JACQUEMUS İlkbahar/Yaz 2025 “LA CROISIÈRE” Koleksiyonu

JACQUEMUS, Paris Moda Haftası takvimine geri dönerken, “LA CROISIÈRE” koleksiyonu markayı 1950’lerden bu yana var olmuş gibi hayal ederek, geçmişin kurgusal kodlarını günümüz bakış açısıyla yeniden yorumluyor

Paris’ten Amerika’ya uzanan bir JACQUEMUS yolculuğu… Bir tasarımcı, couture kreasyonlarını yeni müşterilere tanıtmak için Atlantik’i geçiyor. Savaş sonrası iyimserlik ve Fransız modasının yükselişi, Hollywood filmlerinin dışa dönük zarafeti, Marilyn Monroe gibi yükselen yıldızlar ve uzaktan egzotik görünen bir popüler kültüre olan ilgiyle şekillenen bir dönem…

Bu etkiler, günümüzle bağ kuruyor ve tümü Apple iPhone’larla çekilen ilk moda defilesi olarak hayata geçiriliyor. Koleksiyon, 20. yüzyıl ortası siluetlerini, günlük kullanım rahatlığıyla yeniden tasarlanmış formlarda sunuyor. Geometriler yumuşatılıyor – sert pamuk poplinden yapılan kum saati formlu elbiseler, zarif Ovalo kıvrımlarına sahip ceketler, düşük belli eteklerden yayılan tül detaylar, kalıplanmış göğüs kısımlarıyla pürüzsüz ve heykelsi bir hacim yaratıyor. İnce beyaz organze, vücuda oturan trikolar, sert indigo denim ve zebra desenleri ya da muz motifleriyle bezeli kumaşlar, şıklığı ve iddialı bir duruşu temsil ediyor. Kadife noktalı ve el boyaması çizgili desenler sanatsal bir dokunuş katıyor.

Erkek tasarımlar ise keskin hatlarıyla şık ve sportif: Çift düğmeli ceketler, burgu detaylı bowling gömlekleri ve atletik vücut hatlarını izleyen dar paçalı pantolonlar. Kağıt inceliğinde deriden yapılan ince bir rüzgarlık, polo şortlarla tamamlanan süet ceketler ise klasik Amerikan spor giyim stiline gönderme yapıyor.

Geleneksel ve çağdaş zanaat tekniklerinin buluşması, el boyaması organze, sıkı işlenmiş rafya kumaşlarda ve Lemarié tarafından kabarık hacimler yaratacak şekilde işlenmiş tüylerde kendini gösteriyor. Palet, fotoğrafik bir yüksek kontrast ile ekru ve siyah tonlarını temel alırken, kırmızı, turuncu, kaktüs yeşili ve yumuşak muz sarısı gibi imza renklerle vurgulanıyor.

Aksesuarlar, tül detaylı tenis ayakkabılarıyla ya da  saten “Le Calino” ile koleksiyonu tamamlıyor. Basketbol esintili turuncu damarlı deriden yapılmış bir “cabas” çanta, muz desenli sivri burunlu dokuma topuklu ayakkabılar ve sahte devekuşu derisinden “Le Turismo” modeli, eğlenceli bir hava katıyor. Çantalar, trompe-l’œil (göz yanılsaması) efektiyle deri kaplanmış süt kutuları, şemsiye, patates kızartması kutusu ve muzlarla dolduruluyor; böylece temel parçalar kaçış hissi uyandıran öğelere dönüşüyor.

Defilede ayrıca 1972’de piyasaya sürülen ve “Waffle” tabana sahip ilk spor ayakkabı olan Nike Moon Shoe’nun yeniden tasarlanmış hali, en yeni “JACQUEMUS + Nike” iş birliğinin ilk yansıması olarak sunuldu.

Defile, ünlü Art Deco mimarı Auguste Perret tarafından tasarlanan, ahşap panelli dairede gerçekleştirildi. 2025, Modern Dekoratif ve Endüstriyel Sanatlar Uluslararası Sergisi’nin 100. yılına atıfta bulunurken, bu etkinlik Art Deco hareketinin de doğuşunu kutluyor. Döneme ait oturma düzeniyle tamamlanan defilede, geçmişin ve günümüzün harmanlanması vurgulandı.

Ayrıca marka, canlı moda şovlarının çekimini profesyonel kamera sistemleri yerine iPhone 16 Pro Max ile gerçekleştirdi. Özel olarak iPhone ile kaydedilen canlı video, 4K120 fps Dolby Vision formatında sinematik yavaş çekimle buluştu. 5x Telefoto kamerasıyla çekilen podyum fotoğrafları ve yakın plan görüntüler, etkinliğe daha çarpıcı bir bakış sundu. Mekanda özel bir kurulum ile iPhone sahne tasarımına entegre edilerek konuklara etkileşimli bir deneyim de sağlandı.

Böylece “LA CROISIÈRE” koleksiyonu, geçmişle bugünü birleştirerek, zamansız Fransız stilinin ufkun ötesine bakan samimi bir tasvirini yansıtmış oldu. JACQUEMUS, 15 yıl gibi kısa bir sürede büyük bir yol kat etmiş olsa da en eski Fransız moda evleriyle kıyaslandığında bu yolculuk hala başlangıç aşamasında. Her koleksiyon, markanın benzersiz kimliğini yeniden teyit etmek ve gerçek zamanda yazılan bir mirası zenginleştirmek için bir fırsat sunuyor.

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like