Özel eğitim sınıfları, özel eğitim okulları derslikleri ve özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi dersliklerine kamera yerleştirilmesi talebi, Milli Eğitim Bakanlığı(MEB)’nın önce CİMER dilekçelerine, daha sonra Kamu Denetçiliği Kurumu(KDK)’nun tavsiye kararına olumsuz yanıt vermesiyle Danıştay’a taşındı
KEDİ-Kabul, Eşitlik, Dahil olma, İstihdam- Otizm Derneği ve Gölge Eğitimciler Derneği, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları ve Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliklerinde yer alan ilgili maddelerde yürütmenin durdurulması ve yargılama sonucu iptal edilmesi istemiyle Danıştay 8.Dairesi’nde dava açtı.
Özel gereksinimli çocukların eğitim kurumlarında uğradığı psikolojik ve fiziki şiddet konusunda mahkeme salonlarına yansıyan şikayetler olduğuna dikkat çeken KEDİ Otizm Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serap Dikmen Ahmetoğlu, “Yaşanan olaylar nedeniyle çocukların güvenliği konusunda endişe duyuyoruz. Her türlü şiddetten korunmaları için özel eğitim sınıflarına kamera konulmasını, bunun için gerekli yasal düzenlemenin yapılmasını istiyoruz. Ayrıca ailelerin çocuklarının aldığı özel eğitime erişim hakkı da bu yolla sağlanabilir. Böylece öğrenci, öğretmen ve veli entegrasyonu dahilinde velilerin de özel eğitim bilinç düzeyinin yükseleceğine inanıyoruz ” dedi.
Kaydedilen sürece ilişkin Ahmetoğlu, şunları söyledi:
“Ulusal ve uluslararası mevzuatı inceleyen KDK, okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler ve aileler olmak üzere tüm ilgililerin sürece katılımını ve iletişimlerini kuvvetlendirecek multidisipliner bir yaklaşımla işbirliği içerisinde gerekli çalışmaların yapılması gerektiği yönünde tavsiye kararında bulundu. KDK, MEB’in olumsuz yanıtı ile birlikte bize dava açma hakkımızın doğduğunu da bildirdi. Yasal haklarımızı arayacağız, çocuklarımızın güvenliğini ve eğitim kalitesinin arttırılmasını mutlaka sağlayacağız.”
MEB’in ret gerekçelerinden biri olarak Kişisel Verilerin Korunması Kanunu(KVKK)’nu gösterdiğini belirten Av.Suna Ağı, kanunda istisnaların bulunduğuna dikkat çekti.
“KVKK Madde 5/2 (b) ile imkansızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin ya da bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olduğu haller istisna tutulmuştur. Özel gereksinimli bireylerin pek çoğu, karşılaştığı darp, istismar gibi durumları anlamakta ya da ifade etmekte sorun yaşıyor. Bu doğrultuda kanun koyucunun amacının korunmaya muhtaç kişilerin eğitim ve hatta yaşam hakkının ihlal edilmesi olmadığı açıktır. Kaldı ki haklar arasında bir denge gözetilecekse taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuatımızda da yer aldığı üzere çocuğun üstün yararı gözetilmek zorundadır. KVKK Madde 5/2 (f) ile de “veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması” istisnası belirtilmiştir. Yani kamera sistemi, başka bir yerde ya da başka bir kişi tarafından şiddete uğrayan bir öğrenci için töhmet altında kalabilen personelin de menfaati doğrultusunda olacaktır.”