Narlıdere Tapu Sicil Müdürü Zekeriya Bencik yeni sistem hakkında bilgi vererek bazı tavsiyelerde bulundu
2012 yılı itibariyle Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi’ne (TAKBİS) geçen tüm Tapu ve Kadastro müdürlükleri, bu sistem sayesinde kamu hizmet standartlarına kavuşturulmuştu. TKGM tarafından vatandaşlar ile doğrudan yapılan yaklaşık 200.000’in üzerindeki anket sonucunda memnuniyet oranla Türkiye genelinde %97, Narlıdere’de %99 gibi oldukça yüksek bir oran çıktı. 166 yıllık birikimi ile hizmet veren TKGM, Türkiye genelindeki toplam 957 müdürlük ile toplam kalite yönetim sistemine dahil edilerek ‘kalite belgesi’ almaya hak kazanmış tek kamu kurumu oldu.
İşlemler artık daha kolay ve hızlı
Narlıdere Tapu Sicil Müdürü Zekeriya Bencik ile uygulanmaya başlanan yeni sistem ve vatandaşlara tavsiyeleri hakkında konuştuk. Bencik, yeni sistem sayesinde işlemlerin artık eskisine oranla çok daha hızlı yapıldığını belirterek şunları söyledi:
“Vatandaşlarımız tapu dairelerine gitmeden İnternet yolu ile sıra alabiliyorlar. Artık birçok işlemi aynı gün içinde sonuçlandırmamız mümkün. Bir işlem için başvuru yapan vatandaşlarımıza, işlemlerinin hangi aşamada olduğunu sms yolu ile bildiriyoruz. Örneğin satış işlemlerinde vatandaşın cep telefonuna işlemin başladığına, harç dekontlarının hazır olduğuna ve imza aşamasına gelindiğine dair kısa mesajlar yolluyoruz. Bu uygulamayla vatandaşlarımızın tapu dairelerinde beklemelerine gerek kalmıyor. Böylece zaman kaybı önlenmiş oluyor. Ayrıca vatandaşlarımız, yeni sistem sayesinde başka bir il ya da ilçedeki taşınmazının satış işlemini bulunduğu yerdeki müdürlüğümüzden yapabiliyor.”
Sahte evraka dikkat !
Bencik, vatandaşların yaptıkları işlemler sonrasında mağdur olmamaları için bazı tavsiyelerde bulunarak şunları söyledi:
“Bir taşınmazın değeri gerçek değerinin çok altında ise sahte işlem ihtimalinden şüphe duyulmalıdır. Bu tip durumlarda işlemler için kullanılan evrakın gerçekliği dikkatle sorgulanmalıdır. Sahte işlem girişimlerinin büyük bir çoğunluğunda sahte vekâletnameler kullanılmaktadır. Bu sebeple vatandaşlarımız tanımadıkları ve güvenmedikleri kişilere kesinlikle nüfus cüzdanı asıllarını ve fotoğraflarını vermemelidir. Eğer nüfus cüzdanın fotokopisi verilecek ise kopyanın üzeri kırmızı kalemle çarpı şeklinde çizilerek, kopyanın ne amaçla verildiği yazılmalıdır.
Bizler sahte evrak konusunda çok hassas davranıyoruz. İşlemler için getirilen evrakı dikkatle inceliyor ve kontrol ediyoruz. Günümüz teknolojileri ile sahte evrak düzenlemek artık çok kolay. Bu nedenle icra dairelerinden “elden” gelen haciz terkini, tedbir terkini, ipotek terkini gibi evrakı almıyoruz.”
Gayrimenkul aracılık hizmetlerinde kurumsallık önemli
Bencik şöyle devam etti:
“Vatandaşlarımıza, gayrimenkul aracılık hizmetlerine ihtiyaç duyduklarında, güvendikleri, eğitim almış, uzmanlaşmış kişi ve kurumlarla çalışmalarını öneriyoruz. Birçok sektörde olduğu gibi gayrimenkul aracılık hizmetlerinde de kurumsallık önemli. Bu hizmetleri seyyar olarak vermek isteyen, adresi bile belli olmayan kişiler var. Sahte evraktan kaynaklanabilecek mağduriyetlerin dışında, komisyon bedelleri ile ilgili istismarlar da yaşanabiliyor. Yasal komisyon oranının çok üzerinde, fahiş bedeller alınarak alıcı ve satıcı istismar edilebiliyor. Herhangi bir mağduriyete uğramamak için vatandaşlarımızın, hizmet alacakları kişi ya da kurumu iyi seçmelerini tavsiye ediyoruz.”
Yasa, emlakçılara büyük sorumluluklar getiriyor
“Lisanslı Emlak Müşavirliği ve Lisanslı Emlak Komisyonculuğu Yasası emlakçılara çok ciddi sorumluluklar getiriyor. Bu yasa gereği artık her isteyen emlakçı olamayacak. Emlak müşaviri adaylarında mutlaka dört yıllık fakülte mezunu olma şartı aranacak. Emlakçılar lisans alabilmek için mutlaka yapılacak sınavda başarı sağlamak zorunda kalacaklar. Emlak müşavirleri de bizler gibi resmi senetlere imza atacaklar. Tapu sicilini inceleme yetkileri olacak. Oluşabilecek sorunlardan bizler kadar emlak müşavirleri de sorumlu tutulacak.”
Narlıdere’de mesken satış işlemleri duraksadı
Bencik, Narlıdere’deki mesken satış oranları hakkındaki sorumuz üzerine şunları söyledi: “İlçemizdeki mesken satış işlemlerinde yaklaşık üç yıldır bir yükselme varken, 2013 yılı itibarı ile bir duraksama yaşandı. Ancak bu durumun talep azlığından değil, mesken üretecek arsaların azalmasından kaynaklandığını düşünmekteyiz. Kentsel dönüşüm sürecine bağlı olarak arsa arzı oluşursa satış işlemleri yine artacaktır. Çünkü Narlıdere’ye çok talep var.
Mevcut imalatların birçoğu, Riskli Yapılar Yönetmeliği’ne bağlı olarak oluşan arz sayesinde gerçekleşiyor. Riskli Yapılar Yönetmeliği müteahhitlere bazı muafiyetler sağlıyor. Bu durum arsa bulamayan müteahhitleri riskli yapılara yönlendiriyor. Şu anda bu yönetmeliğe bağlı olarak Narlıdere’de 400’e yakın dosya oluştuğunu söyleyebiliriz.”
