Teknoloji hastalığı neler yaratıyor?

Kalabalık ve izdiham görüntülerine her büyük teknoloji marketi açılışında rastlıyoruz. Bunun dışında kredi kartlarının yaptığı kampanyalarda cep telefonuna gelen mesajlar üzerine binlerce insan marketlerde saatlerce süren bir maratona giriyor. Üç büyük şehirde yapılan büyük promosyonlar dışında Anadolu’da da oldukça talep gören bu indirimlere olan yoğun ilgi teknoloji konusunda hastalık derecesine varan psikolojimizin bir göstergesi mi?

Yoksa Türkiye’de teknoloji kullanımı bilinçli düzeyde arttı da bizim mi haberimiz yok?

İki sorunun cevabı da evet gibi gözükmüyor.
Öncellikle Türkiye’de örgütlenmemiş bir teknoloji mafyası olduğunu söylemek sanırım çok yanlış olmaz. İrili ufaklı birçok bilgisayar firması bu kuyruklarda ki en büyük sebep olarak gözüküyor. Çünkü kuyruklarda tahmin ettiğiniz gibi “son kullanıcı” olan vatandaş değil, bilgisayar firmasının kişi başına 5 ürün alacak 20 arkadaşı bulunuyor. Hepsinin hedefi belli; sen TV setlerine bak, sen dizüstülerden şunlara bak, sen akıllı telefonları al. Teknoloji mafyalığı özellikle aşırı talep gören İphone gibi ürünlerde küçük esnafı da aşarak daha büyük işletmelere de “çaktırmadan” sıçrıyor. Özellikle GSM şirketleri için oldukça güzel bir gelir kapısı açılmış oluyor. Toplu olarak gelişi üzerine konuşma ücretleri de bir güzel konarak rahat bir şekilde satış gerçekleştiriliyor. Burada ki akılcılaştırma çok basit: “Nasıl olsa aylık 80 TL veriyorum üzerine bir 90 TL versem ne olacak ki?” GSM şirketleri duyurularında bu telefonları kontratsız da satıldığını söylese de o şekilde almak istediğinizde nedense sizi bir listeye yazıyorlar ve sıra gelmiyor. Bunun sebebi bayinin sizi 2 yıl bağlayacak bir kontrat ile GSM şirketinden çok daha fazla prim almasıdır. Kısaca Türkiye’ye ithal edilen ve cari açıkta büyük rol oynayan teknolojinin asıl ilk sebebi bu küçük ve büyük teknoloji mafyaları oluyor.
Diğer bir soru da Türkiye’de teknoloji bilinçli kullanılıyor mu olmuştu. Bunun da cevabı maalesef olumsuz. Alırken sürekli olarak daha iyisi olsun diye düşündüğümüz teknolojik özelliklerin(hafıza, kamera, uygulamalar, işlemci vs.) en fazla % ini kullanıyoruz. Bu da aslında ödediğimiz bedelin u ini kullanmadığımız özelliklere gittiğini gösteriyor.

Kısaca özetlemek gerekirse;
1- Dünyada en pahalı teknolojiyi kullanan Türkiye’de fiyatların çıkmasının sebeplerinden bir tanesi teknoloji mafyaları
2- Vatandaş teknoloji kullanımı konusunda hevesli ama satın aldığı şey aslında kullandıkları değil kullanabilecekleri, bu bir nevi savaş çıkacak diye şeker stoklamaya benziyor.

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like
Devamını oku...

Kendi Tekneni Kendin Yap

MÜKEMMEL TEKNENİN CAZİBESİ ESTETİK VE GÜCÜN ARMONİSİ: MARİNKONTRPLAK Mükemmel teknenin cazibesi, tasarımındaki estetiğinde ve güçlü yapısındaki armonidedir. Profesyonel…
Devamını oku...

“İzmir kırsal kalkınmanın başkenti olacak”

Kozak Yaylası’nın turizme kazandırılması amacıyla bu yıl ikincisi düzenlenen Bergama Kozak Yaylası Festivali’nde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmir’in kırsal kalkınmanın başkenti olmasını hedefliyoruz” dedi.   Bakırçay Havzası’nın kalkınması, Kozak Yaylası’nın doğa ve yayla turizmine açılması için önemli çalışmalar yürüten İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bergama Belediyesi ile birlikte “Kozak Yaylası Festivali”ni düzenledi. Kozak Kermes Alanı’nda 110 üretici hem yerel ürünlerini tanıttı hem de yaptığı satışlardan gelir elde etti. Kozak Yaylası’nda yetişen domates, üzüm ve çam fıstığının yanı sıra bal, reçel ve çam fıstıklı tatlıların satışa sunulduğu stantlar büyük ilgi gördü. Festivalde, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Bergama Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı ve bir önceki dönem Bergama Belediye Başkanlığı görevini yürüten Mehmet Gönenç de yer aldı.  Festivalin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, temel vizyonlarının tarıma dönük doğru, işlevsel ve doğa dostu politikalarla bölgenin potansiyelini çok daha yukarıya taşımak ve üretilen artı değerin üreticilerimizle beraber tüm İzmirlilerin refahı için kullanılması olduğunu söyledi. Başkan Tunç Soyer, “Türkiye’ye ilham verecek tarım vizyonumuz ile bereketli toprakları, tarlaları ve bağlarıyla, İzmir’in kırsal kalkınmanın başkenti olmasını hedefliyoruz” dedi. Çam fıstığının yüzde 80’i Kozak’tan Festivalin çam fıstığının ekonomik değerini korumasına ve Kozak Yaylası’nın tanıtımına büyük katkı sağlayacağını belirten Başkan Soyer, “Kozak Yaylası’nın, Türkiye’de üretilen çam fıstığının yüzde 80’ini, dünya çam fıstığı üretiminin ise yüzde 10’ununu  tek başına karşılıyor. Asırlık çam ağaçlarıyla bezeli bu muhteşem yer, aynı güzellikteki köyleriyle sadece İzmir’in değil, ülkemizin de en önemli kırsal turizm alanlarından biri. Bu ve benzeri festivaller, kadim coğrafyamızın bereketli topraklarında yetişen ürünleri tüketiciyle buluşturuyor. Aynı zamanda çiftçimizin üretimini teşvik ediyor ve İzmir ekonomisine önemli bir katkı sağlıyor” şeklinde konuştu. Kozak yaylasındaki verim artırılacak Yüksek ekonomik değeri ve ihracat potansiyeline rağmen çam fıstığı üretiminin, son yıllarda ağaçlarda yayılan hastalık nedeniyle azaldığını belirten Başkan Soyer,  “Bu durum, ne yazık ki asırlık çam ağaçlarımızın kesilmesine ve üreticimizin yaşam koşullarını zorlaşmasına neden oluyor. Kozak Yaylası’nı ve eşsiz fıstık çamlarını korumak, iyileştirmek ve üretimi artırmak önceliklerimizden biri. Belediyemiz ile Türkiye Ormancılar Derneği arasında imzalanan protokol kapsamında saha ve etüt çalışmalarımız devam ediyor. Bu çerçevede Büyükşehir Belediyemiz, bölgede hava ölçüm meteoroloji istasyonları kurarak istenilen analizlerin yapılmasını ve ihtiyaç duyulan araç gereçlerin temin edilmesini sağlıyor” dedi.  Bölgenin turizm potansiyeli öne çıkarılacak İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde bölgede doğal bir turizm köyünün kurulacağını da belirten Başkan Soyer, “Çam fıstığından incire, narenciyeden süt hayvancılığına, zeytinyağından hububata, tıbbi ve aromatik bitkilerden tütüne, çiçekçilikten arı ürünlerine kadar inanılmaz bir çeşitlilik, bu bereketli topraklarda yetişiyor” açıklamasını yaptı. Çam fıstığı sorunu Bergama ile çözülecek Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu ise İzmir Türikiye’nin incisi Bergama İzmir’in Kozak ise Bergama’nın inicisi oluğunu söyledi. Koştu, “Çam fıstığında yaşanan verim kaybı hepimizi üzüyor. Türkiye çam fıstığı sorununu Bergama ile çözecektir” dedi.  “En iyi üzüm” yarışması   Festival kapsamında yapılan ve Kozak Yaylası’ndaki üreticilerin katıldığı “En İyi Üzüm Yarışması” da büyük ilgi gördü.  Yarışmada “En iyi Üzüm” ödülü 92 puanla Semra Ürküt”ün olurken, 90 puanla Özcan Uzun’un üzümleri ikinci, 88 puanla Halil Somer’in üzümleri de üçüncü seçildi. Birinci seçilen Semra Ürküt’e plaketini Başkan Soyer verdi. Konuşmalar ve ödül töreninden sonra festival, İBB Pop Orkestrası konseri, semah gösterisi ve Göbeller Mahallesi’ne has gelin kınası gösterisiyle devam etti. Festival kapsamında Mehmet Erdem de bir konser verecek.  Melis Cantürk