Karantinada küçük mutluluklar

Son iki aydır birgerilim filminin başrolüymüşüz gibi yaşıyoruz. Her sabah uyandığımda dün yaşadıklarım “rüya mıydı?” diye sorguladığım çok oldu. Panik, korku, endişe hepsi bir arada üstümüze üstümüze gelmeye başladı. Bir yandan tekrar düzene koymamız gereken hayatımızı kolaylaştırmak ve bunu kabul etmek çok kolay olmadı. Pek tabii insanoğlu; bu rutine de alışır hale geldik.

Sirke ile haşır neşir olup, tüm evi ve kendimizi kolonyaladıktan sonra;bu işi nasıl eğlenceli hale getirebilirim düşünmeye başladım. Sosyal medyadan izlediğimiz üzere evde tıraş yapmayan özellikle ekmek yapmayan kimse kalmamıştır diye düşünüyorum. Özellikle; okula giden çocukları olan anneler; bu süreci daha zor anlatıyor olmalı. Onların omuzlarına çok daha ağır yükler yüklendi. Çünkü sosyal hayata doğan, yeni nesil; evlere kapanmayı, online eğitim almayı redetti bir yandan onların psikolojik sıkıntıları bir yandan gelecek kaygıları ve tabi ki onları evde nasıl mutlu edebiliriz arayışları anneleri oldukça meşgul etti.

Sosyal yaşantının bize dayattığı organizasyonlar olmayınca; aslında evimizin tadını, ailenin bir arada vakit geçirmesinin önemini daha çok anlar hale geldik. Bizim çocukluğumuzda olduğu gibi daha çok bir arada vakit geçirmeye başladık. Büyüklerimizi daha çok arar sorar hale geldik. Covid-19 bir virüs olarak hayatımıza girdi, belki bizi çok rahatsız etti ama bence kazandırdıkları da olduğunu düşünüyorum?

Evde dekorasyon işleri ile uğraşmak en büyük keyfim. Bir şey yaptıktan sonra onu izlemeye bayılırım.Bu bir kahve sunumu, bir duvar boyası, sehpa düzeni, aksesuar değişiklikleri olabilir. Aksesuarların, evlerimize kişilik kazandığını düşünenlerdenim.

Karantina sürecinde evdeki her şeyin yeri değişti, temizlendi tekrar düzenlemeler yapıldı. Bu süreçte değişik fikirler üretmem için oldukça vaktim vardı. Özellikle de yaptıklarımı seyretmeye…

Evlerimizde aldığımız çeyizlerimizden gelen yemek takımlarının içinde; benim dolabın en arkalarında sakladığım servis tencereleri ve sosluklar vardır, ya kullanmaya üşenirim,ya da zor gelir.Mutfakta servis hazırlamak her zaman daha pratik gelir. Bu tencreelerinizin içine baharda satılan ve ya topladığımız kurutulabilen lavanta vb. çiçekleri koyarsanız mutfak dekorasyonunuza renk katabilirsiniz. Mutfak,  en çok vakit geçirdiğimiz alan olarak, evin en şık odası olmayı hak ediyor. Bu alanda çalışırken bir kahve eşliğinde şık bir ortamda olmak hepimizin hoşuna gidecektir.

Hemen herkesin evinde çay takımları vardır eskiden kalma veya yeni nesil takımlar bunların içine minik kaktüsler koyup bahçe veya balkon dekorasyonunda kullanabilirsiniz. Evde dolap arkalarında kalan tüm malzemeleri ortaya çıkarıp neler yapabilirsiniz diye düşünmekte fayda var.Çok şık veya en sevdiğiniz bir kahve fincanını basit bir tepsiye yerleştirip yanına ufak tefek aksesuar eklemeleri yaparak,belki bir dantel iliştirerek sürekli göreceğiniz bir yerde tutmak size iyi gelebilir.

Bir arkadaşım dışarıdan topladığı taşları boyamaya başlamış. Duyar duymaz onları nasıl kullanabilirim diye düşünmeye başladım.

Baharın bittiği yazın yaklaştığı bu günlerde camların açılmasıyla, evlerimizde çarpan kapıları hepimiz iyi biliriz.Yetişemediğimiz korkunç bir ses ile irkildiğimiz, bu çarpma ile duvarın döküldüğü bile görmüşüzdür. Yaşadığım alanda birbirine uyumsuz ve göz zevkimi rahatsız eden hiçbir şeyi görmek istemem. Bu sıkıntıma orijinal bir çözüm yakaladım. Arkadaşımdan kapıları tutacak büyüklükte taşları bulup bulamayacağını sordum, deseni konuştum. Veeee sonunda kapılarım artık sayesinde çarpmayacak.

Karantina döneminde mutfak,sofra en mutlu olduğumuz yerler oldu. Sevdiklerimiz için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Artık şık restoranlarda yemeğe gidemiyorsak o halde evimizde bu sofraları kurabiliriz. Evimizde olan küp vazo saksı şişeler bazen sebze ve meyvelerden (limon vb.)  destek alabiliriz.  Böylece ufak tefek dokunuşlar ile küçük mutluluklar yaşayabilir, sevdiklerimizi de mutlu edebiliriz.

Yaşadıklarımızın kolay olmadığını kaygılarımızın oldukça yüksek olduğunu biliyorum

Covid-19 bizi elden bir şey gelmediği, beklemekten başka yapacak bir şey olmadığı zaman; tüm insanlık oturup sadece izlemek zorunda kaldığımız anlarda, çaresiz kaldığımızda hayatta kalmanın hem beden hem ruh sağlığımızı korumanın yollarını öğrenmek zorunda bıraktı. Umarım hayatta değerli olanların kıymetini anlamışızdır.

Sağlıkla sevdiklerinizle, mutlu huzurlu günler dilerim.

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like
Devamını oku...

Seyre Doyulmuyor…

Seyre Doyulmuyor… Mustafa Kemal Sahil Bulvarı gökkuşağı gibi..   İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Konak Tramvayı’nı tamamlayarak hizmete almasının ardından…