Facebook, 1,7 Milyar üyesi ile şüphesiz en büyük sosyal ve içerik mecrası liderliğini sürdürüyor. Kullanıcılarının önemli bir kısmını 30-50 yaş arası hesaplar oluşturuyor. Bu kişilerinin gelir düzeyleri belli bir seviyenin üstünde olduğu için herhangi bir ürün ya da marka tanıtımı için Facebook’u doğru kullanmak oldukça büyük önem taşıyor. Facebook reklamları ile günlük kullanımızda sürekli olarak karşılaşıyorsunuz. Facebook’un akıllı algoritması, bu reklamların oldukça etkili olmasını sağlıyor. Mobil cihazınıdan bağlandığınızda uygulama reklamları, diğer bilgisayar ve tablet cihazlarınızdan bağlandığınızda, yemek, etkinlik gibi reklamların çıkması belki dikkatinizi çekmiştir. 3 gün önce online bir mağazada baktığınız ve çok beğendiğiniz ayakkabının aynısını “hemen satın al” butonu ile Facebook’da karşınıza çıkması artık sizi çok şaşırtmıyor olmalı. Facebook reklamlarından önce “reklam verme” olgusunun zihin yapısından kısaca bahsetmek istiyorum.
Reklam bütçesi on yıllardır pazarlamacıların kafasını yoran bir konu olmuştur. Girişimciler, markalar, işini büyütmek isteyen şirketler reklama harcadıkları paranın geri dönüşü konusunda çoğu zaman endişeli olmuşlardır. Türkiye’deki gözlemlerimde, dijital reklam bütçesinin bilinçsizce harcanmasından dolayı geri dönüşümlerin düşüklüğünün, satışlar ve büyümenin üzerinde olumsuz etki yaptığını çoğu zaman tespit ettim. Bunun en büyük sebeplerinden birinin, reklamların bir stratejik kurgu üzerine değil daha çok mümkün olduğunca fazla görünüm almak için yapıldığından kaynaklandığını düşünüyorum. Günümüz dijital ortamında potansiyel kullanıcı ya da müşterilerinize bir kez dokunarak sonuç almanız mümkün gözükmüyor. İstediğiniz dönüşümleri alabilmek için mutlaka stratejik kurguya ihtiyacınız olacaktır.
Bu reklam kurgusunun doğru yapılmasını engelleyen en önemli faktörler şöyle:
1) Hedef kitlenin yanlış belirlenmesi veya teknolojinin yanlış kullanılması: Özellikle hedef kitle belirlemesi Facebook reklamını vermeden çok önce belirlenmelidir. Bunun dışında yanlış piksel seçimleri, fotoğraflarda fazla metin kullanılması reklamın durdurulmasını veya etkisiz olmasını sağlayabiliyor.
2) Satın aldırma ya da üye yapmadan önce en az 6-8 kez potansiyel müşterilere dokunma gereği: Facebook kullanıcıları tek bir iletişime cevap vermiyor. Eğer iyi dönüşüm istiyorsanız hedef kitlenize en az 6-8 kez dokunmanız gerekiyor. Yani farklı sözler ve farklı içeriklerle reklamlarınızı 6-8 kez aynı kitlenin önüne çıkacak şekilde planlamalısınız.
3) Değer yaratıcı ya da ilişki inşa edici içerik planlamamak: Bir ürün/hizmet satmak artık her yerden mümkün, potansiyel müşterileriniz siz ürünü satmadan onun hakkında bazen sizden çok daha fazla bilgi sahibi olabiliyor. Bu yüzden reklam bütçenizi verimli kullanmanız için değer yaratan işe yarayan, eğlendiren, bilgilendiren bir içerik üretmek oldukça önemli hale geliyor.
4) Facebook’a olan güvenin düşük olması: Reklam verenler Facebook’un bunu kesin yapıp yapmadığı konusunda şüphe yaşayabiliyorlar. Ancak kendi deneyimlerime ve diğer profesyonellerden gelen geribildirimlerle rahatlıkla söyleyebilirim ki merak etmeyin. Doğru hedef kitle, doğru içerik ve doğru ilgi alanı seçimleri ile emin olun Facebook sizin için çok iyi optimizasyon yapıyor.
Şimdi kısaca reklamlardan daha çok getiri almak için bazı basit önerilere:
1) Yönlendirdiğiniz içerik değer yaratan, sürekliliği olan bir içerik olmalı
2) Hali hazırda sizin kullanıcılarınız varsa onlardan içgörü ve yorumlar isteyin buna göre içeriğinizi düzenleyin
3) Daha önce yaptığınız bir teklifi farklı bir içerikle mutlaka tekrar yapın. Unutmayın dokunuş sayısını arttırmalısınız.
4) Son teklifinizde mutlaka bedava kullanım ya da indirim gibi kampanyalarınızdan bahsedebilirsiniz.
5) Sizin ürün/hizmetinizi daha önce kullananların söylediklerini paylaşın
6) “Satın Al” hareketini bunların en sonunda isteyin. Eğer bütün bu aşamaları geçmiş bir kullanıcı varsa satın alma ihtimali %1-2’lerden %25-30’lara çıkmış olacaktır.
