HANGİ DEZENFEKTAN ÜRÜNLERİ COVİD-19’A KARŞI ETKİLİ?

Pandemiye kadar temizlik hiç bu kadar önemli olmamıştı. Covid-19’a karşı mücadelede temizlik ürünleri toplumun en önemli yardımcısı oldu. Peki evimizde, işyerimizde temizlik ürünleri ve dezenfektan kullanırken nelere dikkat etmeliyiz?

İyi bir hijyen ortamı yaratmaya çalışırken sağlığımızı da tehdit altına almamız gerekiyor. Yüksek Kimyager Yılmaz Seçkiner Covid-19’a karşı virüs yükünü azaltmak için temizlik uygulamalarının periyodik olmasının çok önemli olduğunu söyledi. Seçkiner, dezenfektan kullanırken halk sağlığı açısından kimyasal ürünlere dikkat etmek gerektiğini söyleyerek “Evde kullanılan temizlik maddelerinin Covid-19’a etkisine yönelik önemli açıklamalarda bulundu. İyi bir ortam hijyeni, bizi bu salgınlara karşı koruyan en önemli silahlardan biri. Bu nedenle uzmanlar tüm ortamların temizliğine dikkat etme konusunda uyarılarını sürdürüyor. Yüksek kimyager Yılmaz Seçkine, Covid- 19’a karşı virüs yükünü azaltmak için yapılacak temizlik uygulamalarının sürekli olmasının önemine dikkat çekti.

Dezenfeksiyon işlemlerinin tek bir sefer yapılmasının salgına karşı etkili olamayacağını söyleyen Seçkiner “Düzenli ve sürekli olacak şekilde bu temizlik işlemlerine devam etmeliyiz. Temizlik uygulamaları virüs yükünü azaltacaktır ve bu bizi hastalıktan koruyacaktır” dedi.

Hangi ürünler dezenfeksiyon konusunda ne kadar etkili?

Corona virüsünün ülkemizde de vakalarla ortaya çıkmasıyla birlikte birçok ürün etkinlikleri nedeniyle piyasaya sürüldü. Bundan önce birçok ürünün hali hazırda virüslere ve bakterilere karşı etkinliği biliniyordu. Ancak corona virüsüne etkisi olduğu konusunda kimyasallar üzerinde yapılan araştırmaların sonuçları kamuoyunun bilgisine sunulmaya başladı.  Bu ürünler üzerinde yapılan etkinlik testleri de evimizde mücadele sırasında kullandığımız tüm ürünlerin ne derece etkili olduğu açıklandı.

Yüksek kimyager Yılmaz Seçkiner toplumun hijyen ürünlerini kullanmadan önce ürün prospektüslerinin, etiket bilgilerinin ve kullanım talimatlarının uygulandığından emin olması gerektiğini belirterek “Ürünlerin mutlaka güvenlik uygulamalarını okumak gerekiyor. Ayrıca çocukların erişebileceği alanlarda bu ürünleri kesinlikle bulundurmamaya özen gösteriniz. Son olarak bu ürünleri kullandığınız alanların, iyice havalandırıldığından da emin olunuz. Ürünlerin güvenlik talimatlarına uymak da bizlerin sağlığı açısından son derece önemlidir. Ama asıl önemli olan kimyasalları doğru oranda kullanmak” dedi.

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like

Başka Bir Tarım Sertifikasyonu Uluslararası Geçerlilik Kazandı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kuraklık ve yoksullukla mücadele üzerine temellenen Başka Bir Tarım Mümkün vizyonu doğrultusunda çalışmalar sürüyor. Büyükşehir Belediyesi şirketi İzDoğa’nın hazırladığı Başka Bir Tarım Sertifikası programı, uluslararası alanda geçerlilik kazandı. Program, döngüsel ve doğa ile uyumlu tarım için dünyadaki ilk sertifikasyon sistemlerinden biri kabul ediliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi İzDoğa’nın hazırladığı Başka Bir Tarım Sertifikası programı, uluslararası alanda geçerlilik kazandı. Bu sertifika ile İzDoğa, mera hayvancılığı alanında uluslararası kriterlere göre değerlendirme yapacak. Asya Pasifik Akreditasyonu’nun (APAC) yetkili kuruluşu olan Ulusal Akreditasyon Merkezi’nin (NAC) akredite ettiği İzDoğa, üreticilere uluslararası alanda geçerlilik kazanan Başka Bir Tarım Sertifikası vermeye başladı. Sertifikayı doğa ile uyumlu yöntemlerle tarım ve hayvancılık yapan üreticiler alabilecek. Sertifikasyon sistemine bağımsız üreticiler de baskabirtarim.com sitesinden başvurabilecek. Kırla kent arasında dengeyi kuran mekanizma Kuraklıkla mücadele etmeyi, yoksulluğu sonlandırmayı, güvenilir ve sağlıklı gıdaya erişimi kolaylaştırmayı hedefleyen Başka Bir Tarım Sertifikasyonu, döngüsel ve doğa ile uyumlu tarım için dünyadaki ilk sertifikasyon sistemlerinden biri kabul ediliyor. Başka Bir Tarım Sertifikasyon Programı ile İzDoğa, tarımın ve mera hayvancılığının geleceğine dair önemli bir uygunluk değerlendirme kuruluşu olarak hizmet verecek. Sertifika programı, tarım ve hayvancılığın yalnızca ekonomik bir faaliyet olarak sürdürülmesini değil, aynı zamanda kırla kent arasındaki dengeyi koruyan bir mekanizmanın da hayata geçirilmesini amaçlıyor. Sertifika için denetimler başladı Sertifikanın dağıtım süreci için İzDoğa çalışmalara başladı. Daha önce Mera İzmir projesi kapsamında İzmir’in tüm köyleri dolaşılarak çıkarılan Çoban Haritası’nda yer alan üreticiler ziyaret edilmeye başlandı. Tarım ve hayvancılık yapan üreticiler birçok kriter doğrultusunda sertifikaya uygunlukları için değerlendiriliyor. Yapılan denetimler sonucunda kriterlere uygun üretim yapan üreticiler sertifika almaya hak kazanıyor. İzDoğa ve İzTarım’ın birlikte yürüttüğü Mera İzmir projesi kapsamında İzmir’de yüzlerce üreticiden toplanan sütler ile İzmirli markası adı altında temiz ve güvenilir birçok ürün tüketici ile buluşturuluyor. Sertifika ilk aşamada İzTarım tarafından üretilen et ve süt ürünlerine verilecek. Sertifikanın 8 ana kriteri bulunuyor Başka Bir Tarım Sertifikası, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliğini teşvik etmek için geliştirildi. Sertifikasyon programı kapsamında üreticilerin, tarım ve hayvancılık faaliyetlerini yaparken aşağıdaki kriterleri yerine getirmesi gerekiyor: ● Yetiştirilen ürünler yetiştirildiği bölgenin mikrokliması ile uyumlu olmalı ● Yüksek su ve elektrik tüketmemeli, düşük karbon emisyonuna sahip olmalı ● Yüksek su ve elektrik kullanılarak üretilen, bulunduğu bölgenin iklim ve coğrafi koşullarına uymayan ve yüksek karbon emisyonuna neden olan harici tarımsal girdiler kullanılmamalı ● Büyük ölçekli hafriyat yapılarak ve doğal koşullar bozularak üretim yapılmamalı ● Üretimde biyolojik çeşitliliği azaltan yoğun müdahaleler yapılmamalı ● Üretim bulunduğu havzanın ve coğrafyanın doğal karakterine uygun bir bütünlük içerisinde gerçekleştirilmeli ● Üretilen ürünler üretici, tüketici ve o bölgedeki biyolojik çeşitliliğe zarar vermeyecek şekilde işlenmeli…