İlk single çalışması İkimize Yazık’ın ardından yeni albümü Sözlük ile müzik piyasasına giriş yapan İzmir’in sevilen radyocularından Mustafa Kandak’la sosyal sorumluluk projesi Duydun mu? üzerine konuştuk.
Öncelikle albüm projeniz nasıl şekillendi ve neden Duydun mu? ismini aldı.
Mikrofonla ilk tanışmam 13 yaşındayken Bodrum Halikarnas’ta gerçekleşti. Annemin evde sürekli olarak radyo dinlemesi ve televizyondan uzak hayatımız radyoya karşı çok büyük bir ilgi beslememe sebep oldu. Bu istekli halim karşısında büyüklerim de bana inanarak mikrofonla tanışmama izin verdiler ve hayatımın vazgeçilmezi insanlara bir şeyleri duyurmak oldu. Şarkılar her daim kendimi ifade etme konusunda yanımdaydılar, müziğin ulaşamayacağı kimse yoktu. Ancak işitme engelli dostlarımı düşünerek hiç değilse gönül yoluyla onlara da ulaşabilmek adına projemize Duydun mu? adını verdik ve böylece duyma hissinin önemine toplumun dikkatini çekme amacıyla bu yola çıktık.
İşitme engelliler ile ilgili bir proje yapma fikri nasıl oluştu?
Küçük yaştan beri sürekli olarak kulaklıklarla ve yüksek sesle müzik dinlemenin yanı sıra radyo programlarımda bir de kapalı ortamda müzik dinlemekten ötürü geçici işitme kaybı yaşadım. O zaman benliğimi yaşamama sebep olan müziklerden ve sözlerden zorunlu olarak ayrı kaldım. İnsan başına gelmeyince anlamazmış derler ya. İşte ben bu duyguyu yaşadığım anda duyma işlevinin hayatımdaki büyük yerini onu kaybederek anladım. Empati yapmak çok büyük bir erdem ama aynı şeyleri hissetmek bu engeli hayatı boyunca taşımak zorunda olan bireyleri anlamam konusunda bana ışık tuttu ve işitme engelliler için bir şeyler ortaya koyma fikri oluştu.
Albümünüzün ismini de Sözlük koydunuz, bunun anlamı neydi?
Sözlüklerin insanların bazı kavramları algılamasında her daim yardımcı kaynaklar olduğuna inanıyorum. Albüme adını veren ve sevgili dostum Özcan Kızıl’ın söz ve bestesini yaptığı Sözlük şarkısı bu anlamda tam da aradığımız şeyi bize sundu. Aslında biz de bu projeyle çok büyük bir mesaj verme isteğini dile getirdik. Her daim çevremizde yer alan engellilerin sesi olabilme amacıyla yola çıktık. Duyulamayan bir müziğin evrensel anlamda hiç kimseye faydası olmayacağını biliyorum. Şarkı söylemek ve şarkı sözleriyle mesajlar vermek çok güzel ama işitme duyusunu tamamiyle kaybetmiş kardeşlerimin de müziğin evrenselliğinden faydalanabilmeleri ve aynı duygu yoğunluğunu yaşayabilmelerini istedik.
İşitme engelliler için neler yapmayı planlıyorsunuz?
İzmir’den yola çıktık ancak ulusal anlamda bu projeyi duyurmak en büyük amacımız. Öncelikle TBMM’de görüşülen ve yasal olarak zorunlu hale gelmesini istediğimiz televizyon kanallarında işitme engelliler için altyazı ve işitme engellilerin kullandığı görsel dilin kullanılmasıyla onların da artık programları anlayabilecekleri hale gelmesini istiyoruz.
Ayrıca dijital platformdan satışa sunulan Sözlük albümünün tüm gelirlerini işitme engellilere adadık.
Bu anlamdaki ilk çalışmanız ne olacak, neleri gerçekleştirmek istiyorsunuz?
Öncelikle artık işitme engellilerin sosyal hayata daha fazla katıldıkları ve toplum tarafından içselleştirildikleri bir dünyanın hasretini duyuyoruz. Duyulmayan değil ulaştırılmaya çalışılan bir müzik felsefesiyle şarkılarımızı işitme engellilere ulaştırmaya çalışıyoruz. Öncelikli hedefimiz işitme engelli arkadaşlarımızla şarkılarımızı paylaşıp onların duyamadıkları ama hissedebildikleri müziğimizle dans etmelerini sağlamak. Bu anlamda işitme engellilerin bir araya geldikleri dernekler ve okullarla Aralık ayındaki Dünya Engelliler Haftası’na bir dans gösterisi yetiştirmeye çalışıyoruz.
Müzikal anlamda hedefleriniz nedir?
İlk single çalışmamız İkimize Yazık Şubat ayında kliplendi ve gerek radyolarda gerekse sosyal medyada çok güzel yer buldu. İlk albüm çalışmamız Sözlük ise Temmuz ayında piyasaya çıktı ve Duydun mu? projesi kapsamında promosyon çalışmalarına başladık. İlk albümümüzü yaptığımız müzikleri ön plana çıkarmak adına Duydun mu? diye yola çıkarak işitme duyumuza itaf ettik, bir sonraki albümümüzü ise projemizi geliştirerek görme duyumuza hediye edecek ve sıradaki albümde bu sefer Gördün mü? diyerek yolumuza devam edeceğiz. En büyük hedefimiz ulaşmak. Hem de herkese, şarkılarımızı duyamayanlara bir şekilde duyurmak, kliplerimizi göremeyenlere bir şekilde göstermek.
Albümünüzün yapım aşaması nasıl gelişti?
Albümümüzde dört şarkıya yer verdik. Çalışmalarımız yaklaşık bir yıl sürdü ve bu süreçte sevgili sanatçı arkadaşım Özcan Kızıl gerek albüm için hazırladığı Matematik, Sözlük ve İkimize Yazık şarkılarıyla gerekse büyük dostluğuyla en büyük yardımcımız oldu. Şarkılarımızı Rafet El Roman’ın da aranjörlüğünü yapan Can Sanıbelli’ye emanet ettik. Bu arada albümdeki en duygusal şarkı olan Gitme’yi de sevgili Ali Babahan’dan aldık ve İstanbul’da okumalarını tamamlayarak hazır hale getirdik. Canlı enstrümanları Gündem Yaylı Grubu çaldı ve sevgili Erkan Karaosman gitarıyla şarkıları adeta şekillendirdi. Değerli müzik adamı Ercan Yazıcı’nın Mix ve Serkan Baysal’ın Masteringinin ardından Sözlük hayat buldu ve dinleyicisiyle buluştu.
Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
Gündelik hayatın koşuşturmacasında maalesef bazen çevremizdeki hassasiyetleri görmezden gelebiliyoruz. Ancak bizim yapmaya çalıştığımız müzikle engelleri aşmak ve her birimizin potansiyel birer engelli adayı olduğumuzun bilinciyle bu duygu borcunu ödemek. Dünyada gelişen teknolojinin tesiriyle artık insanlar birbirinden uzaklaşmaya ve duyguları ifade etmede zorlanmaya başladı ama biz Türklerin hala duygusal zenginliği devam ediyor. Bu çerçevede çevremizdeki engellerin birlikte hareket duygusuyla aşılabileceğine olan inancımızla herkesi bu projeye destek vermeye davet ediyoruz.
Engelsiz bir dünya için el ele vermeye çağırıyoruz ve size de desteğinizden ötürü candan teşekkür ediyoruz.
Genel Yayın Yönetmeni/İmtiyaz Sahibi
