İzmir’in tarihi dokusunu günümüze taşıyan, ilham veren buluşma noktası BonVivant, bu kez Fahri Sümer’in “Rüzgârın Götürdüğü Yer” sergisine ev sahipliği yapıyor.
Sergide uzun yıllardır İzmir’de yaşayan ve üreten sanatçı Fahri Sümer’in sanatsal yaklaşımı geniş bir perspektifte ele alınıyor. Sanatçının farklı dönemlerine ait birçok çalışmanın yanında son dönemde üzerine yoğunlaştığı ‘Çınar Yaprakları’ serisine de geniş yer veriliyor. Sümer, faklı birçok boyutta şehri, insanı, doğayı ve Anadolu yaşamını incelerken yarattığı çizgisel plastik tutumla izleyiciye yeni bir pencere açıyor. Çizgilerin arkasına saklanmış renk lekeleri, ustalıkla oluşturulmuş geometrik dengeyi forma dönüştürürken, geleneksellik ve çağdaşlık arasındaki çizgileri de tek bir yüzeyde bir araya getiriyor.
Sergide Fahri Sümer’in farklı dönemlerinden eserler yer alıyor. Ancak Sümer’in yapıtlarında dönemleri keskin geçişlerle ifade etmek çok da mümkün değil. Fahri Sümer farklı zamanlarda üzerine çalıştığı konu, renk, teknik gibi birçok parametreyi her dönem kullanıyor. Bu bağlamda Sümer’in sanatına daha bütüncül bir yaklaşımla bakmak gerekiyor. Çizgi ve lekeler, doygun renkler, eskizler resimlerinin tümünde her zaman karşımıza çıkabiliyor. Akademi yıllarında ders aldığı Halil Dikmen ve Cemal Tollu’dan kübist etki, Neşet Günal’dan da yüzey oluşturma biçimlerini referans alarak oluşturduğu özgün kimliği farklı kompozisyonlara aktarırken farklı boyutlara uzanan yeni yaklaşımlar geliştiriyor.
Gencer Uçar küratörlüğünde düzenlenen sergide, sanatçının yaşamının izlerini takip ettiğimiz bir seçki üzerinden makro ve mikro ölçekte okuma yapabiliriz. Çalışan köylüler serisinden peyzajlara, nü’lere, natürmortlara kadar uzanan koleksiyon Fahri Sümer’i her yönüyle yakından inceleme fırsatı sunuyor.
“Türkiye’de büyük bir göç, büyük bir değişim yaşanıyor. Anadolu’da bile gelin artık at yerine arabaya binip gidiyor. Davul zurna yerine, dejenere olmuş, hafif evrimselleşmiş müzik çalınıyor. Sanki yalancı bir cennet yaşanıyor. Kaybolan bir cennet. Ben belki bu kaybolan cennetin peşindeyim. Hep kaybolan cennet resimleri yaptım” diyen Sümer’in eserleri 10 Mayıs tarihinden itibaren Temmuz ayı sonuna kadar, pazar hariç her gün 10.00-19.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.