YouTube hikâyesiyle başladı her şey…

Sevdiği sanatçıların şarkılarını kaydedip YouTube’dan yayınlayan Serra Arıtürk, güçlü vokaliyle bir anda herkesin dikkatini çekti. Şarkı kayıtlarını YouTube aracılığla milyonlara ulaştırmayı başaran ve hatırı sayılır bir kitleyi kendine hayran bırakan şarkıcı/müzisyen Serra Arıtürk’le müzikle ile ilgili planlarını konuştuk.

Müzik hayatına eşlik etmekten çıkıp hayatını adayacağın, geleceğini üstüne kuracağın bir şey haline nasıl geldi? Bize müzik serüveninden bahseder misin?

Bazı sanatçılar vardır, müziğin içine doğarlar. Ailesindeki herkes müzik ile uğraşan, etrafında bir sürü müzisyen ile büyümüş olan insanlardan bahsediyorum. Durum böyle olunca çok küçük yaşlardan itibaren çoğu sanatçının kaçınılmaz sonu belli oluyor az çok. Benim için durum bu değildi; ailemde çeşitli sanatlarla uğraşanlar olsa bile müzisyen hiç yoktu diyebilirim, ama büyüdüğüm ortama hâkim çok çeşitli bir müzik aşkı vardı her zaman. Benim de içimde varmış ki; hem ailemin müzik sevgisi, hem kendi kendime hem de onların yönlendirmesi derken ilkokul yıllarının başında elime klasik gitar almamla başladı her şey. Her şeyin temelini çok değerli hocam Hüsrev İsfendiyaroğlu ile başladığımız klasik gitar eğitimi ile attım. Yine çok değerli ve çalışmalarımıza devam ettiğimiz şan hocam Gül Sabar bana hep; “şarkı söyleyen insan susmaz, kendini bildi bileli içinden gelir ve devamlı söyler” der. Benim için de durum küçüklüğümden beri tam olarak buydu. Lise yıllarımın başında sahnede solo şarkı söylemenin eşsiz zevkine varmamın da ardından hiç susmadım, susmayı da düşünmüyorum ve hayatımın sonuna kadar yapacağım şeyin bu olduğunu biliyorum.

Müzik yolculuğunu bir film olarak anlatacak olsaydın hangi şarkılar, hangi isimler arka planda çalardı? Senin ruhuna dokunan, dinlediğin isimler kimler?

Beni tanıyan, en azından daha önceki röportajlarıma bir göz atmış herkes benim için vazgeçilmez ismin Amy Winehouse olduğunu bilir sanıyorum. Çok fazla tür dinlemeyi seviyorum; jazz, hip hop, r&b, pop, klasik, elektronik ve daha fazlası… Her türde müzik yapan sanatçıda kendime ait ya da bana hitap edebilecek şeyler bulabiliyorum; ancak zevklerim ruh halimle doğru orantılı olarak değişiyor ve bu yüzden de benim için kalıcı isimlere işaret etmek zor. Şu bir gerçek ki Amy’nin yayınlanan iki albümündeki ve aramızdan ayrıldıktan sonra derlenen yayınlanmamış şarkılarının her birinde, yaşadığım her duyguya ve ana ait bir şeyler duyuyor ve sesinin yıllardır her dinleyişimde ruhuma dokunduğunu hissediyorum.

YouTube kanalında güçlü sesinle, o farklıydı tınıyla kısa sürede dikkat çektiğin şarkılar yayınladın. Dijital platformda coverlarını sunmayı bir albümden önce tercih etme sebebin nedir?

YouTube günümüzde pek çok sanatçı tarafından bir portfolio ya da keşfedilme aracı olarak kullanılıyor doğal olarak. Fakat benim o coverları yayınlarken amacım aslında daha fazla insanın sesimi duyması, şarkı söylediğimi bilmesiydi; nitekim öyle de oldu. Bunu yapmak için beklememe ya da çok profesyonel bir çalışmaya ihtiyacım yoktu, her şey içimden geldiği yapıldı ve sunuldu. Sesimin duyulmasının yarattığı etki ile de önüme bir sürü fırsat çıktı, şimdi onları değerlendirme zamanı.

Genç bir yaşta olunca ailenin desteği de önemli oluyor. Onlar ne düşünüyor attığın adımlarla ilgili? Korkuları var mı?

Müzik kariyerimle alakalı yaptığım şeyleri sonuna kadar destekliyor ve gurur duyuyorlar. Tek endişeleri piyasanın haşinliği ve mesleki eğitimime (tıp mühendisliği) verdiğim önemin azalması. İkisini birarada götürmek beni zorlasa da akademik başarım iyi idare edebildiğimin bir göstergesi bence. Korkularının artmaması içinse elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum her zaman, onların desteği benim için her daim çok büyük önem taşıyor.

Senin bu kadar karışık bir piyasanın içinde geleceğine dair endişelerin var mı?

Elbette var; fakat biliyorum ki bu piyasa her daim karışık olacak, endişelerim ise zamanla artacak, azalacak, değişecek. Ben her zaman endişeleri bir tür motivasyona dönüştürebilmek taraftarıyım, kariyerim boyunca da bunu başarmaya çalışacağım. Zaten endişeler, korkular, sıkıntılar, engeller; elde ettiğimiz başarıların sonunda kendi kendimize “değdi” dememize sebep olan şeyler. Onların da her biri değerli ve tecrübe edilmeleri şart.

YouTube dinleyici ile enerjini buluşturmak için doğru bir yer mi? Sosyal medya kanallarını ve burada aktif insanları yapay veya geçici olarak yorumlayanlar da var. Sen ne dersin?

Yapay ve geçici kanallar ve kullanıcılar da var elbette; ama bence sunulan içeriğe göre değişen kavramlar bunlar. Önemli olan ürettiğiniz şeyin zamansız ve kalıcı olması, müziğin en evrensel iki özelliği yani. Dolayısıyla hangi sosyal medya aracı kullanılırsa kullanılsın, insanların kulaklarında, kalplerinde ve beyinlerinde yer etmek önemli her şeyden önce. Şahsen YouTube’un bu anlamda en iyi aracı olduğuna inanıyorum ben. Instagram’da da oldukça aktifim ama özellikle müziği, hem görsel hem işitsel boyutlarda kısıtlamalardan en uzak şekilde sunmak için YouTube, en uygun platform.

Mirkelam, Evrencan Gündüz gibi isimlerin sahnelerine konuk oldun. Canlı performanslar, dinleyici ile canlı canlı birlikte olmak nasıl hissettirdi?

Canlı performans sergilemek gerçekten yaşadığım başka hiçbir duyguya benzemiyor, sanırım beni müziğe bu kadar bağlayan şeylerden biri de bu. Karşınızda sizi dinleyen bir topluluk olunca şarkıları hissettirdiğinizi canlı canlı görmüş oluyorsunuz, bambaşka bir tecrübe.

Birçok isim, hızlı değişen gündemler ve sert bir rekabet var. İnternetin senin için avantajları ve dezavantajları neler? Oradaki genç müzisyenler birbirine ne kadar destek oluyor?

İnternet sizi dinleyen ve seven insanlarla iletişim kurmak için mükemmel bir araç. Böylelikle dinleyicilerinizi tanıyabiliyor ve beklentilerini öğrenebiliyorsunuz, aynı zamanda onların da sizin yaptıklarınızdan ve gelecekteki planlarınızdan haberdar olması açısından çok faydalı. İnternette yalnızca genç müzisyenler değil, jenerasyon farkı olan sanatçılar ve sosyal medya figürleri de birbirine ve müzisyenlere destek oluyorlar ki, bu da yine daha fazla insana sesimizi ve çalışmalarımızı duyurmak için çok güzel bir fırsat.

Artık sadece şarkı söylemek de yeterli değil. Danslar, showlar, sanatçıya düşen çok iş var. Konserlerinle ilgili nasıl planların, hedeflerin var?

Bunun ben de farkındayım, zaten küçüklüğümden beri bu showları gerçekleştirmenin hayalleri var bende. Tıpkı şarkı söylemek gibi, dans etmek de insanın içinden gelen bir eylem ve dansın kesinlikle benim de içimde olduğunu biliyorum. Bu konuda da çalışmalarım başladı, gerisi sürpriz…

Doğal güzelliğinle de çok dikkat çekiyorsun? Bakımlı mısın? Bu konuda neler yapıyorsun?

Öncelikle teşekkür ederim. Evet, bakıma önem veriyorum; benim için esas olan cilt bakımı. Cilt bakımı eksiksiz olunca ciltteki problemler de minimuma indiğinden makyaja çok gereksinim olmuyor çoğu zaman. En temel kurallarımdan ikisi bol bol su içmek ve her sabah ve akşam cilt temizliği yapıp nemlendirmek. Beslenmeme de dikkat ettiğimde güzel farklar oluşuyor cildimde.

Hakan Akkuş ile bir feat çalışmasıyla dinleyicilerine sürpriz yaptın. Nasıl gelişti proje? Tepkiler nasıldı? Serra’nın tarzı budur diyebilir miyiz?

Proje geçtiğimiz yaz Hakan’ın ekibinin benim ekibime ulaşmasıyla başlamış oldu, Hakan’ın bir önceki parçası “I Can’t Be” çok duyduğum ve sevilen bir çalışmaydı zaten, dolayısıyla ben de çok hevesliydim. Piyasa süreçlerinden dolayı yayınlanması biraz uzun sürdü fakat ortaya çok güzel bir şey çıktı ve tek bir tane bile negatif dönüş almadım projeye dair. Dinleyenlerden çok olumlu tepkiler aldığım için çok mutlu, içinde yer aldığım ilk yayınlanan proje olması sebebiyle çok heyecanlı ve gururluyum. Yayınlanalı çok kısa bir süre oldu, umarım çok güzel yerlere gelir şarkımız “Flying High”. Serra’nın tarzı bu mudur sorusuna gelecek olursak; hayır değildir. Ama Serra’nın tarzını bulması ve “budur” demesi için daha çok üretmesi ve denemesi gerekmektedir!

Albüm veya single gibi çalışmalar olacak mı? Serra’nın yeni sürprizleri neler?

Elbette! Sırada çok heyecan duyduğum bir single var, yazın başında yayınlayacağımız. Türkçe bir parça, benim için de dinleyicilerim ve Türk popu için de bir yenilik olacak gibi…

Kapak fotoğrafı “Nazlı Erdemirel”

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like