Beril Khalaf Interiors çatısı altında, İstanbul, Bodrum, Çeşme, New York ve Washington DC’de iç mimari projeler yürüten Beril Khalaf, 360 derece tasarım yaklaşımıyla heykel gibi biçimlendirilmiş sanatsal iç mekanlara imza atıyor.
New York ve İstanbul merkezli ofislerinde konut, ofis ve ticari alanlar başta olmak üzere geniş bir yelpazede iç mimari proje tasarımı ve uygulama işleri yapan Beril Khalaf Interiors’ın kurucusu İç Mimar Beril Khalaf, proje üretim sürecinde benimsedikleri bütüncül ve detaycı tasarım prensipleri sayesinde her projeyi bir sanat yapıtı gibi ele alıyor. Aynı zamanda aydınlatma ve mobilya tasarımları da yapan Khalaf, ele aldıkları her projeyi tüm detayları ile tasarlayarak biricik ve benzersiz mekanlar üretiyor.
İç mekan tasarımlarında işverenin alışkanlıklarını, beklentilerini ve ihtiyaçlarını özümseyerek, her projeyi ait olduğu yerin doğal, kültürel ve tarihsel bağlamı içinde ele alan İç Mimar Beril Khalaf, tüm bu verilerin oluşturduğu dinamikte birbirinden tamamen farklı sonuçlar elde edildiğini şu sözlerle vurguluyor: “Tüm bu normların bir arada ele alınmasıyla her proje benzersiz bir kurguya ve hikayeye sahip oluyor. İç mekana adımınızı attığınız anda detaylar sizi kendilerine çekiyor. Kişisel olarak da çok detaycı bir yapıda olmam, tasarladığım mekanlarda da kendisini gösteriyor. Dolayısıyla ekip olarak da bu yönde hareket ediyoruz. Üzerinde düşünülmüş bu detaylar projenin tamamını benzersiz ve kendine özgü bir hale getiriyor.”
İç Mimar Beril Khalaf’a göre konut projelerinde, kullanım rahatlığı ve konforu için öncelikli olarak müşterinin ihtiyaçlarını karşılayacak alanlar tasarlamak oldukça önemli. Ayrıca konut tasarımlarında doğal dokulara yer vermeyi önemsediklerini de aktaran iç mimar, doğaya geri dönüş ihtiyacının olduğu şu günlerde işlenmiş malzemelerdense daha doğal, ham ve sürdürülebilir malzemeleri kullanmaya özen gösterdiklerini sözlerine ekliyor.
“Tasarımın en önemli unsuru, ışık…”
İç Mimar Beril Khalaf’a göre mimarinin en önemli bileşenlerinden biri olan “ışık” tasarımın en önemli unsurlardan biri. İlk olarak mekandaki ışık algısından yola çıktıklarını dile getiren Khalaf, ışığın “görmek ya da görmemek” gibi hayati bir konuyla ilgili olduğunu, dolayısıyla neyin gösterilmek ya da vurgulanmak istenildiği düşüncesiyle kullanıldığında ışığın tasarımı biçimlendirebileceğinin altını çiziyor: “Öncelikle doğal ışığı nasıl kullanacağımıza, ikincil olarak da mekana özgü tasarlayabildiğimiz ya da hali hazırda var olan aydınlatmalarla neleri göstermek istediğimize karar veriyoruz. Vurgulanmak istenen kimi zaman bir seramik kaplama, kimi zaman da yapısal bir boşluk olabiliyor.”
“İç mekan tasarımının yapının mimarisiyle uyumu da üzerinde çok düşündüğümüz konulardan biri” diyen Beril Khalaf, mimarinin ve iç mimarinin bir bütün olarak ele alınması gerektiğinin altını çiziyor. Mimarinin bazen iç mekan tasarımına yol gösterdiğini de aktaran iç mimar, imkan dahilinde ise projede kullanılacak her unsuru tasarlayıp kendi tasarım dillerine yaklaştırmanın ve danışmanlıkları ile yola çıkan kişilere her şeyin kendilerine özgü ve özel olduğunu hissettirebilmenin Beril Khalaf Interiors için oldukça önemli olduğunu sözlerine ekliyor.
Eskimeyen, zamansız tasarımlar…
Konut iç mekan tasarımlarında ihtiyaçlara ve mekansal fonksiyonlara karşılık verebilecek tasarımlar üretebilmenin en önemli gereksinimler olduğunu dile getiren Beril Khalaf, müşterinin yaşayacakları alandan beklentilerini çözümleyip, bu çözümleri akılcı, kullanışlı ve konforlu tasarımlara dönüştürerek eskimeyen mekanlar tasarlıyor: “Konut iç mekanlarında artık eskisinden çok daha fazla vakit geçiriliyor. Aynı zamanda uzun yıllar boyu kullanılacak mekanlar olduğundan yaptığımız tasarımların zamansız olması ve eskimemesi de hedeflediğimiz öncelikler arasında. Yoğun kullanım süreçleri için uzun ömürlü malzemeleri doğru şekilde tasarımın bir parçası haline getirmeyi de bu nedenle çok önemsiyoruz.”
Her yeni ev sahibinin Beril Khalaf Interiors’a başka bir yol çizdiğini aktaran iç mimar, yeni beklentilerin, zevklerin ve ihtiyaçların tasarım diline farklı noktalardan yaklaşmalarını sağladığını dile getiriyor ve her yeni projede kendilerini bir adım daha öteye götürebilmek adına daha çok araştırdıkları, düşündükleri bir tasarım süreci ortaya koyduklarını sözlerine ekliyor. Kimi zaman ise ilk etapta hayal edilen tasarıma ev sahibi tarafından bir fikir eklenebiliyor, bu fikirler kendi tasarım dilleri ile harmanlıyor, böylece her projede bambaşka detaylar çözümleri geliştirilebiliyor. Beril Khalaf, yaptıkları tasarımların güncel trendlerden öte daha çok zamansız bir zevki yansıttığını, gerektiğinde de ev sahibinin isteği doğrultusunda bazı noktalarda güncel trendleri tasarım sürecine dahil edebildiklerini de vurguluyor:
“Bir iç mekanın kendine ait özellikleri, yaratılabilecek boşluklar, değerlendirilebilecek kör noktalar, değerlendirilmemiş alanlar ya da daha önceden göz önünde bulundurulmamış ancak küçük bir dokunuşla çarpıcı bir hale dönüşebilecek kısımlar bir tasarım sürecine başladığımızda bizi yönlendiren unsurlar arasında yer alıyor” diyen Beril Khalaf için bu noktalar kimi zaman bir tasarım fikrinin baş karakteri haline dönüşebiliyor: “Beril Khalaf Interiors olarak sade ve boşluk hissini barındıran alanları çok önemsiyoruz. Bir mekanın boşken bile kendini anlatır bir tavrı olabilmeli, diye düşünüyorum. Projeye tüm detaylarıyla bütüncül yaklaşmak tasarım uygulandıktan sonra da hem iç mimar olarak beni hem de işvereni tatmin ediyor.”