Basında çıkan bir haber üzerine yoğun bir tepki ve tartışma başladı. Yapılan haberde “Herhangi bir rafinasyon işlemi görmeden ham maddenin preslenmesiyle üretilen ve ‘hakiki zeytinyağı’ diye piyasaya sürülen sızma zeytinyağlarının laboratuvar ortamında toksin açısından incelediği bildirilmiş ve elde edilen verilere göre özetle şöyle bir “TALİHSİZ” değerlendirme yapılmıştır;
İDDİA;
“Eğer elde edilen bu sızma zeytinyağı bir rafinasyon işlemi geçirmiyorsa, bunun problemli olduğunu gördük. Küflü bir ham madde kullandıysanız, bazı merdiven altı ve bilinçsiz üreticilere ait işletmelerde ‘nasıl olsa yağa işlenecek, yağda hiçbir şey kalmıyor’ mantığıyla ne kadar küflü, çürümüş, ezilmiş zeytin varsa ondan yağ elde ediliyorsa, ham maddenizde daha önceden küflerin ürettiği bir toksin varsa, bir de pres yöntemiyle yağ elde ediyorsanız biraz azalmayla da olsa yağınıza bu toksin geçmiş oluyor. Ayçiçeği, mısır özü gibi yağlara çoğunlukla rafinasyon işlemi uygulanıyor ve bu işlemle toksinin büyük bir kısmı azalabiliyor. Ama zeytinyağı daha çok sızma zeytinyağı olarak kullanıldığı için Okratoksin A’nın varlığı bu yağlarda maalesef bulunabiliyor.”
ZEYTİNDOSTU AÇIKLAMASI;
Öncelikle bilinmesi/hatırlanması gereken bir bilgi: “kötü hammaddeden iyi bir ürün elde edilemez”. Dolayısıyla küflü zeytinlerden elde edilen zeytinyağları Türk Gıda Kodeksi Zeytinyağı tebliğinde belirtilen karar ağacındaki duyusal analiz testinden ve büyük olasılıkla da kimyasal analizden geçemez ve bu nedenle kusurun şiddetine göre “natürel birinci” ya da “lampant (ham yağ, rafinajlık yağ)” olarak değerlendirilir. Haberde “sızma zeytinyağı” diye adlandırılan yağ, Zeytinyağı tebliğinde “Naturel Sızma” olup kusursuz hammaddeden, tekniğine uygun şekilde işlenmek suretiyle elde edilen, kimyasal analizin yanı sıra duyusal analiz sonunda da kusursuz olan ürünü ifade eder. Bu nedenle küflü, çürümüş, ezilmiş zeytinden “Naturel Sızma” zeytinyağı elde etmek mümkün değildir. Ayçiçeği, mısırözü gibi rafinasyonla elde edilen yağları değil, rafinajlık nitelikteki zeytinyağlarını değil, söylenenin aksine “İlle de natürel sızma zeytinyağı” diye ısrarcı olalım.
Sektörü ve bizleri en çok üzen ifade ise tüketicilere hitaben söylediği “ille de sızma zeytinyağı diye ısrarcı olmasınlar.” Tüm dünyanın kalitesini kabul ettiği ve sağlığa yararları üzerine sayısız makaleler yayınladığı bir üründür natürel sızma zeytinyağı. Zeytinin anavatanı olan ülkemizde böylesi bir bilgi kirliliği ve zeytin, zeytinyağına dair yanlış söylemlere karşı her zaman doğru bilgilerle halkı bilinçlendirmeye devam edeceğiz.
İDDİA
Zeytin çekirdeği yutmanın pek çok sağlık faydası vardır.
ZEYTİNDOSTU AÇIKLAMASI
Bir gıda maddesinin besin içeriğinden faydalanabilmek için vücudumuz tarafından sindirilmesi gerekir. Selülozun metabolize edilebilmesi için apendiks denen organdan selülozu sindirmeye yarayan enzimlerin salgılanması gerekmektedir. İnsanda apandiksten gerçekleşen bu salgıların eser miktarda olduğu tespit edilmiş; ancak bunların selüloz sindirimi için aşırı yetersiz olduğu bulunmuştur. Bu nedenle mide asitliği selülozun sindirimine olanak sağlamamaktadır. Sindiremediğimiz herhangi bir materyalin de sağlık faydasının olmayacağı açıktır.
Zeytin çok yararlı bir meyve olup içindeki yağ da sofralık olarak tüketilen zeytin de insan sağlığı açısından çok değerli bileşenler içermektedir. Ancak selülozik yapıdaki çekirdeğini yutmak fayda sağlamayacağı gibi sert yapısı, bazı çeşitlerinde sivri uçları, tırtıklı yüzeyi nedeniyle yemek borusu, mide ve barsaklarda çeşitli yaralanmalara, istenmeyen sağlık sorunlarına yol açabilir. Bunlardan en yaygını, ülkemizde sıkça görülen bir rahatsızlık olan Apandisittir. Buna sebep olan en önemli etkenlerden biri çıkarılmadan yutulmuş meyve çekirdekleridir. Tüm bu bilgiler ışığında sindirilemeyecek haldeki zeytin çekirdeğini yutmanın sağlık yönünden düşünüldüğü kadar faydası bulunmadığı gibi bağırsak tıkanıklığından yemek borusunun yırtılmasına, apandisite kadar pek çok zararının olduğunu söylemek kaçınılmazdır. İllaki zeytin çekirdeği yemek istiyorum diyorsanız o halde kendi iyiliğiniz için fermente olmamış, taze zeytinin çekirdeğini öğütüldükten sonra tüketme yoluna gitmelisiniz.
