Orhan Pamuk’un, “Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.” sözünü bilmeyen pek azdır. Yeni Hayat adlı eseri, bu cümleyle açılır. Kitapların yaşamlarımızdaki değiştirici ve dönüştürücü etkisi sayesinde çoğu zaman şu an olduğumuz kişiye ulaşırız. Hemen herkesin yaşamında bir ya da birden fazla kitabın böyle bir etkisi olmuştur. Peki ya kitaplara ulaşmak, kitap yazmak, giderek zor ve hatta günümüzde lüks hâline geldiğinde bu gücü nereden bulacağız?
Ekonomik anlamda oldukça sarsıcı değişimler yaşarken bundan ilk etkilenen sektörlerden biri yayıncılık oldu. Pek çok yayınevi ya kapanmanın eşiğine geldi ya da ‘yeni kitap ve yazar’ alımını, süresiz durdurdu. Kâğıt fiyatlarına doğrudan yansıyan döviz kurları nedeniyle kitap fiyatları bir anda okur tarafından erişilemez noktaya geldi. YAYBİR tarafından paylaşılan veriler hiç de iç açıcı değil. Yayıncılık maliyetlerinde, %100’ün üzerindeki bir artış gerçekleşti. Yayınevleri 2021 yılında tekrar basım ve telifsiz eserlere yönelerek yeni yazarların okura ulaşması konusunda bir gerileme yaşadılar. Tüm bu tabloya bakıldığında yazar, okur ve kitap arasındaki o benzersiz buluşmanın sekteye uğraması, yeni yazarların eserlerini ‘belirsiz bir süre’ yayımlatamayacak olmaları kaçınılmaz. Ancak her sanatçı, yazar, yapıtını alımlayıcıya ulaştırma noktasında mücadelesine devam eder. Bu bir gereksinimdir ve kaçınılmazdır. Tarih, en zor dönemlerde bile sanatın sürdüğünü, hatta en hassas ve kalıcı yapıtların bu dönemlerin sonucu olduğunu kanıtlar niteliktedir. Kişisel yayıncılık, yazarların okura ulaşabilmesi konusunda her dönem olduğu gibi böylesi dönemlerde de oldukça önemli bir görevi yerine getiriyor. Okurun, kitaplardan ve hayatını değiştirecek değerli fikirlerden en doğru ve kaliteli şekilde faydalanabilmesi için şartlar ne olursa olsun emin adımlarla ilerliyor.
Yazmak ve okumak, lüks ya da ilk gözden çıkarılacak bir durum değil yaşamsal gereksinimdir. Fiziksel olduğu kadar manevi anlamda gelişmek, dönüşmek için daima iyi yazarlara ve kitaplara ihtiyaç vardır. Yazardan Direkt Yayınevi en başından beri iyi kitapları iyi okurlarla buluşturarak, bağımsız yazarlara yepyeni kapılar açıyor. Özellikle de böylesi karmaşık süreçlerde yazarının yanında durarak değiştireceği yaşamlara ulaşma fırsatı sunuyor. Kitap basım maliyetlerini minimuma indirgeyen seçenekler, yazarların hayallerini bir an önce gerçekleştirebilmelerini sağlıyor. İstek Üzerine Basım sayesinde de çok fazla miktarda basılıp, raflarda ya da depolarda bekleyen kitapların maliyet sorunu da en baştan engellenmiş oluyor. Yazarlar, kendi satış süreçlerini ve okurun tepkisini de böylece rahatlıkla tespit edip ona göre sonrasında harekete geçebiliyorlar. Bunun dışında özellikle e-kitap ve sesli kitap bu anlamdaki sorunların tamamını ortadan kaldıracak bir alternatif. Yazardan Direkt Yayınevi Genel Koordinatörü Çağla Miniç, “ Son dönemde hem okurların hem de yazarların daha çok tercih ettikleri sesli kitap ve e-kitap seçeneklerini içeren bir uygulamayı da hayata geçirmeye hazırlanıyoruz. Bu, okuma ve kitaplarla bağ kurma alışkanlığının, zamansızlık bahanesinden sıyrılarak kültüre dönüşmesi açısından büyük bir adım.” diyor. Gelecek nesillere kültürel anlamda bırakılacak en önemli miras, kitap okuyarak yetişecekleri bir ortamdır. Bu nedenle yazarların düş kırıklığı yaşamak yerine sanatlarına tutunmaları için teşvik edilmeleri gerekiyor. Tüm bunlara bakıldığında aslında gidişata göre kalıcı ve etkili bir yol haritası çizmek adına kişisel yayıncılığın önemi büyük.
Kitapların birleştiren ve dönüştüren gücünden mahrum kalmak, zorlu zamanların üstesinden gelmeyi güçleştirir. Aksine okuyarak, daha çok yazarak ve yazılı olanın kalıcı büyüsüne inanarak bu zamanlar bir sanat yapıtı hâline getirilebilir.