Özgür Yaşar ve Emir Cerman. Yaşamları Amerika’da kesişmiş, biri İzmirli diğeri İstanbullu iki Türk genci. İkisi de büyük hayaller kuran, kurdukları hayallerin peşinden giden, genç yaşlarına rağmen dünya çapında başarılara imza atmış iki başarılı genç. Yaptıkları projeleri anlatırken; „önemli olan kurduğunuz hayale ne kadar inandığınızdır” diyorlar.
Özgür seni Avrupa Birliği projelerinden tanıyoruz. Şimdi de Amerika’da aktif olarak projeler gerçekleştiriyorsun. Biraz bunlardan bahseder misin?
Ben Amerika’ya gelmeden önce Avrupa Birliği projelerinde koordinatörlük yapıyordum. Avrupa’da yer aldığım projelerde genellikle sanat üzerine olan projelerdi. Hem gezgin ruhum, hem de sanata ve müziğe olan ilgim beni Amerika’ya getirdi. Şu anda Boston’da yaşıyorum, derslere gidiyorum ve ileride yapmayı hedeflediğim projeler üstüne çalışıyorum. Projelerde ihtiyaç duy-duğum finansal desteğin önemli kısmını, Barbaros Çocuk Köyü’nde yetişmem sebebiyle Korun-cuk Vakfı sağlıyor.
Berklee College of Music’den biraz bahseder misin?
Şu an öğrencisi olduğum okul dünya çapında müzisyenler yetiştiriyor. Ben Berklee’deki başarıya farklı gözle bakıyorum; derslere girmek, notlarınızı yükseltmek bunlar burada sadece kâğıt üze-rindeki başarınızı gösteriyor. Bana göre bütün olay doğru insanları tanımak, doğru insanlarla çalışmak… O yüzden ilk senemin bütün zamanını okula harcamadım, sadece gerekli olduğunu düşündüğüm bir kaç ders alıyorum ve oluşumu içinde olduğum projelerime odaklanıyorum.
Gerçekleştirdiğin ya da üzerinde çalıştığın yeni projeler var mı?
Sandy Hook ilkokulunda katledilen çocukların anısına, geçtiğimiz Şubat ayında bir anma konser düzenliyorduk. Fakat Türkiye’den dâhil olacak müzisyenlerin uçakları kar fırtınası yüzünden iptal oldu ve provalara yetişemediler. Bu sebepten projeyi ileri bir tarihe almaya karar verdik. Onun dışında Wizardland isminde müzik odaklı bir oluşumu kurma asmasındayım. Emir ‘in projesin-den doğan fikir ile Peru’da, Amazon Ormanları’nda 35 Berklee öğrencisiyle beraber 3 hafta boyunca seminerler verip, müzik çalışmaları yapacağız. Onun dışında Wizardland odaklı uluslararası eğitimlerimiz olacak.
Wizardland isimli uluslararası müzik projeleri düzenleyecek bir şirket kuruyorsun. Biraz bahseder misin?
Buraya geliş amacım zaten hayalimdeki şirketi kurup uluslararası müzik eğitimleri gerçekleş-tirmekti. Wizardland oluşumunun içinde müzik eğitimleri olacak. Her sene iki dönem, dünyanın farklı bir ülkesinde, farklı bir konseptte bir müzik eğitimi verilecek. Bunun dışında evrensel, kar amacı olmayan projeler gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Amazon Ormanları, Sandy Hook katliamı gibi tepkimizi müzik ile gerçekleştirdiğimiz projeler.
Peki neden Wizardland ismini seçtin?
Benim her zaman kendi içimde yarattığım büyülü bir dünyam var. Eğer bir müzik oluşumu kur-mak istiyorsam bu benim karakterimi de yansıtması gerekiyor. Neden Wizardland olduğuna gelince de; ben Robin Williams hayranıyım. Onun filmleri ile büyüdük diyebilirim. Bir filminde sokakta yaşayan çocuklara müzik eğitimi veren Wizard ismindeki bir adamı canlandırıyordu. Beni çok etkilemişti. Benim de amacım genç kesime iyi bir müzik eğitimi verilmesini sağlamak ve bu yüzden Wizardland isminin çok anlamlı olacağını düşündüm. Aynı zamanda Wizard’in bir-çok anlamı var; zeki, yetenekli, esi benzeri olmayan gibi…
Henüz 20 yaşındasın ve bu yaşta dünyada birçok ülkeyi dolaştın, yetişkin bireyler için ula-şılması zor hayalleri gerçekleştirdin. Bu sana ne hissettiriyor?
Büyüdüğüm yer olan Barbaros Çocuk Köyü’nde bize çok güzel bir dünya yaratmışlardı ve orası bana kendi içimdeki renkli dünyamı yaratmamı sağladı. Projelerimi hayal ederken yaşımın kü-çük olması her zaman bana iyi hissettirdi, çünkü bir insan büyüdükçe kurduğu uçsuz bucaksız hayaller yok oluyor. Her zaman herkesin imkânsız dediği hayaller kurdum ve gerçekleştirdim. Aslında yıllar önce Steve Jobs’un hayatını anlatan kitapta okuduğum bir cümle benim hayatımı değiştirdii diyebilirim. Apple daha garajda kuruluyorken orada çalışan birinin Steve Jobs için söylediği bir cümle; “ İmkânsızı başarıyordu çünkü onun imkânsız olduğunun farkında değildi”. İmkânsızın ne olduğunun farkında değilseniz zaten öyle bir şey yoktur. O yüzden hayalleriniz ne kadar ulaşılabilir veya ulaşılamaz olduğu önemli değil, sizin bu hayale ne kadar inandığınız önemli.
Bize kısaca kendinden bahseder misin? Emir Cerman kimdir? Şu anda neler yapıyor? ulaşmaya çalıştığı hayalleri nelerdir?
Emir Cerman öncelikle bir müzisyen; besteci, yönetmen, gezgin, insan sever ve çevreci bir kişi. Su anda birçok kültürden sanatçıar ve müzisyenler ile çalışarak değişik projeler üretiyorum. Ulaşmaya çalıştığım hayallerin başında, tüm dünya müzisyenlerini ve sanatçılarını bir çatı altında toplamak ve onlara sınırsız yaratıcılıklarını gösterebilecekleri bir platform yaratmak.
Rhythm of the Universe senin icin ne ifade ediyor, hayatındaki yeri nedir?
ROTU (Evrenin Ritmi) benim için bir aileyi ifade ediyor. Dünyaya acıldığınız an-da artık tek bir aileniz olmadığını fark ediyorsunuz. Artık kendinizi ben bu ülken-in insanıyım diye tanıtmiyorsunuz. Bir dünya insanı olduğunuzu ve aynı kuren-in içinde ne kadar fazla renklerin ve tatlarin olduğunu anlıyorsunuz. Her gün 100’ den fazla kültürden sanatçının etrafınızda olduğunu, konuşucağınız ve tartışacağınız şeylerin sınırsız olduğunu düşünmek. Iste ROTU’nun hayatımdaki yeri bu.
Altına imzanı attığın büyük projelerin var. Van depremi için oluşturduğunuz anma vide-osu Türkiye için büyük bir gurur kaynağı. Bununla ilgili düşüncelerin neler?
Tabi inanımaz bir duygu, hele ki şu anda… Türkiye’min yaşadığı sorunlar arasında yeni nesilden gençlere ilham olmak benim için çok gurur verici bir şey. “Dünya Mars’ı” ve Van depremi için olusturulan video “Bizim Eller” çok önemli projelerimden 2’sidir. Özellikle “Bizim Eller” Van’daki binlerce kişiye umut olan bir video oldu ve benim için daha büyük bir ödül olamaz.
Amazon Ormanları ile ilgili bir projen var. Ondan biraz bahseder misin?
Halen üzerinde çalıştığım Amazon Ormanları için olan bir projem var, ismi “Ama-zon Marsı” “Anthem for the Amazon.”Bugün Amazon’da, ormansızlığın, yasal olmayan altın madenciliğinin ve yok olmak ile tehdit edilen tüm Amazon Orman-lari’na dikat çekmek amacı ile, tüm dünyadan 7 ile 15 yaş arasındaki çocuları bir araya getirerek bir müzik klibi oluşturduk ve besteleledik. Iki hafta Amazon’un en tehlikeli yerlerinde çekimler yapıp yerli kabileler ile calişma fırsatı bulduk, ve so-nunda kısa bir film yaptık. Aynı zamanda kısa çektiğimiz belgesel 3 ay once COP 20 (Birleşmiş Milletler Küresel Hava Değişimi) konferansında tüm dünya-dan seçilen 2. Belgesel olma ozelliğine imza attı.
Özgür senden ilham aldığından bahsetti, başka bir Türk gencinin oluşturduğu projelerin ilham kaynagı olmak nasıl hissettiriyor sana?
Özgür ile yeni tanışma fırsatı buldum ve tanismamizin 5. dakikasında ne kadar azimli ve yetenekli olduğu çok net anlaşılıyordu. Tabi ki çok özel bir his her han-gi birine ilham kaynağı olmak ve o kişilerin büyük işler yaptığını görmek.
Berklee College Of Music’de başarılı bir hayatın oldu ve büyük projelerine devam ediyor-sun. Hayalleri bu yönde olan gençlere tavsiyelerin var mı?
Başkalarını dinlemek yerine kendinizi dinleyin, Aileniz dahil her zaman haklı olacaklar diye bir neden yok. İçinizdeki sese kulak verip kendi hayatınızı ken-diniz şekillendirin ve hayal kurmayi unutmayın. Eğer birileri size; “Çok hayalperestsin ayakların yere bassın, gerçekçi ol!” derse, ona bakıp sadece gü-lümseyin. Denemekten bıkmayın ve adım atarken şansa yer vermek yerine, iyi bir strateji ile hareket edin.
Genel Yayın Yönetmeni/İmtiyaz Sahibi