Adını sıklıkla duymaya başladığımız ‘karanlık inziva’ kavramını anlatan Çetin Çetintaş; duyguların yönetimi, bilinmezliğin sınırsızlığı ve kendine güven konularına farklı bir perde araladıklarının altını çiziyor.
Yoga ve meditasyon pratikleri, insanın zihinsel ve ruhsal sağlığını güçlendirmek için yüzyıllardır kullanılan bir araç olmuştur. Ancak, bazen bu yolculuk içsel karanlıklarıyla yüzleşmeyi gerektirir. Yoga eğitmeni Çetin Çetintaş, karanlık inziva sürecini, derinliklerinden gelen bilgelikle dışarı aktarıyor.
‘Kalp ışığıyla çıkılan o yolculuk’
Karanlık inziva sürecini anlatan Çetintaş: ‘Kaya Kalpa yani Bedeni Ölümsüz hale getiren diye bilinen bu inziva adını, karanlığın insanın yaşlanmasını durdurmasından alır. Günümüzde bilim karanlığa maruz kalmamızla melatonin ve diğer hormonların zerkiyle beraber bedenimizi adeta zamansız bir alana sokarak yaşlanmanın önüne geçtiğimizi göstermiştir. Tabii Karanlık İnziva’nın amacı bundan çok daha fazlası…
Karanlık İnziva sayesinde, kendi sesimizi duymayı, kendimizle bağlantımızı güçlendirerek, kendimize güvenmeyi öğreniyoruz. Farkındalıklı bir hareketle, niyetlerimize doğru yol almanın ne demek olduğunu pratik ediyoruz. Sezgilerimizi güçlendirerek, şu ana eşlik etmenin en büyük güç olduğunu deneyimliyoruz. Karanlık İnziva boyunca katılımcılara profesyonel öğretmenler gözetmenlik yapıyor. Bu sürecin en önemli kısmı, deneyimleyenin bu süreçte çok fazla destek almadan, süreci tüm çıplaklığıyla deneyimliyor olması.
Karanlığın iyileştirici gücüne değinen Çetin Çetintaş: ‘İnsan için bu dünyada mevcut olan Karanlık Teknolojisi adeta insanın yenilenmesi için dizayn edilmiştir. Gece, bizlere bedenimizi, zihnimizi yenilediğimiz, tazelendiğimiz bir süreç sunar. Bazen büyük sorunlarla gece yattığımız yataktan, sabah büyük bir rahatlamayla kalkarız. Binlerce yıllık bu uygulamalar da karanlığın bu dönüştürücü etkisinden ilham alınarak hazırlanmıştır.
Karanlıkta kalmanın melatonin sentezini körüklüyor olması, antioksidan kapasitesinin artmasına, hücresel boyutta onarım kapasitesini artırmasına ve hatta telomer kısalma hızının yavaşlamasına zemin hazırladığını belirten araştırmalar bulunmaktadır. Yani bu süre içerisinde yaşlanmayı durdurarak, kendimizi baştan yaratıyoruz diyebiliriz. Düzenleyici bir hormon olan melatonin bilincin daha ince katmanlarının açılması için yeterli bir hazırlık süreci yaratır. Böylelikle zihin ve beden daha önce deneyimlemediği incelikte bir algı sürecine geçer. Karanlığa bu kadar yoğun maruz kaldığımızda beyin bu süreçte, sevgi ve şefkatin aşkın deneyimlerini kolaylaştıran 5-metoksi-dimetiltriptamin (5-MeO-DMT) ve dimetiltriptamini (DMT) sentezler. Melatonin ana organ sistemlerini etkileyerek sempatik sinir sistemini susturur ve zihnin ve bedenin günlük olarak yenilenmesini sağlar. ifadelerine yer verdi.