Uzm.Psikolog Beyza Bülbül, çocukların okula kolaylıkla alışmalarını sağlayacak önerilerde bulundu.

Bu süreçte ebeveynlere önemli görevler düştüğünü anlatan Bülbül, “Okulun ilk dönemlerinde ders çalışmamasına hoşgörüyle yaklaşıp sorumluluk bilinci hakkında sohbetler edin” dedi.

Uzun süren bir tatil sürecinden sonra okullarda ders zilinin çaldığını anlatan Özel Ata Sağlık Hastanesi’nde görevli Uzm. Psikolog Beyza Bülbül, çocukların okul dönemi alışma süreçleri hakkında bilgiler aktardı.
Öğrencilerin bazılarında okul dönemine ait otomatik olumsuz düşünceler hakim olduğunu ifade eden Bülbül, “Öğrenciler, ‘Tatil ne çabuk geçti zaman ben hiçbir şey anlamadım’ , ‘Neden okula gitmeliyiz’ gibi düşüncelere kapılabilirler. Negatif düşünmenin bireye bu durum hakkında geri dönüşünün olumlu olmadığının bilincine vararak var olan düşünce yapısını daha pozitif hale getirebilmek için adım atabilmeyi denemek bireyi biraz sakinleştirecektir.Çünkü bilinmelidir ki; negatif düşünceler belli bir zamandan sonra  okul hayatında davranışsal olarak yapacağınız bir çok olay ve durumu da yapma hevesinizi kıracaktır.Aynı zamanda sosyal ortamlarda arkadaş ve yakın çevrenizle ilgili keyifsiz, tatsız konuşmalar yapan insanlardan bir süre uzaklaşmanız yararlı olacaktır.Öğrenci farkında olmadan onda az da olsa oluşmuş olan olumsuz düşüncelerin destekleyici olacak ve  adapte sürenizi uzatacaktır.Her olay ve durumda olduğu gibi biraz heyecan motivasyonu arttırır.Bu döneme başlamadan kısa bir süre önce ve başlarken belirli aralıklarla öğrencinin okul sürecindeki başarılarını, yapacaklarını, arkadaş ve öğretmen diyaloglarınn en keyifli yanlarını hayal edebilmesi onun için yararlı olacaktır.Geçmiş dönemlerde yaşadığı olumsuz deneyimleri düşünüp motivasyonunu düşürüp, isteksizliğini arttırması  kendisine yapabileceği en büyük haksızlıktır” dedi.

KONUŞMAK İSTEDİĞİNDE ERTELEMEYİN

Öğrencilerin en kısa sürede okul sürecine adapte olmasını sağlayan bir diğer ve en önemli unsurun aile tutumu olduğunu kaydeden Bülbül, “Bazı ebeveynlerde bu dönemde bir telaş, panik, ‘acaba bizi neler bekleyecek’ kaygısı olurken, bazı ebeveynlerde oldukça sakin, tutarlı, bu dönemleri çok özelleştirmeyen, kaygısı da olsa bunu çocuğuna yansıtmamaya çalışan durumlar gözlemlenmektedir. Bilmek gerekir ki; her iki durumdaki bakış açısı da çocuğumuza yansımaktadır. Ebeveynin bu dönemde çocuğunun yanında olduğunu ona hissettirmesi, o konuşmak istediğinde onu ertelememesi, duygusal ihtiyaçlarına eşlik ediyor olabilmesi önemli noktalardan bir tanesidir.Aynı zamanda çocuğunuzun motivasyonunu arttırmak okul sürecine hazırlayabilmek adına onun başarılarından bahsedip ona ne kadar güvendiğinizi de yeri ve zamanı geldiğinde hatırlatırsanız evladınız sizi yanında hissedecektir” diye konuştu.

ÇOCUĞUNUZU HİÇ KİMSEYLE KIYASLAMAYIN

“Önemli noktalardan bir tanesi de çocuğunuzu hiç kimseyle kıyaslamayanız” diyen Bülbül, şunları söyledi;  “Gelişim ve ergenlik dönemlerindeki çocuklar bu durumu  zihinlerinde oldukça büyütüp kendini işe yaramaz ve başarısız hissedip dönem dönem  öfke patlaması yaşayabilmektedir.Bunun için evladınızı sadece kendisiyle kıyaslayın ve eleştirirken yapıcı eleştirilerde bulunmayı tercih edin.Okulun ilk dönemlerinde ders çalışmamasına hoşgörüyle yaklaşıp sorumluluk bilinci hakkında sohbetler edebilirsiniz. Unutmayınız ki; sizlerde(ebeveyn) o dönemlerden geçtiniz ve tecrübeleriniz var. İşte bu tecrübeler çocuklarımıza empatiyle yaklaşmanızı ve onları daha iyi anlamanızı  sağlayacaktır”

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like