İZBAN’da taşeron şirket bünyesinde görev yapan güvenlik işçileri görev tanımları dışındaki işleri de yapmaktan şikayetçi.
İstasyon operatörlerinin yapması gereken işleri de yaptıklarını anlatan güvenlik işçileri, bu görevleri yapmak istemedikleri zaman ise işten atılma tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
Görüştüğümüz güvenlik işçileri, “5188 sayılı Yasa’ya göre özel güvenlik görevlisi olarak çalışmamız gerekiyor. Kamera kontrolü yapan operatörler, istasyonu oradaki olumsuzlukları trenlerin geliş gidişini kontrol etmeleri gerekirken bize baskı kuruyorlar. Koruma güvenlik dışında her işi yaptırıyorlar. İstasyon operatörlerinin yapması gereken evrak karşılama, tren boşaltma, ‘Elektrikli cihazları ellemeyin’ diye imza aldıkları halde panoları, elektrik açma kapama işini bize yaptırıyorlar. Peronlarda sabit kamera karşısında bekletiyorlar kış yaz. Yolcuya turnikede bilet bastırma görevimiz olmadığı halde bize yaptırıp yolcu ile karşı karşıya getiriyorlar. İnsan onurunu zedeleyecek şekilde telsizde iş tanımımızda olmayan talimatlar veriliyor” diyerek, yaşadıkları sorunları anlattı.
Görevleri dışında iş yapmayı kabul etmedikleri zaman ise görevden alındıklarını aktaran işçiler, işten atılma tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
“KAMERA SİSTEMİYLE İZLENMEMİZ MOBBİNGDİR”
Alsancak’ta bulunan istasyon kontrol merkezindeki kamera sisteminin normalde istasyonlarda yaşanabilecek sorunları kontrol etmesi gerektiğini ifade eden işçiler, “Ancak bu kamera sistemiyle bizlerin izlenmesi mobbingdir. Lavabo ve ibadet gibi ihtiyaçlarımızı çoğu zaman gerçekleştiremiyoruz. Normalde istasyon ve çevresinde devriye gezmemiz gerekiyor ancak kamera karşısında sabit durmamız istendiği için bunu da yapamıyoruz. Bu durum asıl işimizi yapmamıza ve iyi hizmet vermemize engel oluyor” dedi.
İŞÇİLER ÖRGÜTLÜ OLDUKLARI GÜVENLİK–İŞ SENDİKASINA TEPKİLİ
Türk-İş’ bağlı Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikasında (Güvenlik-İş) örgütlü olduklarını söyleyen işçiler, “Sendika İZBAN’dan yana tavır alıyor. 7 buçuk saat ayakta durduruyorlar. Sorunlarımızı anlattığımız zaman ise sendika sadece bizi oyalıyor. Net bir tavır sergileyemiyor” diye ekledi.
Ekonomideki kötü gidişattan dolayı aldıkları ücretlerin yeterli olmadığını da dile getiren işçiler, “Aldığımız ücretler ev kirası, gıda, çocuk giderleri derken zaten yetmiyor. Hepimiz borçlarla zar zor geçiniyoruz. Bir de üstüne sebebi söylenmeyen kesintiler oluyor. Sorduğumuzda da cevap alamıyoruz. Ayrıca 31 gün olan aylarda ücretlerimiz yine 30 gün üzerinden yatırılıyor. Rapor aldığımız da ise 2 gün ekstradan kesinti yapılıyor” dedi.
“ÇALIŞMA KOŞULLARI İYİLEŞTİRİLSİN”
1 Mayıs’a ve seçimlere sayılı günler kala işçiler en önemli taleplerinin insana yarışır koşullarda çalışmak ve yaşamak olduğunu söyleyerek, “İnsanca çalışma koşulları, baskı ve mobbingin olmadığı bir çalışma ortamı istiyoruz. Baskının olmadığı, emekçinin değer gördüğü bir ülke artık kurulmalı. En önemlisi de gelecek kaygısı olmadan yaşamak istiyoruz” diye ekledi.
