ÜRETKEN YAPAY ZEKANIN ÇELİŞKİLERİNDEN KORUNMANIN YOLLARI
Günlük hayatımızı kolaylaştıran güçlü bir araç olarak teknolojik bir devrim yaratan yapay zeka (AI), aynı zamanda siber güvenlik uzmanları için giderek artan bir endişe kaynağı haline geliyor. İçerik oluşturmanın yanı sıra güvenlik çözümlerinde algılama ve yanıt sürelerinin iyileştirilmesinde oldukça faydalı olan yapay zeka, kötü amaçlı yazılım saldırıları gerçekleştirmek ve veri ihlallerine yol açmakta ise giderek daha fazla kullanılıyor. Bir McKinsey araştırması, kuruluşların %53’ünün siber güvenliğin yapay zeka ile ilgili genel bir risk olduğunu kabul etmesine rağmen yalnızca %38’inin bunu hafifletmek için çalıştığını ortaya koyuyor. Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard’ın Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, üretken yapay zekanın çelişkilerinden korunmanın yollarını değerlendiriyor.
Gerçek zamanlı çeviri veya tekrarlanan görevlerin otomasyonu gibi farklı alanlarda birden fazla faydası bulunan üretken yapay zekanın her zaman iyi niyetli olduğunu söylemek zor. Bilgilerin nasıl işleneceği üzerinde herhangi bir kontrol bulunmadığından hem bireyleri hem de kuruluşları etkileyebilecek gizli veya hassas verileri açığa çıkarma riski taşıyan yapay zeka, farklı sektörler için de tehdit oluşturuyor. Bir McKinsey araştırması da kuruluşların %53’ünün siber güvenliğin yapay zeka ile ilgili genel bir risk olduğunu kabul etmesine rağmen yalnızca %38’inin bunu hafifletmek için çözüm ürettiğini ortaya koyuyor. Sonuç olarak birçok sektörde, uygunsuz veya istenmeyen kullanımı önlemek için altyapılardaki yapay zeka araçlarının kullanımının sınırlandırılması veya erişimin engellenmesi giderek daha yaygın hale geliyor.
“Güvenlik Çözümleri Periyodik Olarak Gözden Geçirilmeli”
Üretken yapay zeka, şirketlere maliyet ve zaman optimizasyonu açısından birçok fayda sağlasa da bu aracın yanlış kullanımı ciddi sorunlara neden olabilir. Kuruluşların bu tür teknolojilerin zararlı kullanımını etkili bir şekilde kısıtlamak için koruyucu önlemler uygulaması gerektiğini belirten WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, “Ağların ve sistemlerin iyi korunmasını ve hassas bilgilerin güvenliğini tehlikeye atabilecek dış tehditlerden arındırılmasını sağlamak için yapay zeka ve makine öğrenimi tabanlı teknolojileri içeren araçlara sahip olmak çok önemli. Bu nedenle, söz konusu teknolojileri içeren ve sıfır güven yaklaşımlarını modellerine dahil eden çözümler bu hedefe ulaşmada büyük bir yardımcıdır. Bir şirketin güvenlik stratejisini yeniden düzenlemek için köklü değişiklikler gerekmese de bu önemli bir konudur ve korumanın etkinliğini değerlendirmek için kurulan güvenlik çözümlerinin periyodik olarak gözden geçirilmesini gerektirir. WatchGuard olarak yıllardır bu yönde çalışıyor, koruma modelimizi geliştirmek ve müşterilerimizin güvenliğini güçlendirmek için bu yenilikçi teknolojiyi kendi lehimize kullanıyoruz.
AI, tespit yeteneklerimizi geliştirmede ve siber suçlarla mücadele etmemize yardımcı olmada temel bir rol oynuyor. Ancak çözüm ortaklarımız ve müşterilerimiz bunu kendi uygulamalarında nasıl kullanacaklarına kendileri karar verirler. Böylece bu teknolojinin sorumlu ve kontrollü bir şekilde kullanılmasını teşvik etmiş olurlar. Örneğin, Uç Nokta Güvenlik çözümlerimizde yerleşik olarak bulunan web erişim kontrolü işlevi ve Firebox’taki WebBlocker ve Uygulama Kontrolü, şirketlerin yapay zeka ve diğer potansiyel olarak tehlikeli ajanların zararlı kullanımlarını ve bunlara erişimi kontrol etmelerine yardımcı olurken, kurumsal ağın hem içinde hem de dışında güvenli etkileşim sağlıyor.” açıklamalarında bulundu.