Hayvanlara Eziyet Edenlerin Psikolojisi…

Eğer çocuğunuz hayvanlara ve evdeki evcil hayvana eziyet ediyorsa durum ciddi! Problemin, bir hayvanı öldürmek gibi basit bir şey olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Ailenin evcil hayvanlarına eziyet eden veya öldüren bir çocuk son derece ciddi psikojik ve ruhsal problemlerin başlangıcındadır. Psikoloji ve kriminoloji (suç bilimi) adına yapılan çalışmalar hayvanlara işkence eden çocukların daha sonra insanlara şiddet uygulamaya başladıklarını göstermektedir. Çocuğunuz hayvanlara eziyet ediyorsa, acil psikolojik yardım almalısınız.

Hayvanlara işkence uygulamak basit bir kişilik problemi değil son derece ciddi, zihinsel ve ruhsal problemlerin işaretidir.

Amerika’da FBI tarafından yapılan açıklamada tecavüzcülerin ve katillerin en büyük ortak özelliğinin düzenli olarak hayvanlara karşı şiddet uygulamış olmalarıdır.

Yapılan araştırmalar, hapiste ciddi suçlardan yatanların, örnek vermek gerekirse, tecavüz, cinayet, yaralama… gibi, çocukken evcil hayvanlar üzerinde şiddet uyguladığı yönündedir.

Aile içindeki şiddet uygulamaları, zayıf olana yöneltilir, bu sebepten çocuk ve hayvana şiddet uygulamak birbiri ile direk olarak bağlantılıdır. Hayvanlara işkence eden, öldüren çocuklar büyük olasılıkla anne ve babalarını örnek almışlardır. Onlar, anne ve babalarına  karşı olan sinirlerini, öfkelerini ve düş kırıklıklarını hayvanlara şiddet uygulayarak gösterirler. Yetişkinlikte, hayvanlara işkence eden ve zevk için öldürenler de aslında zayıf karakterli kişilerdir. Sosyal hayatta özgüveni eksik, ezik ve erkekliğiyle ilgili sorunu olanlar, bu öfkelerini zayıf olandan, kolay olandan yani hayvandan ya da savunmasız insanlardan çıkarırlar. Böyle davranınca kendilerini güçlü ve iyi hissederler. Bu insanlar uç noktada hasta ve tedaviye muhtaç kişilerdir. Seri katillerin de içinde bulunduğu gurup bu guruptur.

İnsanlar hoşlandıkları bir işle uğraşırken dinlenirler. Evcil hayvanlarla etkileşim gündelik hayatın olumsuzluklarına karşı koruyucu kalkanımızdır. Eve hayvan girişine izin vermek sizi özel biri yapar. Ev denen mekânda kabul görmek evcil hayvanlar için de bir ayrıcalıktır. Bir canlının ihtiyaçlarını karşılarken aranızda duygusal bir alışveriş vardır. Bu sorumluluğu sürdürebilmekse insanı yeniler. Bir hayvanı yakından tanırken kendinizi de daha iyi tanıdığınızı fark edersiniz.

Mırıltılarını dinledikçe bizi mutlu eden kedilerimiz, duygusal dengemizi korumamıza yardımcı olurlar. Yorgun ve sıkıntılı bir günün sonunda hangimiz kedisine ya da köpeğine sarılıp tüylerini okşamak istemez ki? İnsan psikolojisini etkileyen kediler ve köpekler, aynı zamanda bizi eğitebilirler de. Özellikle çocukların küçük yaşlarda hayvan sevgisini öğrenmeleri paylaşım, saygı duyma, kendinden başka canlıları farkında olma ve empati kurması açısından çok önemlidir. Kedileri köpekleri her gördüğünde ‘Yaklaşma, ısırır’ şeklinde uyarı alan çocuklar sizce ileride hayvan sevebilir mi? Kendinden güçsüz hayvanlara eziyet eden çocuk, başta yaptığının bilincinde değilken ağır cezalar uygulamak bu davranışı pekiştirebilir. Ayrıca ailede şiddet varsa, güçlü güçsüze eziyet ediyorsa, çocuğun bu davranışları benimsemesi ve ciddi davranış bozuklukları geliştirmesi beklenir.

Kur’an’ın hayvanlarla ilgili konuya verdiği öneme paralel olarak, Hz. Peygamber’in de hayvanların korunması, onlara merhamet ve şefkat gösterilmesi konusuna çok önem verdiği görülmektedir. Onun hayvanlara şefkat gösterilmesi, korunması, eziyet edilmemesi, aşağılanmaması konularında gösterdiği titizlik gerçekten de dikkat çekicidir. Günümüzde, Allah’ın en mükerrem yaratığı insana her türlü işkence ve zulümler hâlâ uygulanırken, Hz. Peygamber’in (SAV) hayvanlara bile işkence ve zulüm yapılmasını yasakladığı görülmektedir.

Bu çerçevede, Hz. Peygamber (SAV) Müslümanlara sadece insanlara değil, bütün canlılara karşı merhametli olmalarını öğretmiştir.

Merhametli olanlara Rahman (yani merhamet sahihi olan Allah) merhamet eder. Yerde olanlara merhametli olun ki, gökte olanlar da (melekler) size rahmet etsin.

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like