14 Grammy ödül sahibi Javier Límon’un dikkatini çekip, “Refuge of Sound” projesine konuk sanatçı olarak davet edilen Elif Sanchez, “Grammy uzak bir hayal değil” diyor.
Müzisyen bir aileden gelen ve 10 yaşına kadar ailesinden aldığı müzik eğitiminin ardından, İstanbul Devlet Konservatuvarından üstün başarı ödülü ile mezun olan Elif Sanchez, 2017’de Bill Pierce Ödülü ve Akdeniz Müzik Enstitüsü Ödülü’nü kazanarak Berklee College of Music’den mezun oldu. Elif Sanchez Boston’da kaldığı süre boyunca, 2015’te kurduğu “Mediant Collective” grubu ile 14 Grammy ödül sahibi Javier Límon’un dikkatini çekti ve “Refuge of Sound” projesine konuk sanatçı olarak davet edildi.
2016’da Orta Doğu ve Latin müziğini harmanladığı projesiyle Latin Amerika’nın en popüler uluslararası TV kanalı “Univision” ile röportaj yaptı ve kendi bestesi de dâhil üç şarkı kaydetti. 2020’nin son aylarında Türkiye’ye dönüş yapan Elif Sanchez, Cenk Erdoğan’la birlikte iki Türkçe, iki de Azerbaycan Türkçesi olmak üzere 4 şarkı kaydetti. Elif Sanchez ile 2021’in bahar aylarında tüm dijital platformlarda dinleyici ile buluşacak single çalışması Kırmızı Buğday’ı Berklee’ye uzanan müzik yolculuğunu ve gelecek projelerini konuştuk. Sizi Türkiye’deki ilk çalışmanızda bir türkü ile dinleyeceğiz.
Elif Sanchez’in müziği Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziğinden mi etkilendi?
Şu ana kadar bir çok farklı kültürün müziklerini çaldım ve söyledim. Türk müziğinin kendi müzigimdeki etkileri çok fazla. Türk müziği sadece Halk müziği ve Türk sanat müziğinden ibaret de değil. Farklı yerlerin müziğinden beni en çok etkileyen motifleri alıp müziğimde kendi harmanımı yarattım. Müziğimde bir çok şeyin etkileşimi var o yüzden de dünya müziği olarak tanımlıyorum.
Ailede başka müzisyen var mı?
Ailemde herkes müzisyen. Annem ses sanatçısı aynı zamanda koro şefi. Babam da ses sanatçısı. İkisi de İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu. Teyzem de bir ses sanatçısı. Müzisyen bir ailede büyümek her zaman avantaj olarak gördüğüm bir şey.
“Ayrılık Türküsü” size Javier Limon ile tanışmanın yolunu mu açtı?
Kesinlikle. Mediant Collective benim Gilad Barakan’la tanışmamla başladı. Bir konserde Ayrılık türküsünü söylerken Gilad çok etkilenmiş ve kendi aranjmanını yapıp bana getirdi. Gilad’ın aranjmanından çok etkilendim ve kaydetmeye karar verdik. Telefonumuza kaydettik ve fikir almak için Matthew Nicholl’e yolladık. O da Javier’e dinletmiş. İkisi de çok beğendiler ve albüm kaydedelim dediler. Biz de 2015’te Mediant Collective’i kurduk. Yanımızda çok iyi iki müzisyen arkadaşımızı aldık. Biri Vasilias Kostas diğeri Roni Eytan. Gitar, vokal, obua, Lauto, harmonika hiç beklenmedik bir ensemble oldu.
Grup olarak müzik yapmaya neden devam etmediniz?
Albümümüz çıktı Avrupa turnesi yaptık fakat sonra herkes bireysel olarak devam etmek istedi ve ayrıldık. Gilad’la zaman zaman hala çalışıyoruz.
Kendi müziğimizi farklı bir soundla dünyaya sunduğumuzda çok güzel tepkiler almışsınız. Peki Elif Sanchez’in bir Grammy hayali var mı?
Keşke! Neden olmasın hiç uzak bir hayal değil. Bence bizim müziğimiz her yerde çok değer verilen bir müzik çünkü tarihimiz ve müziğimiz hayran olunmayacak gibi değil. Türk müziği sadece halk müziği ve Türk sanat müziğinden ibaret değil. Müzikal anlamda birçok dalı olanbir kültürümüz var. Ama biraz daha yenilikçi olmakta fayda var diye düşünüyorum. Ustalarımız en iyi şekilde icra etmişler ve onun üzerine de yüzlerce kişi aynı icrayı yapmış. Çok da başarılı yapmış fakat nesil değiştikçe o icralar artık dinlenmiyor. Dinlenmedikçe de müzik yavaşça kayboluyor. Farklı soundlarla daha geniş kitlelere kendi müziğimizi dinletmek istiyorum.
Kırmızı Buğday’ı nasıl seçtiniz?
Önceden bildiğim bir türkü değildi. Annem Türk Halk Müziği sanatçısı… Türküyü benim için annem seçti. Manisa ve Ege Türkülerinin sesime yakıştığını söylerler. Dinledikten sonra Kırmızı Buğday’a âşık oldum ve seslendirmek istedim. Cenk Erdoğan’a gittim çok ilginç bir şekilde o da aynı türküyle ilgili bir düzenleme yaptığını ve aklında hep bu türküyü kaydetme fikri olduğunu söyledi.
Aynı zamanda bir enstrümanistsiniz. Evet. Bu yolculuk biraz daha kolay geçtiyse o da enstrümanım sayesindedir. Bana öyle bir hazinedir ki enstrümanist olmak, bıraksanız kitap yazarım. Eğer enstrüman çalmıyor olsaydım şu an bu olduğum yerde olmazdım.
Kendi besteleriniz ya da sözleriniz var mı?
Anonim bazı türküler üzerine söz denemelerim var. Aynı zamanda birçok bestem de var. Hatta bazen canlı performanslarımda kendi şarkılarımı da Türkçe ve İspanyolca olarak söylüyorum. Aynı zamanda İspanyolca da söz yazıyorum.
Bundan sonraki projeleriniz neler?
Kafamda birçok proje var. Her gün yeni bir fikirle uyanıyorum. Ama önceliğim single
çalışmamı olabildiğince çok insanla paylaşmak. Ondan sonra kendi şarkılarımdan oluşan
İspanyolca ve Türkçe bir proje ve albüm yapmak istiyorum.