Küresel ısınma insanlık için ciddi bir tehdit olarak görülürken, dünyanın yüzde 52’si iklim değişikliğinin durdurulabileceği konusunda umutlu. Türkiye’nin yüzde 68’i, küresel ısınmayı durdurmak için esas çabayı hükümetin ve şirketlerin göstermesi gerektiğini düşünüyor. Araştırmaya göre Türkiye, küresel ısınma ile mücadeleye katkı sağlamak için çevre dostu ürünler satın alma konusunda da dünya ortalamasının üzerinde.
Dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri küresel ısınma ve iklim değişikliği. BAREM’in global ortağı WIN Grubu ile birlikte 39 ülkede 33.236 kişi ile yaptğı araştırma, katılımcıların %86’sının küresel ısınmayı insanlık için ciddi tehlike olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Tehlike Amerika (%89) ve Afrika (%87) kıtalarında daha yüksek algılanıyor. İklim değişikliğini insanlık için önemli bir tehdit olarak görenlerin en yüksek oranda olduğu ülkeler; Vietnam, Endonezya (%96), Paraguay ve Peru (%94).
Türkiye’de küresel ısınmanın tehdit olduğunu düşünenlerin oranı %93, global ortalamanın üstünde ve Türkiye bu oranla 39 ülke arasında 5. sırada. Geçen yaz gerçekleşen uzun süreli orman yangınları ve sellerin etkisi bu oranı bir yıl öncesine göre 4 puan yükseltti. Aynı zamanda tüm demografik gruplara yaygınlaştırdı. Oran, lise ve üniversite mezunları arasında %96’ya çıkıyor.
Umut hala var
Geçen yıl ile karşılaştırıldığında iklim değişikliğinin durdurulabileceği umudu, yüzde 54’ten yüzde 52’ye azalmış olsa da hala pozitif durumda. Amerika (%57) ve Afrika (%55) en iyimser kıtalar. Asya Pasifik (%49) ve Ortadoğu (%48) bölgeleri ise iklim değişikliğinin durdurulabileceği konusunda daha az umutlu. Bu algı ülkeler arasında da değişiyor. En iyimser ülkeler Brezilya (70%), Meksika (67%), Danimarka (66%), Endonezya ve Paraguay (%64) iken en kötümserler Çin (%38), Pakistan (%34) ve Hindistan (%31).
Türkiye (%47) iklim değişikliğinin durdurulabileceği konusunda kötümser ülkeler arasında; 39 ülke içinde 28. sırada. En iyimser kesim öğrenciler (%59). Onları 18-34 yaş grubundaki gençler, C1 sosyoekonomik statü grubu ve serbest meslek sahipleri (%52) izliyor.
Çevre için bireysel çabalar değerli
Dünya nüfusunun yüzde 80’i kendi davranışlarının çevreyi iyileştirmeye yardımcı olacağını düşünüyor. Bu tutum, yüzde 86 oranla Amerikalılarda ve yüzde 81 oranla Afrikalılarda daha büyük oranlarda benimseniyor. Paraguay (%95), Kolombiya (%92), Peru, Endonezya ve Brezilya (%91) kendi davranışlarının olumlu etkisi konusunda en iyimser ülkeler iken Japonya (%62%), Filistin, Çin, Almanya ve Polonya (%68) vatandaşları kendi etkilerini daha düşük olarak değerlendiriyor.
Türkiye’de insanlar çevreyi düzeltmek için kendi bireysel çabalarının önemli olduğu düşüncesine dünya ortalamasına göre daha az katılıyorlar (%73). Türkiye bu oranla 39 ülke arasında 30. sırada yer alıyor. Bu alanda da Öğrenciler (%85) en önde. Onları Üniversite ve üzeri eğitimli grup (%79), Ücretli veya maaşlı çalışanlar ve Üst gelir grubu (%78) ile 18-34 yaş grubu (%77) izliyor.
Beklenti hükümetlerde ve iş dünyasında
Araştırmaya katılanların yüzde 70’i hükümetlerin ve şirketlerin bireylerden daha fazla çaba göstermesi gerektiğini düşünüyor. Her ne kadar kadınlar (%69) da bu şekilde düşünüyorlarsa da erkeklerin (%71) yetkililerden beklentisi daha fazla. Güney Kore (%83), Tayland ve Lübnan (%82) gibi ülkeler esas sorumluluğun bireylerden alınması gerektiğine daha yüksek oranlarda inanıyorlar.
Türkiye’nin yüzde 68’i esas çabayı hükümet ve şirketlerin göstermesi gerektiği düşüncesine katılıyor. Erkekler, C1 ve DE sosyoekonomik statü gruplarında bu oran %72’ye çıkıyor.
Hükümetler çevre koruma konusunda gereken önlemleri almıyor
Araştırmaya katılanlardan yarısından fazlası (%51) hükümetlerin çevreyi korumak için gerekli önlemleri almadığını düşünüyor. Avrupalılar ve Amerikalılar (sırasıyla %65 ve %62), hükümetlerinin gerekli önlemleri almadığını düşünenler arasında en kritik olanlar. Hırvatistan (%83), Yunanistan (%74), Finlandiya (%73), Sırbistan ve Paraguay (%72) hükümet açısından en kritik ülkeler. Vietnam (%4), Endonezya (%8) ve Filipinler (%12) vatandaşları ise tam tersini, hükümetlerinin çevreyi korumak için gerekenleri yaptığını düşünüyorlar.
Türkiye’de 3 kişiden ikisi (%65) hükümetin çevreyi korumak için gerekli önlemleri almadığını düşünüyor. Türkiye bu konuda 39 ülke içinde 13. sırada. Bu oranın daha yüksek olduğu kırılımlar oldukça çeşitli; emekliler (%80), işsizler ve üniversite mezunları (%77), AB sosyoekonomik statü grubu (%74), öğrenciler ve 55 üstü yaş grubu (%73), lise mezunları ve üst gelir grubu (%71) ve 18-34 yaş grubu (%68)
Doğal afetlerdeki artışın nedeni küresel ısınma
Görüşülen 10 kişiden 8’i (%81) global ısınmanın bir sonucu olarak, orman yangınları, seller, fırtınalar gibi doğal afetlerin arttığına inanıyor. Yüzde 82 oranla kadınlarda bu algı daha fazla. Amerika kıtası (%84) ve Asya Pasifik bölgesinde (%81) doğal afetlerin artışını küresel ısınmaya bağlayanların oranı daha yüksek. Vietnamlılar, Meksikalılar ve Peru’lular bu iki olgunun paralel ilerlediğini düşünme konusunda ilk sıradalar.
Türkiye, doğal afetlerdeki artışı küresel ısınmaya bağlayanların oranı (%83) açısından dünya ortalamasının üstünde ve 39 ülke içinde 16. sırada. Bu sonuç tüm demografik gruplarda yaygın olarak görünüyor. Üst gelir grubunda bu oran %86’ya çıkıyor.
İnsanlar çevre dostu ürünlere daha fazla ödemeye istekli
Günümüzde bazı firmalar eyleme geçiyor ve ürünlerini çevre dostu olarak üretiyorlar. Görüşülen 10 kişiden 7’si (%68) bu çabaları takdir ediyor ve katkı sağlamanın bir yolu olarak ve tüketim karşıtlığını desteklemek amacıyla çevre dostu ürünlere daha fazla ödemeye istekli görünüyor. Afrika ve Amerika (%72) çevreye saygılı ürünlere daha fazla ödemeye hazır. Vietnam (%95), Paraguay (%90), Hindistan (%88), Endonezya (%80) ve Peru (%79) vatandaşları bu girişimlere daha yüksek oranda destek veriyor.
Türkiye’de çevre dostu ürünlere daha fazla ödemeye istekliler, yüzde 71 oranla dünya ortalamasının üstünde. Üst gelir grubu (%84), AB sosyoekonomik statü grubu, üniversite ve üzeri eğitimli kesim, öğrenciler (%82) ve C1 sosyoekonomik statü grubu (%75) çevre dostu ürünlere daha fazla ödemeye çok istekli.