Otobandan geçerken Narlıdere’nin üst kısımlarında hızla çoğalan yapılar dikkatinizi çekiyordur. Atatürk ve 2. İnönü mahallelerindeki bu hızlı değişimin birkaç sebebi bulunmakta. Konu olan bölge öncelikle manzara açısından tartışmasız önemli bir avantaja sahip.
Yükseklik nedeni ile temiz olan havası, güney sınırına komşu olan orman alanı, kentin olanaklarına yakın ama yoğunluğun getirdiği sorunlardan uzak kalması, İzmir’in önemli AVM’lerine araç ile sadece 5 dk’lık mesafede bulunması, 9 Eylül Hastanesi, Agamemnon Kaplıcaları gibi sağlık tesislerine komşu olması, bölgeye ulaşımı kolaylaştıran 17m genişliğindeki Erdal İnönü Caddesi ve yatırımcılar açısından bu hızlı gelişimin değer artışı sağlayacağı öngörüsü, bölgeye duyulan ilginin en önemli sebepleridir. Ayrıca, 270 hektarlık alanı kapsayan kentsel dönüşüm planında son aşamaya gelinmiş olması da yatırımcılar açısından bölgeyi cazip kılan faktörlerdendir.
Bölgedeki değer artışının göstergesi olarak, hızla artan nitelikli bina sayısını söyleyebiliriz. Bölgedeki yapılaşma sürecinin başında üretilen, ortalama standartlardaki kooperatif binaları yerine artık oldukça lüks ve yüksek maliyetli konutlar üretilmeye başlanmıştır. Gerçekleşen satışları referans alan üreticiler, satış kaygısı taşımadıkları için, bina maliyetlerini arttırsa da nitelik ve kalite sınırlarını zorlama yarışına girmişlerdir.
Bölgedeki nitelikli projelerden ikisi, Asmira inşaat tarafından üretilmiştir.
Asmira İnşaat, üretim kalitesi ile bölgedeki yapı standartlarını yükselten inşaat firmalarından birisi olmuştur. Alt ve üst yapı inşaat hizmetleri konusunda TS EN ISO 9001 – 2008 standardına uygunluk sertifikası almış sayılı firmalardandır.
İnşaat Mühendisi İbrahim Halil Şekerci’nin girişimi ile1978 yılında inşaat sektörüne atılan ilk adım, bugün ikinci kuşak meslektaş çocuklarının da katılmasıyla 30 senelik deneyime ulaşmıştır. Şirketin genç yüzü Hakan ŞEKERCİ:
“Biz en iyi bildiğimiz işi yapıyoruz, büyüklerimizden gelen mesleki değerlerimize, yenilikçi bir çizgi ekleyerek dünün, bugünün ve yarının projelerine imza atmaya devam ediyoruz, bünyemizde çalışan uzman mühendis ve mimar kadromuzla yıllardan beri villa, konut ve residence projelerinde hep güven inşa etmeye çalıştık ve bu güvenin en büyük göstergesidir ki, 30 seneye 30 dan fazla proje sığdırabildik “diyor.
Şirketin Genel Koordinatörü Erkan AKSAÇ bölgede ürettikleri iki proje ile ilgili olarak şunları söylüyor:
” Projelerimiz için yer tespiti yaparken çevresel avantajları ve gelişim potansiyelinin yanı sıra jeolojik özellikleri de değerlendirdik. Malum deprem bölgesinde bulunuyoruz. Biliyoruz ki deniz seviyesine yaklaştıkça zemin sarsıntıya daha duyarlı hale geliyor. Oysa yüksekler daima daha güvenlidir, sarsıntı daha az hissedilir. Bu bölgeyi seçmemizin bir sebebi de budur. Atatürk Mahallesi’nde iki projemiz bulunmaktadır. Projelerimizden ilki Prenar’dır. 2009 yılında, kat karşılığı olarak başladığımız Prenar, 2011 yılında tamamlanmış ve satışa sunduğumuz tüm daireler kısa sürede satılmıştır.
2011 yılında imalatına başladığımız ikinci projemiz, Seyr-i Nar’dır. Yıl sonunda tamamlamayı planladığımız projemiz, “Maksimum metrajda, optimum kullanım” sloganı ile üretilmiştir. Gerçekten, bu projede de fonksiyonellik kaygısının en üst düzeyde gözetildiğini söyleyebilirim.
İki bloktan oluşan Seyr-i Nar, 5665 m2’lik bir alan üzerine inşa edilmiştir. İki blokta toplam 42 daire bulunmaktadır. 3 Oda 1 salondan oluşan daireler 216’şar m2’lik brüt alana sahiptirler. Projede; yürüyüş yollu, şelaleli peyzaj alanları, yetişkin ve çocuk yüzme havuzları, aerobik ve fitness salonları, sinema salonu, hobi salonu ve çocuk oyun odası, sauna, açık otopark, güvenlik sistemi ve güvenlik personeli bulunmaktadır.”
Aşkın YAKA
Genel Yayın Yönetmeni/İmtiyaz Sahibi
