İşinizi büyütmek için vazgeçmeniz gereken 3 şey

İster iş kurmak isteyin ister işinizi kurmuş olun, hayatta kalmanın en önemli unsurlarından bir tanesi sağlıklı olarak işinizi büyütmekte yatıyor. İş geliştirme danışmanı olarak birçok firma ile çalıştığımda gördüğüm bazı kritik hatalar var. Bunları sizler için elimden geldiğince toparlamaya çalıştım.

1) “Satış Ekibi” Olayı:

Bir iş kurduğunuzda ya da var olan bir işiniz varsa eskiden kalma alışkanlıklardan dolayı mutlaka bir -satış ekibi- ya da tam olarak farkı anlaşılmasa da -pazarlama ekibi- kurulur. Kendi işiniz içerisinde organizasyonun etkinliği ve operasyon akışı açısından böyle bir şey yapmanızda sakınca yok. Ancak bir düşünün size herhangi bir firmadan gelen biri “İyi günler… hanım ben… firmasının satış ekibinden…” dediği zaman kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Zihninizin derinliklerinde bir defans oluştuğunuzu farkettiniz mi?

Satış ekibi söyleniş ve konumu itibariyle sanki tek işi sadece ürünü karşı tarafa ulaştırmak ve onu en hızlı şekilde paraya çevirmek olan kişiler olarak algılanıyor. Bu tanımı birçok firmada kendi gayet net olarak benimsiyor. Ancak bu yüzden satış ekiplerinde hem çok fazla giriş-çıkış hem de istenilen başarının yakalanamadığını görüyoruz. Satış yapmanın temelinde bizim anladığımız anlamda satış yoktur. Bir hizmet ya da ürünü sunmanın temelinde yatan şey bir acıyı dindirmek ya da bir problemi çözmektir. Eğer satış ekibinizi sadece para odaklı yaparsanız acıyı dindirme ve problemi çözme geride kalır.

2) Uzun ve sürekli toplantılar: 

Toplantı kelimesi o kadar çok dilimize ve kültürümüze yerleşti ki bu kelimenin temel anlamını unutmuş gözüküyoruz. Genelde -toplantı- dendiğinde akla gelen bir birimin ya da şirketin belli kısımlarının bir araya gelerek bir rapor vermesi ya da bir problemin nasıl çözüleceği üzerine konuşulan süreç anlaşılıyor. Ancak toplantının temeli karşılıklı olarak ve bilerek isteyerek bir araya gelmektir. Temelinde yatan istek ise iletişimdir. Toplantılar bir hesap verme, tabirimi maruz görün ama kalaylama, şirket politikarının ve egolu patronların sürekli kuralları ve isteklerini söyledikleri bir yere dönerse bu iletişim değil bir monolog olur. Ayrıca ne kadar sık toplantı yapılırsa monolog daha çok artar ve toplanmanın değeri ve temel hedefi etkisini kaybeder. Toplantılarınızı belli gün ve zamanla sınırlayın. Toplantının temel hedefini karşılıklı iletişim ve çözüm odaklı olacak şekilde gerçekleştirin.

3) “Bugüne kadar böyle yapıyorduk” olayı: 

İş geliştirme yaptığım birçok firmada en çok duyduğum sözlerden bir tanesi bu oluyor. Bir şeyi değiştirme ya da yenileme noktasına geldiğimiz zaman hali hazırda çalışmayan bir şeyi neden yaptıklarını sorduğumda “Bugüne kadar böyle yapılmış” şeklinde cevap aldığım çok oluyor. Çok sevdiğim bir söz var: “Hep aynı şeyi denerseniz hep aynı sonucu alırsınız”. Aldığınız sonuçtan memnun değilseniz size yük olmasın diye kaçtığınız yenilik ihtiyacı emin olun size çok daha fazla zararla geri dönmektedir. Hep aynı şeyi yapmanın vermiş olduğu o psikolojik konfordan çıkarak mutlaka yeni şeyleri deneyip istediğiniz sonuçları karşılaştırmanız oldukça büyük önem taşımaktadır.

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like