküyor. Bundan 4-5 sene önce her işinizi bir uygulama ile yapacağınızı söyleyen ünlü “Bunun için bir uygulama var” sözü belki de artık tarih olabilir. Mobil uygulama ekosisteminde temelde 3 taraf var bunlar geliştiriciler, uygulama satan platformlar ve tabi ki kullanıcılar. Bir uygulama yaptığınızda onu indirip kullanacak olan insanlara erişmeniz gerekiyor. Eğer uygulamanız yoksa sizi kullanıcılarınız bulamıyor. Kullanıcı yoksa uygulama yok, uygulama yoksa kullanıcı yok. Yani eski tavuk-yumurta hikâyesi burada da kendini gösteriyor.
Uygulamanızı 10 bin kişiye indirtip kullandırmak istiyorsanız bu size yaklaşık 40 bin dolara kadar mal olabiliyor. Para vermeden kullanıcı kazanmak artık oldukça zor… Bundan 7-8 yıl önce konuşulan viral içerik yaparak hızlı yayılmayı sağlamak bile çok ciddi bütçeleri beraberinde getiriyor. Ayrıca uygulama yazıldığında geliştiriciler için bunu güncellemek ve kontrol etmek oldukça maliyetli oluyor. Kullanıcılar ise artık binlerce uygulama arasından istediği uygulamayı bulmakta zorlanıyor. Bulsa bile bir uygulama hem telefonda hem de ana ekranınızda yer tutuyor. Bir süre sonra sürekli olarak kullanılmayan uygulamaların silinmesi de uygulama geliştirmek isteyenlerin ve markaların dikkate alması gereken başka bir nokta oluyor. Bununla birlikte her işiniz için ayrı bir uygulama açıyorsunuz, Facebook haber akışı için ayrı, mesajlaşmak için ayrı, whatsapp ayrı, fotoğraf uygulamaları ayrı, e-posta uygulamaları ayrı şekilde çalıştırıyorsunuz.
Mobil uygulamaların sonu geliyor mu?
Peki mobil uygulamaların bu gelişmeler ışığında sonu mu geliyor? Benim şahsi fikrim sonunun geldiği yönünde değil. Ancak mobil uygulamalarda ciddi bir dönüşümün yaşandığını söyleyebiliriz. Bu dönüşüme ayak uydurmak her profesyonel ve şirket için çok önemli çünkü internet bağlantılarının %60’dan fazlası artık mobil cihazlar üzerinden yapılıyor. Satın alma, ödeme, haber akışı, paylaşma gibi temel birçok işimizi mobil cihazlar üzerinden hallediyoruz. Bu dönüşüm nasıl gerçekleşebilir. En yakın olanından en uzak olanına doğru sıralamam gerekirse;
1) Aşamalı Web Uygulamaları (Progressive web apps)
Google tarafından tanıtılan bu teknoloji ile mobil cihazınızdan web sitesi olarak açtığınız sayfayı aynen bir web uygulaması gibi kullanabileceksiniz. Anlık iletiler gönderebileceksiniz. Böylece birçok maliyete katlanarak artık mobil uygulama geliştirmek zorunda kalmayacaksınız. Müşteri ve kullanıcılarınız ile sizin aranızda güzel bir arayüz oluşturmuş olacaksınız. Ayrıca güncellemesi de gerçek zamanlı ve maliyetsiz olacak.
2) Süper uygulamalar (Super Applications)
Birçok uygulamayı aynı anda içinde barındırabilen bu uygulamalara en güzel örnek Çin’de olan wechat uygulaması. Bu uygulama içerisinden taksi çağırmaktan bir arkadaşınıza para göndermeye kadar her şeyi yapabiliyorsunuz. Bu şekilde her işiniz için ayrıca bir uygulama açmak zorunda kalmayacaksınız. Her işinizi tek uygulama üzerinden yapıyor olacaksınız.
3) Sohbet botları (Chat bots)
Facebook messenger üzerinden açılan sohbet botları sizin yazılı komutlarınız ile birçok işi yerine getirebiliyor. Mesela en ucuz uçak bileti bulmak istediğinizde sohbet tarafına “İzmir-İstanbul 12 Ocak 2017” yazdığınızda o gün için olan bütün uçak biletlerini sıralayabiliyorsunuz. Böylece daha özel isteklerinize cevap veren ve sohbet ya da sosyal platformlardan ayırmadan işlerinizi halledebileceğiniz bir platform oluşmuş oluyor.
4) Sanal Asistanlar (Siri, Cortana, Google Assistant)
Telefonunuzda bulunan ve sesle komut alabilen sanal asistanlar gelecekte uygulamaların yerini alabilir. Instagramı açıp fotoğraf çekip paylaşmak yerine ses ile “Selfie çek, instagramda paylaş” diyebileceksiniz. Sanal asistanlar bu ve buna benzer komutları hali hazırda alıyor. Ancak gelecekte geliştiricilerin uygulamalar yerine sanal asistanlar için API’ler yazacağını düşünüyorum. Böylece sanal asistanlar uygulama mağazaları şu an neyse gelecekte o olacak gibi gözüküyor.
