Yüz estetik uygulamalarında yağ enjeksiyonu

Yaş ilerledikçe yüz ve vücut bölgelerimizde çeşitli değişimler meydana gelir. Karın, bel ve bacak gibi bölgelerimizde yağ miktarı artarken, yüzümüzde daha çok yağın azalma ve sarkması şeklinde değişiklikler meydana gelir. Yağ enjeksiyonu yöntemlerinde yağ, karın bel ve bacak gibi bölgelerden çeşitli kanüller yardımı ile alınarak yüz bölgesinde eksiklik olan bölgelere aktarılır. Böylelikle karın, bel ve kalçadaki yağlardan kurtulmanın yanında yüz bölgesindeki eksiklikler tamamlamış olur. Böylece çok daha iyi bir estetik görünüm elde edilir.

Yağ enjeksiyonları son yıllarda estetik cerrahide en önemli gelişmelerden biri olmuştur. Özellikle son 10 yılda yağ enjeksiyonuna olan ilgi çok daha artmıştır. Buna bağlı olarak yapılan ameliyat sayılarıda katlanarak artmaya devam etmektedir. Bu işleme olan ilginin artmasında bir takım haklı yanları mevcuttur. Önceleri yapılan yağ enjeksiyonlarının sadece dolgu amaçlı olduğu düşünülmüştür. Ancak daha sonra yapılan araştırmalarda yağ dokusunun erişkin tip kök hücrelerden zengin olduğu ortaya çıkmıştır. Kök hücreler aktarıldıkları bölgelerde çeşitli hücre tiplerine dönüşüp onarım faaliyetlerinde bulunurlar. Kollojen sentezi artar, yüz kontür hatları düzelir, derin çizgiler giderilir.  Sonuç olarak yağ enjeksiyonu ile yüzde zamanla oluşan eksiklikler yerine konurken içerdikleri kök hücreler sayesinde ciltte kırışıklıklar giderilir ve gençleşme sağlanır.

Yağ enjeksiyonu genellikle dudakları kalınlaştırmak, ağız kenarındaki derin kırışıkları gidermek, yanakta elmacık kemiklerini belirginleştirmek, alt göz kapağı altındaki çukurluğu gidermek ve çene ucunu büyütmek amacıyla kullanılır. Yüz bölgesi uygulamalarının dışında kaza ve çeşitli ameliyatlara bağlı gelişen deformiteleri giderme, meme büyütme, kalça şekillendirme, radyasyona bağlı gelişen yaraların tedavisi gibi amaçlar içinde kullanılabilmektedir.

Yağ enjeksiyon için en çok karşılaştığımız sorular şu şekilde sıralanabilir.

 Yağ enjeksiyonu nasıl yapılır?

Yağ enjeksiyonu sedasyon veya genel anestezi altında yapılabilir. Anestezi yöntemi yağın alınacağı bölgenin genişliğine göre belirlenebilir. Yağın alınacağı bölgede küçük kesiler yapılır. Bu kesilerden kanüller yardımı ile negatif basınç altında yağ dışarı alınarak toplanır. Alınan yağ yıkama, santrifüj ve kök hücre elde etmek için yapılan çeşitli işlemlerden geçirilir. Daha sonra belli boyutlardaki iğneler yardımı ile yüze aktarılır. Ameliyat yapılan işlemin boyutuna bağlı olmakla beraber genellikle bir ile iki saat arasında sürer.

İşlem öncesinde dikkat edilmesi gereken durumlar nelerdir?

Ameliyattan en az bir hafta öncesinden aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçların bırakılması gerekir. 3 hafta-1 ay öncesinde sigara, tüm zayıflama ürünleri kesilmesi gerekir. Bunun yanında ameliyattan önce yeşil çay, keten tohumu, kiraz gibi bitkisel ürünler ameliyatta oluşan kanamayı arttıracağından kullanılmamalıdır.

Ameliyat sırasında ağrı hisseder miyim? Ne kadar sürede iyileşirim?

Genel anestezi durumlarında hasta tamamen uyuduğu için herhangi bir şey hissetmez. Sedasyon altında yapılan işlemlerde hasta yapılan işlemi hissederken ağrı hissetmez. Hastalar aynı gün veya bir gün sonra taburcu edilir. Enjeksiyon yapılan bölgeye soğuk uygulama yapılır. İlk 2-3 gün şişlikler ve morluklar oluşur ve giderek artar. 3. Günden sonra şişlikler giderek azalır ve birinci haftanın sonunda morluklar kaybolur. 3. Haftanın sonunda hasta büyük oranda iyileşmiş olur. Hastaların iyileşme sürecini evde geçirmelerine gerek yoktur. Operasyondan güneşten korunmak şartı ile hemen sonraki gün dışarı çıkabilir. Ameliyat sonrası ilk 3 ay güneşten korunmak gerekir.

Yağ enjeksiyonlarının etkileri kalıcımıdır?

İlk yapılan yağ enjeksiyonu işlemlerinde yağın büyük oranda eridiği ve etkinin kalıcı olmadığı görülmüştür. Ancak doğru bir teknikle alınıp uygun şekilde işlemlerden geçirildiğinde ve yine yüze doğru bir yöntem ile verildiğinde kalıcılık çok daha fazla olmaktadır. Bunun yanında yağın aktarıldığı yüz bölgelerine göre de kalıcılık oranları değişebilmektedir. Göz çevresine enjekte edilen yağın neredeyse tamamının kalıcı olduğu söylenebilir. Yine yanak, çene ucu bölgelerinde kalıcılığın daha fazla fazladır. Dudaklar gibi hareketli yüz bölgelerinde ise kayıplar daha fazla olur ve kalıcılığı daha azdır. Ancak ciltteki onarıma etkilerinin kalıcı olduğu söylenebilir.

Yağ enjeksiyonu ile dolgu arasındaki farklar nelerdir? Hangisini tercih etmeliyim?

Herşeyden önce yağ dokusu kendi dokumuz olduğu için herhangi bir reaksiyon gelişmez. Dolgularda ise dolgu içeriğine bağlı olarak değişen oranlarda reaksiyonlar gelişebilmektedir. Yağ enjeksiyonunda görülen kök hücre etkileri kalıcı olurken, dolgular kök hücre içermediğinden böyle bir etki söz konusu değildir. Bu avantajlarına rağmen yağ enjeksiyonunun cerrahi bir girişim olması, ameliyat sonrası bir iyileşme  süresi gerektirmesi gibi dezavantajları mevcuttur. Dolgularda ise hasta işlem sonrası hemen normal hayatına devam edebilmektedir.

Yağ enjeksiyonu işlemine bağlı görülen sorunlar nelerdir?

Yağ enjeksiyonu genellikle güvenli bir işlemdir. Göz çevresi enjeksiyonlarında yeterli incelikte alınmayan yağ dokusu topaklaşmaya neden olabilir. Yine yanak bölgesinde aşırı enjeksiyon abartılı görünümlere neden olabilir. Bunun dışında uygun koşullarda yapılmayan enjeksiyonlarda enfeksiyon gelişebilmektedir. Bu komplikasyon belli bir süre antibiyotik tedavisi gerektirir.

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like
Devamını oku...

Pranayama

Nefes çalışmalarına yogada Pranayama denir. Çeşitli pranayama teknikleri vardır.  Hem ısıtıcı hem de serinletici nefes çalışmaları olarak uyguladığımız…