Oyun Hamuru Tiyatrosu tarafından düzenlenen İzmir Doğaçlama Tiyatro Festivali bu sene 9. kez seyirciyle buluşuyor. 6, 7 ve 8 Aralık’ta Konak Nazım Hikmet Kültür Merkezi Halk Sahnesi’nde düzenlenecek olan festivalde izleyenleri harika doğaçlama performanslar, katılabilecekleri bir atölye ve çok güzel bir etkinlik bekliyor. Her yıl bir tema ile gerçekleşen festivalin bu yılki teması ise “Şiir”.
Farklı şehirlerden 9 farklı ekibin katılacağı ve sahnede birlikte doğaçlayacağı festival 6 Aralık Cuma akşamı “Açık Sahne” formatı ile açılacak. 7 Aralık Cumartesi günü Tülin Sağlam eğitmenliğinde “Kurgudan Doğaçlamaya” adlı atölyenin ardından akşam “Şair Yönetmenlerin Seçimi” formatındaki gösteri izleyenlerle buluşacak. Festival, 8 Aralık Pazar
akşamı Serdar Solkun’ un “Şiirini Kap Gel” etkinliği ile kapanacak. Festivale katılacak ekipler ise şöyle: AZOT (İstanbul), Sahte Okey (İstanbul),
Doğaçhane (İzmir), EYDOT (İzmir), Alegori (Eskişehir), Bir Varmış Bir Yokmuş (İzmir), CİTE (Kıbrıs), Tiyatro Oktav (Tekirdağ), Oyun Hamuru Tiyatrosu (İzmir) “Şiir Gibi Doğaçlama” sloganı ile gerçekleşecek 9. İzmir Doğaçlama Festivali’nde gösteriler Konak Nazım Hikmet Kültür Merkezi Halk Sahnesi’nde, atölye ise Alsancak Tiyatrohane’ de. Bilet ve bilgi Oyun Hamuru Tiyatrosu sosyal medya sayfalarında.
FESTİVAL MANİFESTOSU:
Şiir gibi Doğaçla Geçen bir yılın ardından yeni bir konu ve yine doğaçlamayla karşınızdayız. Yeni bir konu diyoruz ama bu konu belki de insanın en eski uğraşının kanıtı olan ‘şiir’ dir. Bu öyle bir uğraştır ki söze bütünlük yükler. O’nu hece hece açar, söyleyiş ve manadaki, ahenkle birleştirir. Burda bahsi geçen o şairdir. Hani halk arasında söylene gelir
şiir gibi konuştun, şiir gibi olmuş diye. İşte bizce oyuncu da olması gerekende budur. Uyum olmadan olmaz. Ahenkle bir araya gelir doğaçlamacılar ve ortaya çıkan ürün seyirci tarafından korunur. Şiir sözcüğünün kökü bilmek demektir. Şair bilen, anlayan ve yapandır.
Doğaçlama ise doğ- kökünden gelir içe doğmak ilhama gelmek anlamı taşır. Doğaçlamacı bilmeden, anlamadan içine doğsa ne olur. İlhamın perileri her gün uğrasa yanına, kuramadıktan ya da yapamadıktan sonra ancak şaire olan olur. Bir ülke düşünün ülküsü güç olan. İstediği kadar mühendis, istemediği kadar asker, bir dolu bilim insanı, doktoru, her alanda doçenti, profesörü, bol bol politikacı çıkartabilir de.
Özgürlük olmadan bir tek ozan çıkartamaz içinden. Yaparım diye düşünse bile çıkarttığı o ruhsuzlar tarihin, sanatın ve halkın imbiğinden geçemeden kalır. Tıpkı bir kılçık gibi şiirin boğazına takılır. Özgürlük gerekir şaire, ressama, heykeltraşa, besteciye, oyuncuya… Özgürlük bilmek demektir. Özgürlük anlamak demektir. Öyleyse… Bilmek, anlamak ve görmek için 6 Aralık Cuma, 7 Aralık Cumartesi, 8 Aralık Pazar günü bizi izlemeye gelin.
OYUN HAMURU TİYATROSU’2019