Compass Group Global Eating at Work 2023 Araştırması Sonuçlarını Açıkladı

Genç çalışanlar, iş yerindeki herkes için olumlu değişikliklere öncülük ediyor

Dünyanın lider yemek ve destek hizmetler sağlayıcısı Compass Group PLC, 26 ülkede 35.000 çalışanı kapsayan “Global Eating at Work 2023’’ araştırmasına imza attı. Uluslararası pazar istihbarat ajansı Mintel’e yaptırılan ve türünün en büyük nesiller arası anketlerinden biri olan araştırma, küresel çapta çalışanların iş yerlerinde yemek yeme, dijitali benimseme, sürdürülebilirlik, sağlık ve zihinsel esenlik konularındaki görüşleri de dahil olmak üzere iş yeri tercihlerine ilişkin içgörülerini analiz ediyor.

Compass Group’un ‘Global Eating at Work 2023’ araştırması Z kuşağının çalışma hayatında sağlıklı beslenme, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme konularına önem verdiğini ortaya çıkarıyor. Küresel çapta 35 bin çalışan ile yapılan araştırma, işverenlerin yetenek savaşını kazanmasına hangi iş yeri girişimlerinin yardımcı olacağını ortaya koyarken, personel bağlılığını, üretkenliğini ve refahını nasıl artırabileceğine dair önemli ipuçları da veriyor.

  • Z kuşağının 2025’e kadar küresel iş gücünün %27’sini oluşturması bekleniyor, Y Kuşağı ise şimdiden %37’de.
  • Türkiye’de çalışma çağındaki en sesli demografiye sahip olan bu genç çalışanlar, işverenlerin finansal olmayan iş yeri faydalarını iyileştirmelerini savunuyorlar.
  • Türkiye’deki Y ve Z kuşaklarının toplamda %81’i, işverenlerin yaşam maliyeti krizi sırasında daha fazla destek sağlaması gerektiğini düşünüyor.

Türkiye’deki genç nesil çalışanlar, refahı gelişmiş, sürdürülebilir ve dijital iş yeri uygulamalarını çalışma çağındaki diğer tüm demografilerden daha fazla istiyor ve ihtiyaçları karşılanmazsa alternatif işverenlere bakmaya yöneliyorlar.

Araştırma, COVID-19 salgınının ve devam eden küresel yaşam maliyeti krizinin Türk çalışanlarını, bir işverenden ne istedikleri ve hak ettikleri konusunda daha dikkatli hale getirdiğini ortaya koyuyor.

Dünyada çalışanların %60’ı işveren tarafından sağlanan sosyal hakları eskisinden daha fazla önemsediklerini ve yakından incelediklerini söylüyor. Türkiye’de ise çalışanların yüzde 88’i, sosyal hakları eskiye göre daha yakından takip ettiklerini söylüyor.

Z ve Y kuşağındaki çalışanların toplamda %81’i, hayat pahalılığı kriziyle karşı karşıya olan, geçim sıkıntısı çeken çalışanları desteklemek için işverenlerin daha fazlasını yapması gerektiğini söylüyor. Türkiye’de Z ve Y kuşağındaki çalışanların toplamda % 91’i aynı düşünceyi savunuyor.

Çalışanların %38’i, COVID-19’dan bu yana işverenlerine karşı daha az sadık hissettiklerini söylerken, Z kuşağı çalışanları için bu oran %51’e çıkıyor.Türkiye’de çalışanların ise %62’si, COVID-19’dan sonra işverenlerine karşı daha az sadık hissettiklerini belirtiyor ve Z Kuşağı çalışanları için de bu oran aynı.

Genç nesiller, iş yeri yemekhanesini, sürdürülebilir ve sağlıklı yemeği önemsiyor.

Araştırmaya göre, dünyada esnek çalışma saatleri, işverenlerin sağlayabileceği maddi olmayan en cazip fayda olarak ilk sırada yer alıyor. Ardından sağlık sigortası ve personel restoranı geliyor. Türkiye’deki çalışanların mevcut ve potansiyel işverenlerden taleplerinin sıralaması ise değişiyor. Araştırmaya göre Türkiye’de, sağlık sigortası, işverenlerin sağlayabileceği maddi olmayan en cazip fayda olarak ilk sırada yer alırken, onu sırasıyla ulaşım imkanı, esnek çalışma saatleri ve çalışanlar için iş yeri yemekhanesi takip ediyor. Türkiye’de çalışanların %90’ı, Z kuşağının ise %88’i, iş yerinde yemekhaneye sahip olmanın bir işverenin çalışanlarını önemsediğini gösterdiğini söylüyor.

Z kuşağının %72’si, iş yeri yemekhanesinin şirkette çalışma kararlarını olumlu yönde etkileyeceğini söylerken, Baby Boomers kuşağında bu oran %42. Türkiye’de ise Z kuşağının %89’u iş yeri bünyesinde bir yemekhane olmasının işverenin ekibine katılma kararını olumlu yönde etkileyeceğini söylerken, Baby Boomers’ta bu oran %86.

İş yerinde yemekhanesi olan çalışanların %71’i, iş yerinde yiyecek tedariki olmayan çalışanların %62’sine kıyasla, işverenleri hakkında daha fazla övgüde bulunduklarını söylüyor. Türkiye’de ise iş yerinde yemekhanesi olan çalışanların %90’ı işverenleri hakkında, kuruluşları dışındaki kişilere daha fazla övgüde bulunduklarını söylüyor.

Türkiye’de iş yerinde sürdürülebilir ve sağlıklı bir gıda teklifi sunmak, özellikle Y kuşağı için çok önemli.

Küresel olarak çalışanların %71’i, işverenlerin iş yerinde sürdürülebilirliği proaktif olarak teşvik etme sorumluluğu olduğunu söylüyor. Türkiye’de ise çalışanların %85’i aynı düşüncede, yaş grupları arasında ağırlıklı olarak Y kuşağının %89’u bu düşünceyi savunuyor. Tüm yaş grupları, sunulan yiyecekler arasından daha sağlıklı seçimler yapmalarına yardımcı olmalarını beklerken, bu düşünce Z kuşağı çalışanları arasında %73 ile zirve yapıyor. Türkiye’de ise bu düşüncede olan Z kuşağı çalışanları %83’e ulaşırken, Y kuşağı çalışanlarında ise %89 ile zirve yapıyor.

Genç kuşak, bitki bazlı beslenmek istiyor

X jenerasyonu çalışanların sadece %37’si, Baby Boomers kuşağının %30’u, Z kuşağı çalışanlarının ise %63’ü daha bitki bazlı seçenekleri savunurken, genç nesillerin iş yerinde bitki bazlı beslenmeyi yönlendirdiği görülüyor. Türkiye’de ise X jenerasyonu çalışanların %81’i, Y kuşağının %87’si ve Z kuşağı çalışanlarının %77’si ile genç nesiller iş yerinde bitki bazlı beslenmeye öncülük ediyor.

Genç nesil, iş yerinde üretkenliklerini ve sağlıklarını iyileştirebilecek dijital yemek hizmeti yeniliklerine de en açık olanlar

Baby Boomers kuşağının %73’üne kıyasla, Z kuşağının %81’i verimli bir öğle yemeği molasının işe döndüklerinde kendilerini daha üretken hale getirdiğini söylüyor. Türkiye’de ise Z kuşağının %86’sı ve Y kuşağının %91’i, Baby Boomersların %88’i bu düşüncede.

Z kuşağı çalışanların %68’i, uygulamalar yoluyla yiyecek ve içecek sipariş etmekten memnunken, Baby Boomers’ta bu oran %23. Türkiye’de ise Z kuşağı ile Y kuşağı çalışanların %87’si, X kuşağı çalışanların %74’ü ve Baby Boomers’ın %78’i bu trende katılıyor.

Dünya genelinde Z kuşağı çalışanlarının %55’i, daha geniş nüfusta %40’a karşılık, diyetlerini bir uygulama aracılığıyla takip ederek kalori alımlarını dengelemeyi sevdiklerini söylüyor. Türkiye’de çalışanların ise %71’i , Y kuşağının %78’i, Z kuşağının %64’ü, X kuşağının %66’sı ve Baby Boomers’ın %78’i diyetlerini uygulama aracılığıyla takip ediyor.

“Nihat Kartal: Genç neslin iş yerlerindeki etkileri artıyor”

Araştırma verilerini değerlendiren Sofra / Compass Group Türkiye CEO’su Nihat Kartal “1996 ile 2010 yılları arasında doğan Z kuşağının 2025 yılına kadar küresel iş gücünün %27’sini oluşturması bekleniyor. Z ve Y kuşaklarının yakında iş gücünün en büyük bölümünü oluşturmasıyla birlikte, iş yerlerindeki etkileri de artıyor.

Z kuşağı ile Y kuşağı çalışanları, kendileriyle aynı değerleri paylaşan, güvenli, rahat bir çalışma ortamı sağlayan, sağlık ve esenliklerini destekleyen şirketlerle çalışmak istediklerini açıkça ifade ediyorlar.

Araştırmamızın da gösterdiği gibi, bir personel yemekhanesi, çalışanların bağlılığını ve işverenleri hakkında övgüde bulunmalarını olumlu yönde etkilerken, işverenlerin çalışanlarına değer verdiklerini göstermenin en etkili yollarından biridir. Bu arada, çalışanların kaliteli yiyecek ve içeceklerle uygun molalar vermesini sağlamanın, çalışanlara dinlenme ve yeniden enerji toplama şansı verdiği, işle ilgili stresi azaltırken üretkenliği artırdığı da gösterilmiştir.

Genç nesil yemek servisi teknolojilerine de daha fazla ilgi duyuyor ve teknolojiden beklentileri var. Bu da, iş yerindeki yemek hizmetleri için sipariş, ödeme ve teslimattan tutun, seçtikleri yemeklerin beslenme ve karbon ayak izini izlemeye kadar her şey için özel uygulamalarla genç neslin artan “tam burada, hemen şimdi” talebini karşılamak için bize heyecan verici yeni fırsatlar sunuyor.” dedi.

0 Shares:
Bir yanıt yazın
You May Also Like