Burak Oğuz’un davası 19 Haziran’a ertelendi.

Urla Belediye Başkanlığı gorevinde iken FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan Burak Oğuz’un davası 19 Haziran ertelendi.FETÖ/PDY suçlamasıyla yargılanan tutuklu sanık Oğuz, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. 

Duruşmada ayrıca CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP milletvekilleri Kamil Okyay Sındır, Atila Sertel ile Burak Oğuz’un eşi Burcu Oğuz da bulundu.

16 Aralık’ta tutuklanan, ardından Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi’ne gönderilen, süreçte hakkında iddianame oluşturulan Oğuz için mahkeme, koronavirüs nedeniyle meydana gelen olağandışı durumdan ve tanıkların dinlenememesinden dolayı 19 Haziran tarihine erteleme kararı verdi.

“Ticari hayatımın getirdiği ilişkiler nedeniyle defterlerini tuttuğum şirketler arasında FETÖ’cü kişiler olmasından dolayı buradayım.”

17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada savunma yapan Burak Oğuz, “birçok konuda suçlanıyor olmama rağmen sürecin en başından bu yana delilleri ile birlikte savunmamı defalarca yaptım. Ticari hayatımın getirdiği ilişkiler nedeniyle defterlerini tuttuğum şirketler arasında FETÖ’cü kişiler olmasından dolayı buradayım. Bizim yoğun bir iş potansiyelimiz vardı. Görüşme ve para trafiğinin olduğu dönemler aynı zamanda benim bu kişilere karşı alacak davası açtığım ve icra takibi başlattığım döneme denk geliyor. Ben belediye başkanlığı yaparken konu buraya gelindi. İl Başkanımız Deniz Yücel’in sürecin en başından bilgisi vardı. Partimizin yetkili makamlarını bilgilendirmiştik. Ben dışarıdan atanan bir belediye başkanı değilim. Makam aracımla savcıya ifade verdim. Urlalılar beni tanır, bilir, ailemi görür. Onların elinde büyüdüm. Mağdurum. Eşim aylardır iddialara karşı delil topluyor. Pandemi nedeniyle zor durumdayız. CHP’liyim. Ölene kadar da CHP’li kalacağım. Başka yerde siyaset yapmadım. Bizde parti içerisinde mücadele ile bir yerlere gelmek zordur. Ben zoru başararak belediye başkanı seçildim” dedi.

Yakalama kararı olduğunu bilmiyordum, bilsem çalışır mıydım?
Oğuz FETÖ soruşturması nedeniyle devlet memurluğu görevlerinden ihraç edilen bazı isimlerin kendi muhasebe bürosunda çalışması ile ilgili olarak ise “Ercan Aldemir, Lokman Uçan ve Hakkı Güzel isimli kişilerle biz kendi aramızda sözleşme yaptık. Bu bir teşvik sözleşmesi idi. Onun belgesini mahkeme heyetine teslim ettik. Kişilerin haklarında yakalama kararı olduğunu bilmiyordum. 2017’nin Mayıs ayında yakalama ve arama kararı çıkan bir kişi ile 24 Nisan 2018’de sözleşme imzalamışım. Ben bu kişilerin durumlarını bilsem yapar mıyım? Ticari olarak ve para kazanmak için bu işi yaptım. Müşteri de kazandım. 2017-2019 tarihleri arasında bu kişilerle yaptığım işlerden kazandığım para 179 bin TL’dir. Bu da sürecin tamamen ticari ilişki olduğunun göstergesidir. 21 tanık ifadesinden sadece 3’!ü aleyhime ifade verdi. Mutlu Tuncer ve Önder Şengüler, benimle ilgili ‘FETÖ bağlantısını bilmiyoruz’ dediler. Sadece Melih Çamkıran iddialarda bulundu. Suçlamaları kabul etmiyorum. Bir an önce tahliye istiyorum” dedi.

Avukatları, 450 şirketten sadece 8’inin FETÖ ile irtibatı var. Bunlarında ne olduğu zaten belli… ” 

Mahkeme heyeti, Oğuz’un avukatları Umut Köroğlu ve Hüseyin Kelleci’ye de görüşlerini sordu. Avukat Köroğlu, “Müvekkilimizin FETÖ ile irtibatına dair net bilgiler yok. ByLock kullanmıyor, herhangi bir dijital tespit yapılmış değil. Banka hesap numarası yok. Gizli yerlerde sohbet yapmamış. 450 şirketten sadece 8’inin FETÖ ile irtibatı var. Bunlarında ne olduğu zaten belli… Bir belediye başkanı sözleşme yaptığı kişileri FETÖ’cü olduğunu bilse telefonunu veriri mi? Üniversite mezunu, rekor oy alıp seçilmiş bir belediye başkanının kaçma şüphesi yoktur” dedi.

Avukat Kellleci ise “Tanınmış ve göz önünde olan bir belediye başkanına binlerce kişi telefon ile ulaşabilir. Telefonlar üzerinde yapılan tespitler doğru değil. Terör örgütü üyeliği yok, belediye başkanı iken bu örgüte maddi çıkar sağlamışlığı ya da diyaloğu da yok. Tüm ticari yaşamının sadece yüzde 1’inde denk gelen muhasebe defterlerinden suçlama yapılıyor. Tahliyesini talep ediyoruz” dedi.

Duygusal anlar yaşandı 
Mahkeme heyeti karar için salondan ayrılıp arka odaya geçtikten sonra avukatlar salonda milletvekilleri Sındır, Sertel ile İl Başkanı Yücel’in bulunduğunu hatırlattı. Bunun üzerine Oğuz, “Sizleri çok seviyorum. Hepinizi çok özledim. Bir an önce kavuşmak istiyorum” diyerek gözyaşlarını tutamadı.

Milletvekili Sertel, Oğuz’a hitaben “Burak kardeşim, biz seni biliyoruz, tanıyoruz. Suçlu olduuğuna zerre kadar ihtimal vermiyoruz. Bir an önce kavuşmak istiyoruz”” dedi.

Sındır da duruşma çıkışında yaptığı açıklamada kaçma şüphesi olmayan ve delilleri karartma ihtimali bulunmayan bir kişinin mahkeme heyeti tarafından tahliye edilmesi gerektiğini söyledi. Sındır süreci yakından takip ettiklerini belirtti.

Öte yandan eşi Burcu Oğuz ise “Zor günler geçiriyoruz. Ailecek mağduruz. Bu sürecin sonlanmasını istiyoruz. Tüm suçlamalar karşısında avukatlarımız delilleri aylardır sunuyorlar. Ben de bizzat evrak bulmaktan görüşmelere kadar birçok çalışma yapıyorum. Artık bu sürecin tamamlanmasını umuyoruz. Adalete, yargıya güvenmek istiyoruz” ”dedi.Ek alanı

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like