‘SENİ SEVİYORUM’ DEMENİN GÜCÜNÜ KEŞFEDİN!
İÇİN İÇİN SEVİLDİĞİMİZİ DUYMAK İSTİYORUZ!
Psikosentez Yaşam Koçu Cangül Soydemir, 14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşırken sağlıklı bir ilişki için iletişimin gücüne dikkat çekti. İçin için sevildiğimizi hissetmek ve bunu duymak sizin için ne kadar önemliyse partneriniz için de durum aynıdır. Sevginizi samimi olduğu sürece sıkça dile getirin. Bir şey beklediğimiz için ‘Seni seviyorum’ demekle sadece o an içteki sevgiyi dile getirmenin titreşimi tamamen farklıdır ve bu fark hissedilir. Sevgi sözcüğü üstün bir enerji içerir ve sevgi samimi bir yürekten çıkarak sözcüğe bürünmek ister” diye konuştu.
Her 14 Şubat yaklaştığında gündemin ilk sırasına yerleşen Sevgililer Günü, her ne kadar son yıllarda alışverişle öne çıkan bir gün olsa da aslında bir yıl düşünüldüğünde sevgi sözcüklerini en çok duyduğumuz gündür. Sadece bu yönüyle bile gezegene oldukça yüksek ve pozitif bir enerji veren 14 Şubat’tan herkesin beklentisi büyük. Pandemide ayrılıkların artışına tanık olduğumuz kadar yeni ilişkilere yeni aşklara yeni çiftlere de daha çok rastlamaya başladık. İşte büyük umutlarla girdiğimiz 2022’nin 14 Şubat’ına sayılı günler kala Türkiye’nin sevgi konusunda en önemli fikir liderlerinden biri olan Psikosentez Yaşam Koçu Cangül Soydemir, sevgi dolu güçlü ilişkiler için önerilerini şöyle açıkladı:
Partnerinizi dinleyin
“Sağlıklı bir ilişkide partneri dinleyebilmek çok önemli. Çoğu zaman duyarız ama gerçekten çok az dinleriz. Partnerimizi anlamanın yolu onu gerçekten dinlemekle başlar. Partnerimizin söylediklerine subjektif anlamlar yüklemeden, sadece söylediğini dinlemek ve anlamak o kadar önemli ki… Belki o bir yanıt ya da yorum beklemeden sizin onu sadece tarafsız bir şekilde dinlemenizi bekliyordur. Bunu bir deneyin. Onu sabırla, gerçekten dinleyin. Belki de bu deneyim onu ilk kez gerçekten anlamanızı sağlayacak ve o da, ilk kez anlaşıldığını hissedecektir.
Tepkisel misiniz?
Özellikle tartışmalarda, genel olarak gerçek tartışma sebebi o anki konu değildir. Çoğu kez daha önce yaşanmış ve bastırılmış bir öfke, bir acı ya da hayal kırıklığı tetiklenir. Ve kişi o anki duruma eski deneyime dayalı bir ‘tepki’ gösterir. Burada tepki sözcüğü çok önemli. Tepki bilinç dışı, dürtüsel bir davranıştır. Tepki yerine bilinçli bir yanıt vermeyi öğrenmek tartışmaları büyümekten ve asıl anlamını kaçırmaktan korur. Böyle bir durumda, kendimize şu soruyu sormak yararlı olur: Şu an ben onun söylediğine bir yanıt mı veriyorum yoksa söylediği şeyler içimdeki eski bir yarayı tetiklediği için dürtüsel bir tepki mi gösteriyorum? Sadece bu soruyu sormak bile o dürtüsel enerjinin değişmesine neden olur. Bunu sık sık yaparsak partnerimizle ilişkimizde bazen yine tartışma yaşarız ama bunun gerçek bir nedeni olur ve büyümez. Çözümü kolaylaşır.
Samimiyseniz söylemekten çekinmeyin!
Ve sevgiyi dile getirmek çok önemli. İçin için sevildiğimizi hissetmek ve bunu duymak bizim için ne kadar önemliyse partnerimiz için de durum aynıdır. Sevgimizi sıkça dile getirmek önemli ve ilişkiyi de besler. Burada samimiyet önemli. Bir şey beklediğimiz için ‘Seni seviyorum’ demekle sadece o an içteki sevgiyi dile getirmenin titreşimi tamamen farklıdır ve bu fark hissedilir. Sevgi sözcüğü ince ve süptil bir enerji içerir. Sevgi, samimi bir yürekten çıkarak sözcüğe bürünmek ister. Seni seviyorum demenin gücünü keşfedin!”